Uzun Gece
Telefon kimbilir kaçıncı kere çalıyor. Açmak istemiyorum.Kocamın seçtiği iğrenç melodi susuyor.Kısa bir vakit geçiyor,yeniden çalıyor.Yine açmıyorum.Dişlerimi sıkıyor,bekliyorum.
Kafam iyi.Hala acıyan bileğimi unutmak için aldığım ağrı kesicilerin alkolle birleşimi beni iyice sersemletti.Sürekli uyukluyorum.Gereğinden fazla yakılmış kaloriferin ısıttığı odadaki kanepede rüyalarla gerçek arasında gidip gelirken zamanı takip edemiyorum. Öğlen vakti olmalı diye düşünürken havanın tamamen kararmış olduğunu görüyorum.Biraz ötemdeki pencereden görebildiğim kadarıyla kar tipiye dönmüş ve rüzgar uğulduyor.
Kan ter içinde bırakan battaniyeyi zorlukla üzerimden atıyorum. Bedenimi bir serinlik dalgası kaplıyor. Esneyip, gerinirken bu kez cep telefonunun yanıp söndüğünü görüyorum.Canım kimseyle konuşmak istemiyor ama refleks bir merakla tek gözümü açıp ekrana bakıyorum. Gözlerimi yumuyor, elimi gecelerimin altına sokuyorum.Külotum ter ve karabasan gibi üzerime çöken azgınlıkla sırılsıklam ve hala istekle yanıyorum. Hiç bir şey düşünmeden kendimi parmaklarken hala uykuda gibiyim.Aklımda görüntüler canlanmıyor sadece hoşnutluk hissediyorum. İki parmağım içimde ,sol elimle evet tuşuna basıyor ve susuyorum. Heyecanlı ve ölçüsüz ses kulağımı dolduruyor:
‘Seni arzulamamaya dayanamıyorum,sürekli seni, memelerini, bacaklarını,kıçını düşünüp kendimi tatmin ediyorum.’
Hala susuyor ,kendimi parmaklamaya devam ediyorum.
‘Hoşuna gittiğini ,seni bu kadar sikmek istememi tahrik edici bulduğunu biliyorum’
Haklı olduğunu çabuk farketmemesi için biraz nefeslenip,otoriter bir ses çıkarmaya çalışıyorum:
‘kim olduğu biliyorum ve sana acıyorum’
Telefonu kapıyorum.Parmaklarım hala içimde ,kısa sürede beklemediğim kadar zevk alarak boşalıyorum.Gözlerim kapalı nefesimin ve kalp atışlarımın düzelmesini bekledikten sonra uzandığım yerden doğrularak, bandajlı ayağımla yere basmadan seke seke pencerenin kenarına gidiyorum.Dışarıda gerçekten göz gözü görmüyor. Telaşla canımın acıması pahasına geri dönüp kanepeme yuvarlanıyorum. Yanı başımda duran telefonumu elime alıp,annemin numarasını çeviriyorum.Bir an önce oğlumun okuldan dönüp dönmediğini öğrenmek istiyorum.Neyse ki okul servisi bir problem yaşamamış.Vaktinde dönmüş olduğunu annemle yaptığım bir dolu gereksiz konuşmadan sonra öğreniyorum. Bir süredir dargın olduğumuz için oğlumun sesini duyamıyorum.
Daha telefonu kapatmadan tekrar arandığımı fark ediyorum.Açmak istemiyor ama galiba yanlışlıkla açıyorum.
‘Seninle sevişmezsem ölürüm,sanki bütün hayatım buna bağlıymış gibi hissediyorum.’
Artık sinirliyim,bağırıyorum:
‘Oğlum sen manyak mısın,seni polise mi şikayet edeyim istiyorsun?’
Çocuk hala soğukkanlı,beni inandırıcı bulmuyor.
‘Seni rahatsız etmek istemiyorum ama aklımdan seni atmam için bir kez olsun bunu yaşamam lazım.’
‘Neyi yaşaman lazım,ne diyorsun sen?’
Biran sessiz kalıyor.Kelimleri seçmeye çalışıyor sanırım ama ait olduğu kuşağın yaygın bir eksikliğini yaşıyor ve kelimeleri seçemiyor.
‘Biliyorsun’ diyor kekeliyerek.
’Seni istediğimi biliyorsun’
Cüretkarlığı beni sinir ediyor ama tahrik olmaktan kendimi alamıyorum. Sesinden bile kim olduğunu hatırladığım için kendime kızıyorum.Devamlı bana bakıp çaktırmadığını sanarak kendini okşayan tembel veledi gayet iyi hatırlıyorum.Babasının havasına kapılmam yüzünden prensiplerime aykırı olmasına rağmen ona özel ders vermeme ve sonrasında gelişen olaylar yüzünden öğretmenlik hayatımı bitirmeye karar vermeme yol açan çocuğu gayet iyi hatırlıyorum.Şimdi yirmi iki yirmi üç yaşlarında olmalı ve beni bir şekilde başından atan babasının aksine yapışkan bir piç.Numaramı nereden bulduğunu bilmiyorum ,bir kaç gündür sürekli arıyor.Telefonumu tamamen kapatıyorum.
Aptal aptal etrafa bakınıp ,sakatladığım bileğimi sanki dokununca geçecekmiş gibi hafifçe ovuştururken bu kez ev telefonu çalıyor.Uzakta ki alete bakarken uzun boylu olamama rağmen tercih ettiğim yüksek topuklu pabuçları bu havalarda hiç giymemiş olmam gerektiğini düşünüyorum. Zorlukla alete ulaşıyorum içimde ne olduğunu adlandıramadığım garip bir sıkıntı var.Telefon altıncı kez çalarken yetişiyorum.Sesim çıkmıyor,sanki olacakları biliyorum.Sanki bu anı daha once yaşadım.
‘Babamla yattığını biliyorum.İnkar etme çünkü kendi söyledi bana’
Susuyor ,ben de susuyorum,nedense başıma bir feleket gelmiş gibi hissetmiyorum.Babasını , onunla sevişmelerimizi hatırlamak hoşuma bile gidiyor.Sessizlikten sonra devam ediyor:
‘Seni tehdit etmek için bunu söylemiyorum,sana deli oluyorum.Babama yaptıklarını bana yapman için çıldırıyorum.Sadece bana acımanı istiyorum.’
Ona acımıyorum ama babasının beni baştan çıkarışını ,beni nasıl adi bir kadın gibi hisseterdiğini hatırladıkça baştan çıkmaktan kendimi alamıyorum.Telefon hala elimde aynadaki aksime bakıyorum.Galiba hala güzelim,uzun boy,yuvarlak hatlar,seksi bakışlar , dolgun dudaklar.
Çocuk devam ediyor:
‘Seni üzmek istemiyorum, ne istersen yaparım,hatta bir arabam var istersen satıp parasını sana veririm.’
Beni bir orospu gibi para vererek düzeceğini sanması hoşuma gidiyor.Bu en seksi bulduğum fantazi ama bunu anlamasını istemiyorum.Telefonu sertçe vurarak kapatıyorum.Hemen tekrar çalıyor,hışımla açıyor,bağırıyorum:
‘bir daha sakın arama burayı’
Kocamın endişeli sesini duyuyorum.Ne olduğunu soruyor.Olanları biraz değiştirip anlatıyorum.
‘Polisi ya da çocuğu aramamı ister misin?’ diye soruyor.
‘ Gerek yok’ diyorum.
‘Ben hallederim.’
Susuyor.Biran once kapatmak istiyorum.Bunu anlıyor ve tedirgin bir sesle soruyor:
‘Peki sana askıntı olması hoşuna gitti mi? ’
Beni oyunlara sürüklemesi hoşuma gitmiyor ama yine içim gıcıklanıyor.
‘Hadi ama’ diyor.
”Ne duymak istediğimi biliyorsun”
Sesim titreyerek,”Beni sikmek istemesinin hoşuma gittiğini biliyorsun” diyorum.Nefes alışverişi değişiyor,keşke şimdi yanımda olabilmeyi , çocuğun beni sikişini izleyebilmeyi ne kadar çok istediğini anlatıyor ama bu mümkün değil .Uçağın hava şartları yüzünden kalkamadığını,en iyi ihtimal yarın geleceğini söylüyor.Nedense seviniyorum.
Kıskanç bir koca değil.Erkekler bana ne kadar çok ilgi gösterirse o kadar hoşuna gidiyor.Beni göstermekten ,karısının seksiliğinden gurur duyuyor.Saçlarımı sarıya boyatmamı ,koca memelerimi piyasaya sunan kıyafetler giymemi isteyen o. Erkeklerin bana asılmaları onu tahrik ediyor ve erkekler sürekli bana asılıyor.Bazen bana asılanlara biraz karşılık vermemi ,yanında kocası varken bile cinsel isteklerini dizginleyemeyen bir kadın gibi davranmamı istediği oluyor.Bana o kadar güveniyor ki gerçekten yanında kocası varken bile cinsel isteklerini dizginleyemeyen bir kadın olduğumu anlayamıyor.Beni ortaya sürüp,sonra eve götürüp sikmek hoşuna gidiyor.Sanırım beni seks objesi olarak görmek iştahını arttırıyor. Kimlerin,neler yaptığını,nelere cüret ettiklerini, biraz güzel,biraz havalı ve seksi bir hatunun başetmesi gereken talepleri bilse belki bu oyunları bırakır.
Sonuçta azize değilim .Aramızda anlaştığımız oyunların sınırlarını bir çok kez aştığım oldu ve aldatmalarımı anlatırsam zevk alacağından korkuyorum.Biliyorum ki ne yapsam bana kızmaz,beni asla bırakmaz. Fakir eski günlerinde onunla olmayı kabul etttiğim için bana minnet duyuyor olmalı .Aslında zeki ,işinde başarılı biri ama yakışıklı ve beni tatmin etme konusunda becerikli değil.
Telefonu kapatır kapatmaz yeniden çalıyor.Ayakta dikilmekten iyice zonklamaya başlayan ayağım canımı sıkıyor,yine de açıyorum.Susuyoruz.
‘Evet’ diyorum.
‘Seni bulmak için beş yıl uğraştım.’
Kapatmalıyım ama ama bu hemen aklıma gelmiyor. Geceliğimin üstünden meme uçlarımın dimdik olduğunu görüyorum.İstenmeye alışığım ama sarhoş bedenim heyecanla ürperiyor.
‘Neden benimle uğraşıyorsun,böyle şeyler ünlü insanların başına gelir sanıyordum’
Nefesini kontrol etmek istiyor ama başaramıyor.Benimle konuşurken bir yandan kendini okşuyor olmalı.
‘Sen kendi çapında ünlü biri sayılırsın.Sana deli olan bir sürü kişi var var, ne pahasına olursa olsun seninle sevişmek istiyorum.Kimle sevişirsem sevişeyim boşalırken seni düşünüyorum.Bunu korkutucu bulacağını tahmin ediyorum ama inan seni üzmek için aramıyorum. Sadece beni kurtarmanı istiyorum.’
Dudaklarımı ısırıyorum,ayağım artık dayanılmaz ağrıyor.Kapatmam lazım diyorum,ayağım sakat.
Hemen atlıyor,
‘Biliyorum ayağın burkuldu.’
Beni gerçekten korkutuyor ama eninde sonunda onunla yatmaya razı olacağımdan daha fazla korkuyorum.
‘Bak seni kesinlikle polise vereceğim’
‘Korkmana gerek yok’diyor.
‘Zaten seni bu sayede buldum,tesadüfen ben de senin gittiğin hastenedeydim ve oradaki herkesin hemfikir olduğu gibi eskisinden bile seksi olduğunu gözlerimle gördüm.’
‘Numaramı ,hem ev hem de cep telefonumu nasıl buldun?’diye soruyorum sert bir sesle.
Soruyu sorarken cevabını çoktan bildiğimi fark ediyorum.Hastaneden edinmiş olmalı.
‘Bak bu yaptıkların çocukca şeyler benim yaşımda evli bir kadının neden senin yaşında bir çocukla sevişmeyi kabul edeceğini sanıyorsun.Gerçekten ayağım çok ağrıyor, senin yüzünden ayaktayım ve kapatıyorum.
‘Dur’ diyor .
‘Yalvarırım kapatma.Bak yaşın benden büyük olabilir ama senin yaşında bir sürü kadınla oldum.Sen hepsinden güzel ,bomba gibisin.Evlisin ama senin gibi bir kadını kimse kocasına sadık bırakmaz,bir sürü sevgilin olduğunu tahmin edebiliyorum.Benim yaşıma gelince evet genç olabilirim ama seni mutlu edebileceğimi çok iyi biliyorum.İsmimi biliyorsun,facebook’tan şimdiki halime bakabilirsin,yakışıklı biri olduğumu göreceksin. Seninle abazanlıktan değil en çok sevişmek istediğim kadın olduğun için sevişmek istiyorum.Değil öğretmenim ,akrabam hatta annem bile olsaydın seninle sevişmek için herşeyi yapardım.Ayrıca gerçekten beni kabul edersen söylediğim gibi arabamın parasını sana verebilirim.
Gerekçelerini sessizce dinliyorum.Neredeyse anası olabilecek yaştayım.Bu yaşlardaki çocukların arzu nesnesi olmak hoşuma gidiyor.
Devam ediyor :
‘Dediğim gibi bu hayatımın fantezisi,bir kere yaparız ,hoşuna gitmezse bir daha seni aramam’
Cüretkarlığı,kendine olan sahte güveni beni tahrik ediyor ve telefonu hala kapatmayarak bunu belli ediyorum.Genç ama beni götüreceğini anlayacak kadar kadınlardan anlıyor olmalı.
‘Şimdi gerçekten kapamam lazım’ diyorum.
‘Ben seni yarın ararım.’
Kendi kulağım bile dediklerime şaşırıyor ama kendime engel olamıyorum. Neden böyle şeyler yapmaya başladığımı biliyorum.Suçluyu hemen buluyorum ,sarhoşluğum ve hormonlarım.
Topallayarak kanepeme dönüyorum.Bir müddet evden çıkmamaya mahkum kalmak yeterince canımı sıkarken bir de bu çocuk aklımı meşgul ediyor.Cep telefonumu açıp cevapsız çağrılarımı gözden geçiriyorum.Bir yeni yetmenin beni düzmek istemesinden sanki yeni bir şeymiş gibi bu kadar heyecanlanmam sinirimi bozuyor.Kendime kızgın telefona bakarken eski komşum ve daimi dostum Nil’in aramış olduğunu görüyorum.Geçen sene beni kıskançlıktan çatlatarak kocaman bir eve taşındılar ama dostluğumuz baki.Mecburen geri arıyorum.Her zamanki gevezeleğinin aksine özet konuşuyor.Daha once belirttiği gibi kocası eve geldikten sonra meden bana geleceğini ,şoke olacağım önemli havadisler vereceğini bildiriyor.Normal zamanlarda her gün mutlaka görüştüğüm kankim fink atmaktan kendini alamayan biri olduğu için bileğim burkulduğundan beri ziyaretleri azaldı. Onunla alışverişe, kuaföre gidemeyeceğime, cafeleri turlayıp yakışıklıları kesemeyeceğimize göre gündüz vakti evde benimle çay ya da şarap eşliğinde takılmayı zevkli bulmuyor olmalı.
Ben de sızlayan bileğim dışında yeni hayatımdan memnunum bir süre uğramasa da mutlu olabilirim.Bana neler anlatacağını az çok tahmin ediyorum.O da benim gibi erkeklere çok düşkün ve kocasını sürekli aldatıyor. Bu işlerin ustası.Kocaman bir oğul anası olmasına rağmen tanıdığım en flörtöz kadın. Genç ve diri duruyor.Boyu,posu,yüzü dudakları, memeleri,bacakları hep benden kötü ama saçları ,omuzları ve kıçı gerçekten seksi.Erkek olsam onu arkadan saçlarını çeke çeke düzerdim.Bunu ona hep söylüyorum.O da bana jokey poziyonunda sahip olmayı isteyeceğini söylüyor ve içimde gidip gelirken memelerimin sallanması görmek isteyeceğini söylüyor.Kadınlardan da hoşlandığını biliyorum,buna razı olup olmamaya kararsızım.
Nil gelmek bilmiyor.Yine kendimden geçiyorum.Kendime hayret ediyorum,aklım hala çocukta.Koynuma alıp onu memnun etmek istiyorum.Memelerimi emdiğini,uzun uzun ağzıma verdiğini canlandırıyorum aklımda.Babasına aşık olmuştum.Sanırım ikisini özdeşleştiriyorum.
Biraz kapı açılıyor.Evin anahtarı her zaman onda durduğu için beni yerimden kaldırmadan içeri giriyor.Soğuk hava yüzünden neredeyse Eskimo kıyafetinde.Ama kalın paltosunu ,hırkasını çıkarınca yine seksi giyindiğini görüyorum.Kim bilir kiminle oynaşmaktan geliyor.Kafasının başka yerde olduğunu anlıyorum.Biraz havadan sudan ,ayağımdan konuşuyoruz.Sağlığımın umurunda olmadığını görüyorum.Ben sormadan anlatmaya başlıyor,derdi oğluyla ama aslında olay beni de ilgilendiriyor.Gruba benim kattığım Alev diye bir kadın var .Kocasıyla ara sıra bize ,nadir olarak da Nil’llere gidiyorlar.Kocası alkolik ama seksi biri.Beni istediğini hissediyorum.Ben de ona biraz pas veriyorum ama aramızda bir şey yok,Galiba Nil benden daha fazla adamla ilgileniyor ve eminim benden çok mesafe aldı.Ben sadece onu biraz daha fazla dinleyip,anlattıklarına biraz daha fazla gülerken Nil’in gözlerinin içine bakıp daldığına,bacaklarını sürttüğüne ,her zaman yakın temas kurduğuna eminim. Abartılı tavırlar ,bol temaslı ,sürtünmeli göz süzmeli açık saçık konuşmalar Başarısınının sırrı bu hiç bir zaman ulaşılmaz gözükmüyor.
Ama olay adamla,ikimizinde onunla seks yapmak istememizle ilgili değil.Konu Alev.Nil bir solukta bir ayrıntı atlamadan kadının kara kışa aldırmadan kapısına dayandığını,onlara misafirliğe geldikleri bir günden sonra oğlunun sürekli onun peşinde koştuğunu ,zayıf bulunup bir kere birlikte olduklarınını,buna sonradan pişman olduğunu ama çocuğun hala onu rahatsız ettiğini söylediğini anlatıyor. Nil kadınla bozuşmak istemiyor ama olanlardan sonra biraraya gelmeleri zor. Oğluna da küsmüş ,kesinlikle bir süre konuşmayacağım diyor. Oğlunun pek umrunda olduğunu sanmıyorum ama yine de böyle yapmamasını ,çocuğu mahçup ederek eline bir geçmeyeceğini söylüyorum.Konuşarak yaptığının yanlış olduğunu evli bir aile dostuna böyle yaklaşmaması gerektiğini söylemeliydin diyorum.İkimiz de gülmeye başlıyoruz.İnandırıcı değiliz .Olay seksi.Nil’in de seksi bulduğunu anlıyorum.Belki de bu yüzden bu kadar kızgın.Bir süredir hep seks konularıyla karşı karşıyayım.Geçim derdi olmayan,vakti bol, orta yaşa yakın insanlar galiba zaten başka bir şey düşünmüyor.Oğlunu aramasını buraya gelmesini söylemesini istiyorum.
Olayda beni ilgilendiren bir şey yok ama nedense ikisini burada barıştırmak istiyorum, ana oğul hakkında değişik düşüncelerim var.Ben de anneyim ama onların ki bir tür sevgililik.Annesi çocuğu arıyor açmıyor.Kötü şeyler söylemiş olmalı.Ben arıyorum,birinci çalışta açılıyor.Annesinin evimde olduğunu,beraber konuşmak istediğimizi söylüyorum.Fazla nazlanmadan Kabul ediyor,beni her zaman görmekten hoşlandığını biliyorum.Bunun için zaman zaman ona gore yaşı küçük oğlumla oynamaya bile katlanıyor.Ben de zahmetlerine karşı onu ara sıra ödüllendiriyorum.Ona masturbasyon malzemesi vermeden yollamıyorum.Şimdi yaşıtlarımı götürecek kadar adam olduğunu gore onu biraz daha tahrik edebilirim.Annesi çakalın biri ,bunu yemez ama bana ,yargılarıma güveniyor.
Çocuk gelmeden geceliğimi değiştirmek istiyorum. Memelerim,vücudum ortada .Bunun için yerimden doğruluyorum.Nil daha iyi açık ol diyor.Kimseye bakmamayı öğrenmeli.Dediği aklıma yatmıyor ama hem ayağım yerimden kalkmak istemeyecek kadar sızlıyor hem yarı sarhoş beynim çocuğa Alev’de göremeyeceği bir şeyler göstermek istiyor.Doğru diyorum.
Kapı çalıyor.Nil Açıyor.Çocuk konuşmadan içeri giriyor.Battaniyemi üzerime alıyorum ama memelerimin hatırı sayılır bölümü ortada .Kendime kızıyorum,utanıyorum.Karşımda süt dökmüş kedi gibi duran çocuğun bizim gibi karta kaçmaya başlamış azgın kadınların makara konusu olması ayıp ama öte yandan fırsat verdiğimizde bizi götürmekle şişkin egosunun daha da kabaracağı kesin.
Lafa benim girmem lazım ama bir türlü kelimeleri toparlayamıyorum. Bir haftadır yaşadıklarım,eski öğrencim beni sarstı.Her zamankinden bile azgınım.Ana oğul beni götürmeye her zamankinden daha yakınlar ama bunu bilmiyorlar.Sonunda beylik bir iki laf ediyorum.Barışmaya dünden razılar.Nil bir şey demeden yerinden kalkıyor ,karşımda oturmuş dediklerimi düşünen çocuğa yaklaşıp kucağına oturuyor.Çocuk bir şey demeden annesine sarılıyor,kafasını saçlarının arasına gömüyor.Ateşim giderek artıyor.Konuşmak istiyorum,sesim çıkmıyor.
Abartılı sevgi gösterileri çok can sıkıcı. Yanlarında benden başka kimse olmadığı zaman kucağına oturmasını ,durmadan sarılmalarını ,bazen dudaklarına ufak öpücükler kondurmalarını yadırgıyorum.Annesi daracık kotunun sardığı güzel kıçıyla kucağına oturduğunda , etrafa ana çocuk sevgisinin masumeyetini değil istekli bir çiftin saçtığını kirli ateşi hissettiğim oluyor.Herhalde bu benim bazen biraz farklı çalışan ,farklı çalıştığı anda da göğüs uçlarımı, kasıklarımı elektriklendirip,sırtımı ürperten hayal gücümden kaynaklanıyor.
Aralarında konuşuyorlar ama başka düşüncelerin içinde o kadar karmakarışık haldeyim ki dediklerini duymuyorum.Onları düşünüyorum.Bu içiçe sevgili gibi halleri içgüdüsel olarak çok seksi geldiği için dayanıyor ama bu durumu ahlaken itici bulduğum için kızıyorum.Çocuğun her davranışında,her dokunuşunda olmasa da, bakışının durgunlaştığı,nefes alışverişinin değiştiği zamanlarda aklında anasınıyla sevişmek isteğiyle, bu isteğin peşinen benimsenmiş şeytansılığı arasında tahripkar savaşının geçtiğini anlıyorum.Bedensel olarak olgun ama beyin olarak yaşının da gerisinde kalmış çocuğun, başka bir erkeğe dönüşmesi için arkasına ya din veya toplumsal değerleri alarak annesinin seksapelinin cenderesinden kaçıp kurtulması, ya da hayatın bedensel özüyle hareket ederek bir süreliğine zihinsel yıkımı göze alıp öz annesini arzu nesnesi bir kadın gibi fethedip en kirli şekilde düzerek sıradanlaştırması gerektiğini düşünüyorum.
Bütün bunları kurarken ikinci ihtimalin Nil için ne anlama gelebileceğinden emin değilim.Hayatı boyunca kafa yapısındaki eksikleri seksapeliyle kapatmanın,bedenini sürekli flörtle uyarmaya bağımlı olmanın kendi oğlunun bile küçüklükte kalıp bitmiş olması gereken cinsel arzularına hedef olmasına neden olduğunu fark edecek mi yoksa benim sandığım gibi kanından ve özünden bir erkeği bile yasak ve yıkıcı isteğe sürükleyecek kadar cazip olmanın narsist ruhuna yayacağı baygınlığa mı teslim olacak.
Hepsini aklımda kurduğum bu durumlar gerçek olsa bile beni ilgilendirmemesi gerekir ama bir şekilde bunları düşünüyorum çünkü onların üstesinden gelmelerinin zor olacağı bu duruma düşmelerini istediğini fark ediyorum.Onları bir seyirci gibi izlemeyi ,uzun süredir arzuladığım bu kadının oğlu tarafından benim yapamayacağım bir şekilde hem ruhen hem bedenen becerilmesini , okşamak, öpmek istediğim bu kadın vücudunun kendi oğlunun gençliği altında çırpınarak ,debelenerek çığlık çığlığa her şekilde sikilmesini, bende olmayan yapışkan özün onu doğuran rahme boşalmasını görmek istiyorum.
Aynı şekilde annesinin dizi dibinde ki sünepe lise öğrencesinden ,cazip bir genç erkeğe dönüştüğü süre boyunca memelerimde,bacaklarımda kıçımda hissettiğim onunla flört etmediğim halde giderek hoyratlaşan ve bakışlarının vücudumda dolaşması beni giderek heyecanlandıran bu genç erkeğin körpe aletinin ,göğüs uçlarının,kalın dudaklarının,dilinin annesi tarafından sapık bir heyecanla emildiğini izlemek istiyorum.İkisiyle de ayrı ayrı sevişebilrim, onların sapkın heyecanlarına da katılmak isteyebilirim.Esas istediğim bunlar değil.İstediğim bir erkek anası olarak kendimin asla işleyemeyeceğimi düşündüğüm bir kabahate onları sürüklenirken izlemek.
Yorgunum,gerçekten yorgun ama kalmalarını beni ,birbirlerini arzulamalarını istiyorum.Şartlar müsait kocam gelmeyecek, kader bana daha değişik oyunlar oynuyor.Nile kalması için yalvarıyorum.Oğlunu gönderiyor,biraz buruluyorum ama makul karşılıyorum.
Nil kendine bir içki koyuyor,bana da dolduruyor.Bir yudum alıyorum.Başım çatlayacak gibi,zorla bir yudum daha içiyorum.Sıcaklık bütün bedenimi sarıyor,yarı çıplak uzandığım kanapeden kıpırdayamıyorum.Nil televizyona bakıyor.Gözlerimi kapıyorum.Arkamı dönüp ,yanıma gelip bana sarılmasını istiyorum.Bir şey demeden geliyor.Giyinik olarak kanapeye sıkışıyor.Kadehi tutan soğuk eli tek mememi kavrıyor.İçimi ürperter bir üflemeyle kulağıma fısıldıyor.”Bu memeler bu vücut bende olsa dünyayı kaldırırdım.Onun dokunuşlarından tahrik olmak istemezsem de oluyorum.Hafifçe dönüyorum,dillerimiz birleşiyor.Şiddet içermeyen bir ihtirasla öpüşüyoruz.Ağzı viski ve silinmiş ruj kokuyor.Alt dudağımı emerken,diğer mememi yoğuruyor.Ellerim kalçalarında,baldırlarında dolaşıyor,güzel bir his.Bir erkekle oynaşmak kadar hoşuma gidiyor.Donumun altına parmaklarını sokuyor,susuyorum. Kendimi tuhaf hissediyorum,öpmeyi bırakıyorum.
Ölçemediğim kadar zaman geçiyor.Sabah olmuş gibi uyanıyorum. Tuvalete gitmem lazım,banyoya yürürken ayağım ya biraz iyileşti ya da ben acıya alıştım.Çişimi yapıp soğuk suyla yüzümü yıkadıktan sonra saate bakıyorum.Henüz on bile değil.Nil yanımdan kalkmış,diğer kanepeye uzanmış,uyukluyor.Ben dönünce uyanıyor bana gülümsüyor.
Sersemliğim,biraz geçmiş durumda.Nil’le fazla ileri gitmediğimi biliyorum.Sabahtan beri olanları anlatıyorum.Çocukla sevişmeyi ,kolay bir kadın olduğumu anladığı,seks sembolü olarak görülmekten hoşladığımı bana hatırlattığı için onu ödüllendirmek istediğimi anlatıyorum.
Bana cesaret veriyor.Bir şeyi çok istiyorsan yapmalısın diyor.Çeşitli gerekçelerle zaten çoktan ikna olduğum bir konuyu gereksiz kelimlerle sıkıcı hale getirirken,bilgisayarı açıyorum.Facebook’a giriyorum.Eski öğrencimin yeni halini merak bile etmiyorum aslında nasıl biri olursa olsun kararımı verdim bile .Beni düzmesine , herkese ballandıra ballandıra anlatacağı bu şerefe nail olmasına izin vereceğim kimse bu olanlara inanmaz.Fotolarına bakıyorum.Yaptığım delilik ,fazlaca bir özelliği olmayan sıradan bir çocuk.Saate aldırmadan numarasını çeviriyorum.Kendimce oyun oynuyorum.Telefon ikinci çalışta açılıyor.Bir saattir seni düşünüyordum diyor.Beni istemesini neden çekici bulduğumu anlamıyorum.Biraz duraksıyorum.
”Benimle görüşecek misin?” diye soruyor.
Yanıt veremiyor, telefonu kapatıyorum.Alet hemen çalıyor.Aynada kendime bakarak açıyorum.Hemen niye aradığını soruyorum.Sesim sinirli bir saat sonra aramasını söylüyorum.
Nil gözlerimin içine bakıyor.Neden çağırmadığımı soruyor. Susuyorum.Yanıma yaklaşıyor,elindeki sigarayı uzatıyor.Bir nefes alıyorum.
”Çok küçük” diyorum.“Neredeyse senin oğlun kadar”
Bu kez o susuyor.Sigarayı elimden geri alıyor.Göz gözeyiz.
“Gitmemi istiyor musun?” diye soruyor.Sesi iç gıcıklayıcı.Dudaklarını kapıyorum.Av olmaya alışık değil.Biran şaşırıp duraksıyor ama hemen karşılık veriyor.Onu öpmek,erkekleri öpmek kadar hoşuma gidiyor ama kendini geri çekiyor.
”Hadi ara çocuğu,ikimizi birden görünce ne hale düşeceğini görmek istiyorum”
Numarayı çeviriyorum,adresi vesaire gerekli bilgileri veriyorum.Uzakta olduğunu ama hemen yola çıkacağını söylüyor.Kar yüzünden yolların kapanma ihtimali olduğunu ekliyor.
”Hemen gel diyorum yoksa vazgeçerim.”
Sesim öğretmenlik yaptığım zaman kadar otoriter.Telefonu kapıyor,yeniden öpüşmeye başlıyoruz.Memelerimi sertçe okşarken, ne kadar muhteşem olduklarını vurgulayan iltifatlar mırıldanıyor.İlişkinin erkeği o.
Giyinmem gerektiğini düşünüyor,Nil’in kollarından uzaklaşıyorum ama sadece donumu değiştirip,geceliğimin üzerine sabahlığımı geçiriyorum.
Beklerken birer viski dolduruyoruz.Ayağımın ağrısını unuttum bile.Garip bir şekilde neşeliyim.Nil gülümsüyor ama biraz tedirgin olduğu belli.
”Başımız belaya girmesin”diye soruyor,sanki ben yanıtını bilirmişim gibi.Başka bir soru soruyorum:
”Benim için hiç tanımadığın biriyle yatar mısın?”
Anlamak isteyen gözlerle bana bakıyor.
“Çocukla sevişmeni istiyorum,seni sikilirken görmek istiyorum”
Gözleri parlıyor
“ikimizi de sikmesini istiyorum”
Viskilerimizi dipliyor,susuyoruz.Biraz daha konuşursak vazgeçeceğimizden endişe ediyoruz.Yahut ben endişe ediyorum.
Biraz daha zaman geçiyor,telefon iki kere çalıyor.İkisinde de yolu tekrar tekrar tarif ediyorum.Evi bulamayacak kadar embesil olduğunu düşünürken kapı çalıyor.Nil ayağa kalkarken dudağımın kenarına cesaret öpücüğü konduruyor.Kırıtarak kapıya yürüyor.Şimdi kadın tarafına dönmüş olmalı.Çocuğa benden iyi bi muamele vereceğine eminim.
Kafam iyi.Hala acıyan bileğimi unutmak için aldığım ağrı kesicilerin alkolle birleşimi beni iyice sersemletti.Sürekli uyukluyorum.Gereğinden fazla yakılmış kaloriferin ısıttığı odadaki kanepede rüyalarla gerçek arasında gidip gelirken zamanı takip edemiyorum. Öğlen vakti olmalı diye düşünürken havanın tamamen kararmış olduğunu görüyorum.Biraz ötemdeki pencereden görebildiğim kadarıyla kar tipiye dönmüş ve rüzgar uğulduyor.
Kan ter içinde bırakan battaniyeyi zorlukla üzerimden atıyorum. Bedenimi bir serinlik dalgası kaplıyor. Esneyip, gerinirken bu kez cep telefonunun yanıp söndüğünü görüyorum.Canım kimseyle konuşmak istemiyor ama refleks bir merakla tek gözümü açıp ekrana bakıyorum. Gözlerimi yumuyor, elimi gecelerimin altına sokuyorum.Külotum ter ve karabasan gibi üzerime çöken azgınlıkla sırılsıklam ve hala istekle yanıyorum. Hiç bir şey düşünmeden kendimi parmaklarken hala uykuda gibiyim.Aklımda görüntüler canlanmıyor sadece hoşnutluk hissediyorum. İki parmağım içimde ,sol elimle evet tuşuna basıyor ve susuyorum. Heyecanlı ve ölçüsüz ses kulağımı dolduruyor:
‘Seni arzulamamaya dayanamıyorum,sürekli seni, memelerini, bacaklarını,kıçını düşünüp kendimi tatmin ediyorum.’
Hala susuyor ,kendimi parmaklamaya devam ediyorum.
‘Hoşuna gittiğini ,seni bu kadar sikmek istememi tahrik edici bulduğunu biliyorum’
Haklı olduğunu çabuk farketmemesi için biraz nefeslenip,otoriter bir ses çıkarmaya çalışıyorum:
‘kim olduğu biliyorum ve sana acıyorum’
Telefonu kapıyorum.Parmaklarım hala içimde ,kısa sürede beklemediğim kadar zevk alarak boşalıyorum.Gözlerim kapalı nefesimin ve kalp atışlarımın düzelmesini bekledikten sonra uzandığım yerden doğrularak, bandajlı ayağımla yere basmadan seke seke pencerenin kenarına gidiyorum.Dışarıda gerçekten göz gözü görmüyor. Telaşla canımın acıması pahasına geri dönüp kanepeme yuvarlanıyorum. Yanı başımda duran telefonumu elime alıp,annemin numarasını çeviriyorum.Bir an önce oğlumun okuldan dönüp dönmediğini öğrenmek istiyorum.Neyse ki okul servisi bir problem yaşamamış.Vaktinde dönmüş olduğunu annemle yaptığım bir dolu gereksiz konuşmadan sonra öğreniyorum. Bir süredir dargın olduğumuz için oğlumun sesini duyamıyorum.
Daha telefonu kapatmadan tekrar arandığımı fark ediyorum.Açmak istemiyor ama galiba yanlışlıkla açıyorum.
‘Seninle sevişmezsem ölürüm,sanki bütün hayatım buna bağlıymış gibi hissediyorum.’
Artık sinirliyim,bağırıyorum:
‘Oğlum sen manyak mısın,seni polise mi şikayet edeyim istiyorsun?’
Çocuk hala soğukkanlı,beni inandırıcı bulmuyor.
‘Seni rahatsız etmek istemiyorum ama aklımdan seni atmam için bir kez olsun bunu yaşamam lazım.’
‘Neyi yaşaman lazım,ne diyorsun sen?’
Biran sessiz kalıyor.Kelimleri seçmeye çalışıyor sanırım ama ait olduğu kuşağın yaygın bir eksikliğini yaşıyor ve kelimeleri seçemiyor.
‘Biliyorsun’ diyor kekeliyerek.
’Seni istediğimi biliyorsun’
Cüretkarlığı beni sinir ediyor ama tahrik olmaktan kendimi alamıyorum. Sesinden bile kim olduğunu hatırladığım için kendime kızıyorum.Devamlı bana bakıp çaktırmadığını sanarak kendini okşayan tembel veledi gayet iyi hatırlıyorum.Babasının havasına kapılmam yüzünden prensiplerime aykırı olmasına rağmen ona özel ders vermeme ve sonrasında gelişen olaylar yüzünden öğretmenlik hayatımı bitirmeye karar vermeme yol açan çocuğu gayet iyi hatırlıyorum.Şimdi yirmi iki yirmi üç yaşlarında olmalı ve beni bir şekilde başından atan babasının aksine yapışkan bir piç.Numaramı nereden bulduğunu bilmiyorum ,bir kaç gündür sürekli arıyor.Telefonumu tamamen kapatıyorum.
Aptal aptal etrafa bakınıp ,sakatladığım bileğimi sanki dokununca geçecekmiş gibi hafifçe ovuştururken bu kez ev telefonu çalıyor.Uzakta ki alete bakarken uzun boylu olamama rağmen tercih ettiğim yüksek topuklu pabuçları bu havalarda hiç giymemiş olmam gerektiğini düşünüyorum. Zorlukla alete ulaşıyorum içimde ne olduğunu adlandıramadığım garip bir sıkıntı var.Telefon altıncı kez çalarken yetişiyorum.Sesim çıkmıyor,sanki olacakları biliyorum.Sanki bu anı daha once yaşadım.
‘Babamla yattığını biliyorum.İnkar etme çünkü kendi söyledi bana’
Susuyor ,ben de susuyorum,nedense başıma bir feleket gelmiş gibi hissetmiyorum.Babasını , onunla sevişmelerimizi hatırlamak hoşuma bile gidiyor.Sessizlikten sonra devam ediyor:
‘Seni tehdit etmek için bunu söylemiyorum,sana deli oluyorum.Babama yaptıklarını bana yapman için çıldırıyorum.Sadece bana acımanı istiyorum.’
Ona acımıyorum ama babasının beni baştan çıkarışını ,beni nasıl adi bir kadın gibi hisseterdiğini hatırladıkça baştan çıkmaktan kendimi alamıyorum.Telefon hala elimde aynadaki aksime bakıyorum.Galiba hala güzelim,uzun boy,yuvarlak hatlar,seksi bakışlar , dolgun dudaklar.
Çocuk devam ediyor:
‘Seni üzmek istemiyorum, ne istersen yaparım,hatta bir arabam var istersen satıp parasını sana veririm.’
Beni bir orospu gibi para vererek düzeceğini sanması hoşuma gidiyor.Bu en seksi bulduğum fantazi ama bunu anlamasını istemiyorum.Telefonu sertçe vurarak kapatıyorum.Hemen tekrar çalıyor,hışımla açıyor,bağırıyorum:
‘bir daha sakın arama burayı’
Kocamın endişeli sesini duyuyorum.Ne olduğunu soruyor.Olanları biraz değiştirip anlatıyorum.
‘Polisi ya da çocuğu aramamı ister misin?’ diye soruyor.
‘ Gerek yok’ diyorum.
‘Ben hallederim.’
Susuyor.Biran once kapatmak istiyorum.Bunu anlıyor ve tedirgin bir sesle soruyor:
‘Peki sana askıntı olması hoşuna gitti mi? ’
Beni oyunlara sürüklemesi hoşuma gitmiyor ama yine içim gıcıklanıyor.
‘Hadi ama’ diyor.
”Ne duymak istediğimi biliyorsun”
Sesim titreyerek,”Beni sikmek istemesinin hoşuma gittiğini biliyorsun” diyorum.Nefes alışverişi değişiyor,keşke şimdi yanımda olabilmeyi , çocuğun beni sikişini izleyebilmeyi ne kadar çok istediğini anlatıyor ama bu mümkün değil .Uçağın hava şartları yüzünden kalkamadığını,en iyi ihtimal yarın geleceğini söylüyor.Nedense seviniyorum.
Kıskanç bir koca değil.Erkekler bana ne kadar çok ilgi gösterirse o kadar hoşuna gidiyor.Beni göstermekten ,karısının seksiliğinden gurur duyuyor.Saçlarımı sarıya boyatmamı ,koca memelerimi piyasaya sunan kıyafetler giymemi isteyen o. Erkeklerin bana asılmaları onu tahrik ediyor ve erkekler sürekli bana asılıyor.Bazen bana asılanlara biraz karşılık vermemi ,yanında kocası varken bile cinsel isteklerini dizginleyemeyen bir kadın gibi davranmamı istediği oluyor.Bana o kadar güveniyor ki gerçekten yanında kocası varken bile cinsel isteklerini dizginleyemeyen bir kadın olduğumu anlayamıyor.Beni ortaya sürüp,sonra eve götürüp sikmek hoşuna gidiyor.Sanırım beni seks objesi olarak görmek iştahını arttırıyor. Kimlerin,neler yaptığını,nelere cüret ettiklerini, biraz güzel,biraz havalı ve seksi bir hatunun başetmesi gereken talepleri bilse belki bu oyunları bırakır.
Sonuçta azize değilim .Aramızda anlaştığımız oyunların sınırlarını bir çok kez aştığım oldu ve aldatmalarımı anlatırsam zevk alacağından korkuyorum.Biliyorum ki ne yapsam bana kızmaz,beni asla bırakmaz. Fakir eski günlerinde onunla olmayı kabul etttiğim için bana minnet duyuyor olmalı .Aslında zeki ,işinde başarılı biri ama yakışıklı ve beni tatmin etme konusunda becerikli değil.
Telefonu kapatır kapatmaz yeniden çalıyor.Ayakta dikilmekten iyice zonklamaya başlayan ayağım canımı sıkıyor,yine de açıyorum.Susuyoruz.
‘Evet’ diyorum.
‘Seni bulmak için beş yıl uğraştım.’
Kapatmalıyım ama ama bu hemen aklıma gelmiyor. Geceliğimin üstünden meme uçlarımın dimdik olduğunu görüyorum.İstenmeye alışığım ama sarhoş bedenim heyecanla ürperiyor.
‘Neden benimle uğraşıyorsun,böyle şeyler ünlü insanların başına gelir sanıyordum’
Nefesini kontrol etmek istiyor ama başaramıyor.Benimle konuşurken bir yandan kendini okşuyor olmalı.
‘Sen kendi çapında ünlü biri sayılırsın.Sana deli olan bir sürü kişi var var, ne pahasına olursa olsun seninle sevişmek istiyorum.Kimle sevişirsem sevişeyim boşalırken seni düşünüyorum.Bunu korkutucu bulacağını tahmin ediyorum ama inan seni üzmek için aramıyorum. Sadece beni kurtarmanı istiyorum.’
Dudaklarımı ısırıyorum,ayağım artık dayanılmaz ağrıyor.Kapatmam lazım diyorum,ayağım sakat.
Hemen atlıyor,
‘Biliyorum ayağın burkuldu.’
Beni gerçekten korkutuyor ama eninde sonunda onunla yatmaya razı olacağımdan daha fazla korkuyorum.
‘Bak seni kesinlikle polise vereceğim’
‘Korkmana gerek yok’diyor.
‘Zaten seni bu sayede buldum,tesadüfen ben de senin gittiğin hastenedeydim ve oradaki herkesin hemfikir olduğu gibi eskisinden bile seksi olduğunu gözlerimle gördüm.’
‘Numaramı ,hem ev hem de cep telefonumu nasıl buldun?’diye soruyorum sert bir sesle.
Soruyu sorarken cevabını çoktan bildiğimi fark ediyorum.Hastaneden edinmiş olmalı.
‘Bak bu yaptıkların çocukca şeyler benim yaşımda evli bir kadının neden senin yaşında bir çocukla sevişmeyi kabul edeceğini sanıyorsun.Gerçekten ayağım çok ağrıyor, senin yüzünden ayaktayım ve kapatıyorum.
‘Dur’ diyor .
‘Yalvarırım kapatma.Bak yaşın benden büyük olabilir ama senin yaşında bir sürü kadınla oldum.Sen hepsinden güzel ,bomba gibisin.Evlisin ama senin gibi bir kadını kimse kocasına sadık bırakmaz,bir sürü sevgilin olduğunu tahmin edebiliyorum.Benim yaşıma gelince evet genç olabilirim ama seni mutlu edebileceğimi çok iyi biliyorum.İsmimi biliyorsun,facebook’tan şimdiki halime bakabilirsin,yakışıklı biri olduğumu göreceksin. Seninle abazanlıktan değil en çok sevişmek istediğim kadın olduğun için sevişmek istiyorum.Değil öğretmenim ,akrabam hatta annem bile olsaydın seninle sevişmek için herşeyi yapardım.Ayrıca gerçekten beni kabul edersen söylediğim gibi arabamın parasını sana verebilirim.
Gerekçelerini sessizce dinliyorum.Neredeyse anası olabilecek yaştayım.Bu yaşlardaki çocukların arzu nesnesi olmak hoşuma gidiyor.
Devam ediyor :
‘Dediğim gibi bu hayatımın fantezisi,bir kere yaparız ,hoşuna gitmezse bir daha seni aramam’
Cüretkarlığı,kendine olan sahte güveni beni tahrik ediyor ve telefonu hala kapatmayarak bunu belli ediyorum.Genç ama beni götüreceğini anlayacak kadar kadınlardan anlıyor olmalı.
‘Şimdi gerçekten kapamam lazım’ diyorum.
‘Ben seni yarın ararım.’
Kendi kulağım bile dediklerime şaşırıyor ama kendime engel olamıyorum. Neden böyle şeyler yapmaya başladığımı biliyorum.Suçluyu hemen buluyorum ,sarhoşluğum ve hormonlarım.
Topallayarak kanepeme dönüyorum.Bir müddet evden çıkmamaya mahkum kalmak yeterince canımı sıkarken bir de bu çocuk aklımı meşgul ediyor.Cep telefonumu açıp cevapsız çağrılarımı gözden geçiriyorum.Bir yeni yetmenin beni düzmek istemesinden sanki yeni bir şeymiş gibi bu kadar heyecanlanmam sinirimi bozuyor.Kendime kızgın telefona bakarken eski komşum ve daimi dostum Nil’in aramış olduğunu görüyorum.Geçen sene beni kıskançlıktan çatlatarak kocaman bir eve taşındılar ama dostluğumuz baki.Mecburen geri arıyorum.Her zamanki gevezeleğinin aksine özet konuşuyor.Daha once belirttiği gibi kocası eve geldikten sonra meden bana geleceğini ,şoke olacağım önemli havadisler vereceğini bildiriyor.Normal zamanlarda her gün mutlaka görüştüğüm kankim fink atmaktan kendini alamayan biri olduğu için bileğim burkulduğundan beri ziyaretleri azaldı. Onunla alışverişe, kuaföre gidemeyeceğime, cafeleri turlayıp yakışıklıları kesemeyeceğimize göre gündüz vakti evde benimle çay ya da şarap eşliğinde takılmayı zevkli bulmuyor olmalı.
Ben de sızlayan bileğim dışında yeni hayatımdan memnunum bir süre uğramasa da mutlu olabilirim.Bana neler anlatacağını az çok tahmin ediyorum.O da benim gibi erkeklere çok düşkün ve kocasını sürekli aldatıyor. Bu işlerin ustası.Kocaman bir oğul anası olmasına rağmen tanıdığım en flörtöz kadın. Genç ve diri duruyor.Boyu,posu,yüzü dudakları, memeleri,bacakları hep benden kötü ama saçları ,omuzları ve kıçı gerçekten seksi.Erkek olsam onu arkadan saçlarını çeke çeke düzerdim.Bunu ona hep söylüyorum.O da bana jokey poziyonunda sahip olmayı isteyeceğini söylüyor ve içimde gidip gelirken memelerimin sallanması görmek isteyeceğini söylüyor.Kadınlardan da hoşlandığını biliyorum,buna razı olup olmamaya kararsızım.
Nil gelmek bilmiyor.Yine kendimden geçiyorum.Kendime hayret ediyorum,aklım hala çocukta.Koynuma alıp onu memnun etmek istiyorum.Memelerimi emdiğini,uzun uzun ağzıma verdiğini canlandırıyorum aklımda.Babasına aşık olmuştum.Sanırım ikisini özdeşleştiriyorum.
Biraz kapı açılıyor.Evin anahtarı her zaman onda durduğu için beni yerimden kaldırmadan içeri giriyor.Soğuk hava yüzünden neredeyse Eskimo kıyafetinde.Ama kalın paltosunu ,hırkasını çıkarınca yine seksi giyindiğini görüyorum.Kim bilir kiminle oynaşmaktan geliyor.Kafasının başka yerde olduğunu anlıyorum.Biraz havadan sudan ,ayağımdan konuşuyoruz.Sağlığımın umurunda olmadığını görüyorum.Ben sormadan anlatmaya başlıyor,derdi oğluyla ama aslında olay beni de ilgilendiriyor.Gruba benim kattığım Alev diye bir kadın var .Kocasıyla ara sıra bize ,nadir olarak da Nil’llere gidiyorlar.Kocası alkolik ama seksi biri.Beni istediğini hissediyorum.Ben de ona biraz pas veriyorum ama aramızda bir şey yok,Galiba Nil benden daha fazla adamla ilgileniyor ve eminim benden çok mesafe aldı.Ben sadece onu biraz daha fazla dinleyip,anlattıklarına biraz daha fazla gülerken Nil’in gözlerinin içine bakıp daldığına,bacaklarını sürttüğüne ,her zaman yakın temas kurduğuna eminim. Abartılı tavırlar ,bol temaslı ,sürtünmeli göz süzmeli açık saçık konuşmalar Başarısınının sırrı bu hiç bir zaman ulaşılmaz gözükmüyor.
Ama olay adamla,ikimizinde onunla seks yapmak istememizle ilgili değil.Konu Alev.Nil bir solukta bir ayrıntı atlamadan kadının kara kışa aldırmadan kapısına dayandığını,onlara misafirliğe geldikleri bir günden sonra oğlunun sürekli onun peşinde koştuğunu ,zayıf bulunup bir kere birlikte olduklarınını,buna sonradan pişman olduğunu ama çocuğun hala onu rahatsız ettiğini söylediğini anlatıyor. Nil kadınla bozuşmak istemiyor ama olanlardan sonra biraraya gelmeleri zor. Oğluna da küsmüş ,kesinlikle bir süre konuşmayacağım diyor. Oğlunun pek umrunda olduğunu sanmıyorum ama yine de böyle yapmamasını ,çocuğu mahçup ederek eline bir geçmeyeceğini söylüyorum.Konuşarak yaptığının yanlış olduğunu evli bir aile dostuna böyle yaklaşmaması gerektiğini söylemeliydin diyorum.İkimiz de gülmeye başlıyoruz.İnandırıcı değiliz .Olay seksi.Nil’in de seksi bulduğunu anlıyorum.Belki de bu yüzden bu kadar kızgın.Bir süredir hep seks konularıyla karşı karşıyayım.Geçim derdi olmayan,vakti bol, orta yaşa yakın insanlar galiba zaten başka bir şey düşünmüyor.Oğlunu aramasını buraya gelmesini söylemesini istiyorum.
Olayda beni ilgilendiren bir şey yok ama nedense ikisini burada barıştırmak istiyorum, ana oğul hakkında değişik düşüncelerim var.Ben de anneyim ama onların ki bir tür sevgililik.Annesi çocuğu arıyor açmıyor.Kötü şeyler söylemiş olmalı.Ben arıyorum,birinci çalışta açılıyor.Annesinin evimde olduğunu,beraber konuşmak istediğimizi söylüyorum.Fazla nazlanmadan Kabul ediyor,beni her zaman görmekten hoşlandığını biliyorum.Bunun için zaman zaman ona gore yaşı küçük oğlumla oynamaya bile katlanıyor.Ben de zahmetlerine karşı onu ara sıra ödüllendiriyorum.Ona masturbasyon malzemesi vermeden yollamıyorum.Şimdi yaşıtlarımı götürecek kadar adam olduğunu gore onu biraz daha tahrik edebilirim.Annesi çakalın biri ,bunu yemez ama bana ,yargılarıma güveniyor.
Çocuk gelmeden geceliğimi değiştirmek istiyorum. Memelerim,vücudum ortada .Bunun için yerimden doğruluyorum.Nil daha iyi açık ol diyor.Kimseye bakmamayı öğrenmeli.Dediği aklıma yatmıyor ama hem ayağım yerimden kalkmak istemeyecek kadar sızlıyor hem yarı sarhoş beynim çocuğa Alev’de göremeyeceği bir şeyler göstermek istiyor.Doğru diyorum.
Kapı çalıyor.Nil Açıyor.Çocuk konuşmadan içeri giriyor.Battaniyemi üzerime alıyorum ama memelerimin hatırı sayılır bölümü ortada .Kendime kızıyorum,utanıyorum.Karşımda süt dökmüş kedi gibi duran çocuğun bizim gibi karta kaçmaya başlamış azgın kadınların makara konusu olması ayıp ama öte yandan fırsat verdiğimizde bizi götürmekle şişkin egosunun daha da kabaracağı kesin.
Lafa benim girmem lazım ama bir türlü kelimeleri toparlayamıyorum. Bir haftadır yaşadıklarım,eski öğrencim beni sarstı.Her zamankinden bile azgınım.Ana oğul beni götürmeye her zamankinden daha yakınlar ama bunu bilmiyorlar.Sonunda beylik bir iki laf ediyorum.Barışmaya dünden razılar.Nil bir şey demeden yerinden kalkıyor ,karşımda oturmuş dediklerimi düşünen çocuğa yaklaşıp kucağına oturuyor.Çocuk bir şey demeden annesine sarılıyor,kafasını saçlarının arasına gömüyor.Ateşim giderek artıyor.Konuşmak istiyorum,sesim çıkmıyor.
Abartılı sevgi gösterileri çok can sıkıcı. Yanlarında benden başka kimse olmadığı zaman kucağına oturmasını ,durmadan sarılmalarını ,bazen dudaklarına ufak öpücükler kondurmalarını yadırgıyorum.Annesi daracık kotunun sardığı güzel kıçıyla kucağına oturduğunda , etrafa ana çocuk sevgisinin masumeyetini değil istekli bir çiftin saçtığını kirli ateşi hissettiğim oluyor.Herhalde bu benim bazen biraz farklı çalışan ,farklı çalıştığı anda da göğüs uçlarımı, kasıklarımı elektriklendirip,sırtımı ürperten hayal gücümden kaynaklanıyor.
Aralarında konuşuyorlar ama başka düşüncelerin içinde o kadar karmakarışık haldeyim ki dediklerini duymuyorum.Onları düşünüyorum.Bu içiçe sevgili gibi halleri içgüdüsel olarak çok seksi geldiği için dayanıyor ama bu durumu ahlaken itici bulduğum için kızıyorum.Çocuğun her davranışında,her dokunuşunda olmasa da, bakışının durgunlaştığı,nefes alışverişinin değiştiği zamanlarda aklında anasınıyla sevişmek isteğiyle, bu isteğin peşinen benimsenmiş şeytansılığı arasında tahripkar savaşının geçtiğini anlıyorum.Bedensel olarak olgun ama beyin olarak yaşının da gerisinde kalmış çocuğun, başka bir erkeğe dönüşmesi için arkasına ya din veya toplumsal değerleri alarak annesinin seksapelinin cenderesinden kaçıp kurtulması, ya da hayatın bedensel özüyle hareket ederek bir süreliğine zihinsel yıkımı göze alıp öz annesini arzu nesnesi bir kadın gibi fethedip en kirli şekilde düzerek sıradanlaştırması gerektiğini düşünüyorum.
Bütün bunları kurarken ikinci ihtimalin Nil için ne anlama gelebileceğinden emin değilim.Hayatı boyunca kafa yapısındaki eksikleri seksapeliyle kapatmanın,bedenini sürekli flörtle uyarmaya bağımlı olmanın kendi oğlunun bile küçüklükte kalıp bitmiş olması gereken cinsel arzularına hedef olmasına neden olduğunu fark edecek mi yoksa benim sandığım gibi kanından ve özünden bir erkeği bile yasak ve yıkıcı isteğe sürükleyecek kadar cazip olmanın narsist ruhuna yayacağı baygınlığa mı teslim olacak.
Hepsini aklımda kurduğum bu durumlar gerçek olsa bile beni ilgilendirmemesi gerekir ama bir şekilde bunları düşünüyorum çünkü onların üstesinden gelmelerinin zor olacağı bu duruma düşmelerini istediğini fark ediyorum.Onları bir seyirci gibi izlemeyi ,uzun süredir arzuladığım bu kadının oğlu tarafından benim yapamayacağım bir şekilde hem ruhen hem bedenen becerilmesini , okşamak, öpmek istediğim bu kadın vücudunun kendi oğlunun gençliği altında çırpınarak ,debelenerek çığlık çığlığa her şekilde sikilmesini, bende olmayan yapışkan özün onu doğuran rahme boşalmasını görmek istiyorum.
Aynı şekilde annesinin dizi dibinde ki sünepe lise öğrencesinden ,cazip bir genç erkeğe dönüştüğü süre boyunca memelerimde,bacaklarımda kıçımda hissettiğim onunla flört etmediğim halde giderek hoyratlaşan ve bakışlarının vücudumda dolaşması beni giderek heyecanlandıran bu genç erkeğin körpe aletinin ,göğüs uçlarının,kalın dudaklarının,dilinin annesi tarafından sapık bir heyecanla emildiğini izlemek istiyorum.İkisiyle de ayrı ayrı sevişebilrim, onların sapkın heyecanlarına da katılmak isteyebilirim.Esas istediğim bunlar değil.İstediğim bir erkek anası olarak kendimin asla işleyemeyeceğimi düşündüğüm bir kabahate onları sürüklenirken izlemek.
Yorgunum,gerçekten yorgun ama kalmalarını beni ,birbirlerini arzulamalarını istiyorum.Şartlar müsait kocam gelmeyecek, kader bana daha değişik oyunlar oynuyor.Nile kalması için yalvarıyorum.Oğlunu gönderiyor,biraz buruluyorum ama makul karşılıyorum.
Nil kendine bir içki koyuyor,bana da dolduruyor.Bir yudum alıyorum.Başım çatlayacak gibi,zorla bir yudum daha içiyorum.Sıcaklık bütün bedenimi sarıyor,yarı çıplak uzandığım kanapeden kıpırdayamıyorum.Nil televizyona bakıyor.Gözlerimi kapıyorum.Arkamı dönüp ,yanıma gelip bana sarılmasını istiyorum.Bir şey demeden geliyor.Giyinik olarak kanapeye sıkışıyor.Kadehi tutan soğuk eli tek mememi kavrıyor.İçimi ürperter bir üflemeyle kulağıma fısıldıyor.”Bu memeler bu vücut bende olsa dünyayı kaldırırdım.Onun dokunuşlarından tahrik olmak istemezsem de oluyorum.Hafifçe dönüyorum,dillerimiz birleşiyor.Şiddet içermeyen bir ihtirasla öpüşüyoruz.Ağzı viski ve silinmiş ruj kokuyor.Alt dudağımı emerken,diğer mememi yoğuruyor.Ellerim kalçalarında,baldırlarında dolaşıyor,güzel bir his.Bir erkekle oynaşmak kadar hoşuma gidiyor.Donumun altına parmaklarını sokuyor,susuyorum. Kendimi tuhaf hissediyorum,öpmeyi bırakıyorum.
Ölçemediğim kadar zaman geçiyor.Sabah olmuş gibi uyanıyorum. Tuvalete gitmem lazım,banyoya yürürken ayağım ya biraz iyileşti ya da ben acıya alıştım.Çişimi yapıp soğuk suyla yüzümü yıkadıktan sonra saate bakıyorum.Henüz on bile değil.Nil yanımdan kalkmış,diğer kanepeye uzanmış,uyukluyor.Ben dönünce uyanıyor bana gülümsüyor.
Sersemliğim,biraz geçmiş durumda.Nil’le fazla ileri gitmediğimi biliyorum.Sabahtan beri olanları anlatıyorum.Çocukla sevişmeyi ,kolay bir kadın olduğumu anladığı,seks sembolü olarak görülmekten hoşladığımı bana hatırlattığı için onu ödüllendirmek istediğimi anlatıyorum.
Bana cesaret veriyor.Bir şeyi çok istiyorsan yapmalısın diyor.Çeşitli gerekçelerle zaten çoktan ikna olduğum bir konuyu gereksiz kelimlerle sıkıcı hale getirirken,bilgisayarı açıyorum.Facebook’a giriyorum.Eski öğrencimin yeni halini merak bile etmiyorum aslında nasıl biri olursa olsun kararımı verdim bile .Beni düzmesine , herkese ballandıra ballandıra anlatacağı bu şerefe nail olmasına izin vereceğim kimse bu olanlara inanmaz.Fotolarına bakıyorum.Yaptığım delilik ,fazlaca bir özelliği olmayan sıradan bir çocuk.Saate aldırmadan numarasını çeviriyorum.Kendimce oyun oynuyorum.Telefon ikinci çalışta açılıyor.Bir saattir seni düşünüyordum diyor.Beni istemesini neden çekici bulduğumu anlamıyorum.Biraz duraksıyorum.
”Benimle görüşecek misin?” diye soruyor.
Yanıt veremiyor, telefonu kapatıyorum.Alet hemen çalıyor.Aynada kendime bakarak açıyorum.Hemen niye aradığını soruyorum.Sesim sinirli bir saat sonra aramasını söylüyorum.
Nil gözlerimin içine bakıyor.Neden çağırmadığımı soruyor. Susuyorum.Yanıma yaklaşıyor,elindeki sigarayı uzatıyor.Bir nefes alıyorum.
”Çok küçük” diyorum.“Neredeyse senin oğlun kadar”
Bu kez o susuyor.Sigarayı elimden geri alıyor.Göz gözeyiz.
“Gitmemi istiyor musun?” diye soruyor.Sesi iç gıcıklayıcı.Dudaklarını kapıyorum.Av olmaya alışık değil.Biran şaşırıp duraksıyor ama hemen karşılık veriyor.Onu öpmek,erkekleri öpmek kadar hoşuma gidiyor ama kendini geri çekiyor.
”Hadi ara çocuğu,ikimizi birden görünce ne hale düşeceğini görmek istiyorum”
Numarayı çeviriyorum,adresi vesaire gerekli bilgileri veriyorum.Uzakta olduğunu ama hemen yola çıkacağını söylüyor.Kar yüzünden yolların kapanma ihtimali olduğunu ekliyor.
”Hemen gel diyorum yoksa vazgeçerim.”
Sesim öğretmenlik yaptığım zaman kadar otoriter.Telefonu kapıyor,yeniden öpüşmeye başlıyoruz.Memelerimi sertçe okşarken, ne kadar muhteşem olduklarını vurgulayan iltifatlar mırıldanıyor.İlişkinin erkeği o.
Giyinmem gerektiğini düşünüyor,Nil’in kollarından uzaklaşıyorum ama sadece donumu değiştirip,geceliğimin üzerine sabahlığımı geçiriyorum.
Beklerken birer viski dolduruyoruz.Ayağımın ağrısını unuttum bile.Garip bir şekilde neşeliyim.Nil gülümsüyor ama biraz tedirgin olduğu belli.
”Başımız belaya girmesin”diye soruyor,sanki ben yanıtını bilirmişim gibi.Başka bir soru soruyorum:
”Benim için hiç tanımadığın biriyle yatar mısın?”
Anlamak isteyen gözlerle bana bakıyor.
“Çocukla sevişmeni istiyorum,seni sikilirken görmek istiyorum”
Gözleri parlıyor
“ikimizi de sikmesini istiyorum”
Viskilerimizi dipliyor,susuyoruz.Biraz daha konuşursak vazgeçeceğimizden endişe ediyoruz.Yahut ben endişe ediyorum.
Biraz daha zaman geçiyor,telefon iki kere çalıyor.İkisinde de yolu tekrar tekrar tarif ediyorum.Evi bulamayacak kadar embesil olduğunu düşünürken kapı çalıyor.Nil ayağa kalkarken dudağımın kenarına cesaret öpücüğü konduruyor.Kırıtarak kapıya yürüyor.Şimdi kadın tarafına dönmüş olmalı.Çocuğa benden iyi bi muamele vereceğine eminim.
12 years ago