zaporn.net
Kendini yeni keşfeden bir submissve'in sorula

Kendini yeni keşfeden bir submissve'in sorula

Bana gelen bazı mailler oluyor. Diyor ki maili yazan kadın. "Blogunuzu okudum defalarca. Ve kendimde cocuklugumdan beri buldugum bazı seylerin nedenlerini blogunuzu okuyunca farkettim. Peki ben ne yapmalıyım simdi?"
Bloğumun özündeki mesaj zaten hep burada düğümleniyor.

Bir takım submissive insanlar var ve onların kimliklerini keşfetme süreci var. Bu keşfetme süreci birçok soru işaretiyle dolu olarak geçer.

Submissive yanlarını DS hayat tarzıyla ilişkilendiren ve submissive adlandırmasıyla kendini tanımlamaya başlayan biri ne yaşar?

Öncelikle toplumsal kurallar, öğrenilmiş yanlış tanımlar ve dayatılmış etik boyunduruğu yüzünden , hissettiklerinden dolayı şunları hisseder.



Suçluluk
Endişe
Acaba ben sapık mıyım?
Psikologa mı gitmeliyim?
Yok yok asıl psikiyatriste gitsem iyi olur, en azından ilaç milaç yazar ne bileyim.
Bu yanımı gizlemeli miyim? Etrafımda duyulursa sıçtık!
Acaba BDSM tarzı bir ilişki bana iyi gelir mi?
Peki böyle bir ilişkiyi yaşarken başıma bir şey gelir mi?
Acaba tam olarak istedigim bu mu? Bu tarz bir ilişki yaşamak benim hangi değerimi güclendirir?
Peki diyelim böyle ilişki yaşayacak bir efendiye rastgeldim, ben kendimden eminim de ya karsımdaki adam sapık cıkarsa??!! (Aman tanrım!!!)
Hmm aslında heyecan da duyuyorum,güclü bir merak kaplıyor içimi...Acaba??şey...ufff...tamam unut bunlaır kızım, kafanı karıştırma...vsvsvsvs
gibi devam eden hisler yaşayabilir kendini yeni keşfeden bir submissive.

Fakat diğer yandan tüm bu kaygılı hislere eşlik eden büyük bir his vardır. Heyecan ve merak! Merak büyük bir enerji barındıran bir histir. O hissin yarattığı enerjiyi kullanıp kullanmamak o kişinin kendisine kalan birşey.

Sen! Evet sen! Ne yapmam gerekiyor diyorsun! Hiçbirsey yapman gerekmiyor. Hislerinle barışman yetecektir sana, hepsi bu.

Kimi hayata karsı birey olma ve tabi olma arasındaki dengesizliği sanatla, kimi işyerindeki hırslarla, kimi dominantlıkla, kimi içe dönüklükle, kimi kendini ailesine adamışlıkla, kimi maceralar yaşarak, kimi extereme spor aktiviteleriyle, kimi yazarak, kimi susarak telafi eder. Ego savunma mekanizmalarından en yaygını bu.

Sen de ozgurlukle, birey olma arasındaki dengeyi submissive yanınla kuruyorsun. Bu iyi ya da kotu degil. Sadece kendini ailesine adayan fedakar anne ya da işyerinde kariyer hırsı yapan kadın toplumca ödüllendirilir ama submissive yanını ön plana çıkartarak hayatta bir denge saglayan kadın , bunlar kadar ödüllendirilmez. Tek fark bu...Kötü ya da yanlış diye bir sey yok senin hissettigin seylerde. Hatta kendi hislerini bastırmak yerine onlarla yüzleştigin zaman gercekten ozgur oldugunu hissediyorsun. "Ohhhhh" cekme hali yani. Evet buyum ben ve bu halim bana iyi geliyor demek büyük özgürlük.

Fakat tutup da hemen internetten eli sopalı ve efendi diye geçinen adamlara hevesle koşarsan muhtemelen , kendi içindeki bu gizemli hislerin darbe yiyecektir. Efendi aranmaz, karşına çıkar. Ayrıca submissve bir kadının her zaman bir efendisi olması gerekmiyor. Kendi kendineyken de submissive yanını his boyutunda yaşabilirsin. Ki zaten simdiye kadar böyle yaptın bunu.

Yukarıda sıraladıgım soruların yanıtları sende gizli. Ne yaşamak istiyorsun? Ne yapmak istiyorsun? bu hislerinin üzerine gidip ne kadarını yaşamak istiyorsun? Yanıtını verdikten sonra yukarıdakilerin de yanıtını veriyor olacaksın.

Ben burada sana sadece yol gösterebilirim ama yanıtını veremem.

Meraklı sorularını bekliyorum!
Published by active_v4
10 years ago
Comments
1
Please or to post comments
güzel
Reply