zaporn.net
Orada olmamamız gerektiğini biliyordum - 5

Orada olmamamız gerektiğini biliyordum - 5

Orada olmamamız gerektiğini biliyordum - 5

Yeniden içeri girdiğimizde ortamın iyice çığrından çıkmış olduğunu farkettim. Saate baktım 3’e geliyordu. Neredeyse 2 saate yakın içerde kalmış olmalıydık. İçerisi azalmak yerine daha kalabalıklaşmıştı. Gözlerim bütün salonda karımı aradı, ama İpek’i göremedim. Yaşlı olan güldü: “Burada değildirler, gel benle”.

Bizim çıktığımız yerin tam karşı çaprazında küçük bir kapı vardı. Dikkatli bakmayınca görülmeyen cinsten. Oraya doğru yürüdük. İçeri girdik. Beni becerdikleri yer gibi küçük küçük odacıklar vardı. Karımın orada ne işi olduğunu sorgulamadım bile. Artık tek istediğim oradan sağ salim çıkmaktı. Yaşlı adam, odacıklara baktığımı görünce güldü: “O burada değildir; O’nun gibi parçaları burada sikmezler”. Böylece siktiklerini de anlamış oldum ilk ağızdan.

Bir kapıdan daha geçtik. Ortasında büyük yuvarlak bir yatak olan sofa benzeri bir yere çıktık. Karım tüm güzelliğiyle oradaydı. Pappa ve Assane’nin tam ortasında sandviç halinde. Sinirimden neredeyse ağlayacaktım. Assane beni görünce güldü. “Deniz, karına bak. Keyfi yerinde” dedi. İpek, bana dönüp gülümsedi ama gözleri zevkten kaydı hemen. Yaşlı olan beni oturttu bir yere. İki siyah adam karımı çatır çatır sikiyordu. Garip bir şekilde hoşuma gitti. Gayri ihtiyari elimin sikime gittiğini farkettim. Tabii onlar da farkettiler. Yaşlı adam yine arkamdan söylenmeye başladı: “Good boy, good boy”

Pappa’nın siki gerçekten büyüktü. Benimki ile kıyaslanmayacak kadar büyük. Ama Assane’nin ki tam bir canavardı. Burada neden bu kadar çok saygı gördüğü de belliydi. Bir süre sonra çığlıklar iyice arttı. Karım bilmem kaçıncı kez boşalıyordu. Sonra bir adamın çevrelerinde çekim yaptığını farkettim. Tam itiraz edecektim ki arkamdan bir el omzuma bastırıp mani oldu. Yaşlı adam hala benim başımdaydı.

Assane karımın içinden çıkıp yanıma geldi. Kafamı yakaladı ve ağzıma verdi. “Karının hatıralarını iyice yala ve temizle” dedi, sert bir sesle. İpek’le göz göze geldik. Gözlerinde herhangi bir pişmanlık ifadesine rastlamadım. Assane çekimi dert etmememi söyledi: “Sizin için yapılıyor. Tek kopya ve eğer parasını ödersen ikincisi olmayacak”. Anladığımı ve kabul ettiğimi ifade eden sesler çıkardım. Sikini ağzımdan çıkardı. “Anlamadım” dedi. “Tamam”, dedim çaresizce. “Tamam efendim, diyeceksin” diye bağırdı: “Teşekkür etmeyi de unutma”. “Tamam efendim, çok teşekkür ederim.”

Odadakiler keyifle güldüler. Assane yanıma oturdu. “Bunların hepsini siz istediniz. Tanımadığın bir yerde karını siyah bir erkeğe güvenip gizli bir mekâna götürürsen bu olur”, dedi. Hak verir gibi kafa salladım. “Seni karın yönetiyor” dedi sakince. “Bunu ilk anda anladım. Evliliğinizin artık doğru yönde akacağı kesin.” “İpek bizim için özel. Tanrıça gibi. Sen de içerde fena iş çıkarmamışsın. Bundan sonra ne zaman gelirseniz, buranın kapısı size açık olacak. Ücret, video çekimi vs de yok. Zaten yarın akşama doğru istesen de İpek’i zaptedebileceğini de sanmam.”

Haklıydı. Söyleyecek tek kelime bulamadım. Son bir seans için karımı alacağını, daha sonra istediğim zaman gidebileceğimi söyledi. Çaresiz kafamı salladım. Saatler iyice ilerlemişti. “Artık kapatıyoruz beyler”, dedi Pappa. O ana kadar fark etmediğim bir grup beyaz ve siyah adam arka bölümden ayağa kalktı. Pappa “kızları getirin tanrıçanın yanına” dedi gülerek. İçeriden çırılçıplak 10 beyaz kız geldi. “Gönüllüler” dedi Assane. Kızlar ortadaki göbek taşına benzer büyük yatakta İpek’in yanına sokuldular. Arkadaki adamlar yatağın çevresine doluştu. Kimin kimi yaptığı belli değildi. İlk defa böyle bir orji görüyordum. Ağzım açık kaldı. İpek, yatağın tam ortasındaydı. Oraya gitmek isteyen beyazları sertçe kovdu 3 siyah erkek. İpek’i havaya kaldırdılar. Tüm deliklerine girdiler. Diğer kızlar da aynı coşkuyla sikiliyordu. Assane birasını yudumladı. Uzaktan bir garsona el işareti yaptı. Garson bir pos cihazı ile geldi. “Beyefendi kredi katı ile ödeyecek”, dedi. 1000 euro ödedim. Kameradaki filmi çıkardı. “Gördüğün gibi tek kopya”, dedi. Herşey çok profesyonelceydi. “İpek’i getirin” dedi emreden bir sesle Assane: “Bıraksak saatlerce sikerler”. İpek, yanıma kıvrıldı. Her yanı ter ve döl içindeydi. Yorgun, bitkin ama mutluydu. “Bizi odamıza götür” dedi kedi gibi bir sesle. Assane ile gözgöze geldik: “Taksi dışarıda hazır” dedi. Elini uzattı. Mecburen sıktım. Herşeye rağmen ucuz kurtulduğumuzu düşündüm. Otele geldiğimizde saat 7 olmuştu. Resepsiyoncunun bakışlarına aldırmadan odamıza çıkardım İpek’i. Bütün gün uyuduk.
Published by tolga_tr
10 years ago
Comments
Please or to post comments