Kaçamak, 1.Bölüm'den Ön
Burak’la evlendikten sonra çalışmamı ne kadar istemese de beni kırmamak için kabul etmişti. Büyük bir otomotiv şirketinde muhasebe asistanı olarak görev yapıyordum. İşimi seviyordum ve zevkle çalışıyordum.
Bir hafta önce patronumuz Levent Bey çiftlik evinde büyük bir parti verdi ve bütün çalışanlarını davet etti. Tabi ki bende davetliydim. Burak’la beraber davete gitmiştik. Levent bey bizimle aşırı derecede ilgileniyor, Burak ve bana sürekli ikramlarda bulunmaya çalışıyordu. Bakışlarından çok iyi anlayabiliyordum, beni yiyecekmiş gibi bakıyor, ancak Burak’ın yanında mesafeli davranmaya çalışıyordu.
Bu arada Levent Bey holdingin yönetim kurulu başkanı, kayda değer mal varlığına sahip, yani zengin, 32 yaşında genç ve bekâr bir iş adamı. Şirket içerisindeki bütün herkesin dilinde, kızlar onu hayranlıkla izler ve herkes onun aşırı çapkın birisi olduğu konuşurlardı.
Levent bey çok yoğun çalışan bir CEO’du. Partiden sonraki birkaç gün onu görme fırsatım olmamıştı. Taki o güne kadar. Sekreteri beni arayıp Levent beyin aylık muhasebe raporlarını görmek istediğini söyledi. Müdürümüz Sedat bey izinli olduğu için raporları benim götürmem gerekiyordu. Evrakları alıp yukarı kata odasına çıktığım. Sekreteri Levent beyin az önce ayrıldığını ve raporları akşam evde görmek istediğini, evine götürmem gerektiğini söyledi. Bu durum beni biraz tedirgin etse de, yinede kabul edip tamam dedim ve oradan ayrıldım.
Akşam evine vardığımda beni kapıda karşılamış ve yine partide olduğu gibi aşırı ilgili davranır olmuştu. Gayet şık ve seksi görünüyordu. Sanki bir yerlere gidecekmiş de hazırlanmış gibiydi. Programınız varsa daha sonra gelebilirim dedim. Gülümsedi, yok hayır bugün tamamen seninim dedi. Sözleri beni şaşırtmıştı.
Hemen raporları elime alıp işe yoğunlaştım, elimdeki sayfaları gösterirken onun beni izlediğini farkettim. Ben ısrarla raporlara yoğunlaşsam da o bütün ilgisini bana gösteriyordu ve en sonunda dayanamayıp usulca mırıldandı. Seni istiyorum Sibel…
Bir an için ne yapacağımı şaşırmış vaziyette dona kalmıştım. Usulca yanıma yaklaştı parmaklarıyla çeneme oradan da dudaklarıma narince dokunuyordu. Derin, sakinleştirici bir nefes aldım ve usulca ben evliyim dedim. Hafifçe geriye çekilip gözlerime baktı ve gülümsedi. Ne kadar güzel olduğunun farkında mısın?. Sözleri beni aşırı tahrik ediyordu. Evli olduğunu biliyorum diyerek ekledi. Heyecanlı, uyarılmış ve şimdiden ıslandığımı hissetmiştim. Bunu bende istiyordum, anlıyordum ve içimdeki tanrıça haykırıyor ve akışına bırakmamı söylüyordu.
Parmakları saçlarımı sıkıca kavrarken, kulak mememin hemen altına minik bir öpücük kondurdu. Saçımı arkaya çekerek, boynumu dudaklarına açtı. Dişleri çeneme sürtünerek kaydı ve boynumu öpmeye başladı. Seni istiyorum, diye soludu. İnleyerek uzandım ve kollarını kavradım. Bende seni istiyorum.
Sözlerim onu heyecanlandırmış, gözleri parlıyordu. Elimden tutup hadi gel diyerek, adeta sürüklercesine beni yukarı kata yatak odasına götürdü.
Bir hafta önce patronumuz Levent Bey çiftlik evinde büyük bir parti verdi ve bütün çalışanlarını davet etti. Tabi ki bende davetliydim. Burak’la beraber davete gitmiştik. Levent bey bizimle aşırı derecede ilgileniyor, Burak ve bana sürekli ikramlarda bulunmaya çalışıyordu. Bakışlarından çok iyi anlayabiliyordum, beni yiyecekmiş gibi bakıyor, ancak Burak’ın yanında mesafeli davranmaya çalışıyordu.
Bu arada Levent Bey holdingin yönetim kurulu başkanı, kayda değer mal varlığına sahip, yani zengin, 32 yaşında genç ve bekâr bir iş adamı. Şirket içerisindeki bütün herkesin dilinde, kızlar onu hayranlıkla izler ve herkes onun aşırı çapkın birisi olduğu konuşurlardı.
Levent bey çok yoğun çalışan bir CEO’du. Partiden sonraki birkaç gün onu görme fırsatım olmamıştı. Taki o güne kadar. Sekreteri beni arayıp Levent beyin aylık muhasebe raporlarını görmek istediğini söyledi. Müdürümüz Sedat bey izinli olduğu için raporları benim götürmem gerekiyordu. Evrakları alıp yukarı kata odasına çıktığım. Sekreteri Levent beyin az önce ayrıldığını ve raporları akşam evde görmek istediğini, evine götürmem gerektiğini söyledi. Bu durum beni biraz tedirgin etse de, yinede kabul edip tamam dedim ve oradan ayrıldım.
Akşam evine vardığımda beni kapıda karşılamış ve yine partide olduğu gibi aşırı ilgili davranır olmuştu. Gayet şık ve seksi görünüyordu. Sanki bir yerlere gidecekmiş de hazırlanmış gibiydi. Programınız varsa daha sonra gelebilirim dedim. Gülümsedi, yok hayır bugün tamamen seninim dedi. Sözleri beni şaşırtmıştı.
Hemen raporları elime alıp işe yoğunlaştım, elimdeki sayfaları gösterirken onun beni izlediğini farkettim. Ben ısrarla raporlara yoğunlaşsam da o bütün ilgisini bana gösteriyordu ve en sonunda dayanamayıp usulca mırıldandı. Seni istiyorum Sibel…
Bir an için ne yapacağımı şaşırmış vaziyette dona kalmıştım. Usulca yanıma yaklaştı parmaklarıyla çeneme oradan da dudaklarıma narince dokunuyordu. Derin, sakinleştirici bir nefes aldım ve usulca ben evliyim dedim. Hafifçe geriye çekilip gözlerime baktı ve gülümsedi. Ne kadar güzel olduğunun farkında mısın?. Sözleri beni aşırı tahrik ediyordu. Evli olduğunu biliyorum diyerek ekledi. Heyecanlı, uyarılmış ve şimdiden ıslandığımı hissetmiştim. Bunu bende istiyordum, anlıyordum ve içimdeki tanrıça haykırıyor ve akışına bırakmamı söylüyordu.
Parmakları saçlarımı sıkıca kavrarken, kulak mememin hemen altına minik bir öpücük kondurdu. Saçımı arkaya çekerek, boynumu dudaklarına açtı. Dişleri çeneme sürtünerek kaydı ve boynumu öpmeye başladı. Seni istiyorum, diye soludu. İnleyerek uzandım ve kollarını kavradım. Bende seni istiyorum.
Sözlerim onu heyecanlandırmış, gözleri parlıyordu. Elimden tutup hadi gel diyerek, adeta sürüklercesine beni yukarı kata yatak odasına götürdü.
10 years ago
