zaporn.net
Karantinada imkansız aşk 3

Karantinada imkansız aşk 3

Işık açmadan iç planı benimki ile aynı olduğundan ezbere bildiğim evde telefonun loş ışığında Filiz’in odasına yürüdüm, odadaki ebeveyn banyosunun ışığını açmam odasını da yeterince aydınlattı, hiç acele etmeden tüm dolapları tüm çekmeceleri, içlerindeki her kutuyu her ayrıntıyı incelemek için önümde bütün bir gece vardı, dokunduğum sıradan bir elbisesi bile titrememe neden oluyordu, iç çamaşırlarına değmek, giyilmiş geceliklerinde kokusunu duymak ağlatacak kadar mutlu ediyordu beni. Bu odada daha çok zaman geçirmek için hızlıca evin diğer odalarını karıştırdım, Hülya’nın odasında biraz fazla kaldım, ilginç bir şey yoktu eşyaları arasında, bilgisayarındaki son aramalara baktım, gelinlik resimleri, nişan kıyafetleri, bakirelikte seks. Hülya kafasında nikahımızı kıymıştı bile, Hülya’nın çamaşırları elimde sıradan bir bezdi benim için ama az evvel dokunduğum Filiz’in her şeyi parmaklarıma elektrik gibi çarpıyordu, onca kadınla birlikte olup aşkın kenarından geçmeyen ben büyülenmiş gibi kendimi ellisine merdiven dayamış Filiz’e kaptırmıştım.
*Lütfen Hülya benim her şeyim üzme onu, kirletme
Gelen mesaja Filiz’in odasında cevap yazdım.
*Hülya’yı da seviyorum ve onu üzecek bir şey yapmam ama seninle olmak için her şeyimi veririm
Uzun uzun yazdı sildi bir şeyleri, telefonun sesini açıp araştırmama devam ettim, odada hiç bir yerde kocasına ait bir şey yok diye düşünürken dolabın en üstünde tozlu bir kutu içinde bir sürü fotoğraf buldum. Yüzlerce fotoğraf içinde beni ilgilendirenler daha yalansızı iki kere boşalmış sikimi yine dikleştirenler yirmi, yirmi beş sene önce çekilmiş olanlardı. Bir kaç kadın ile deniz kenarında üzerinde tek parça mayo ile, en inanılmazı ise bir evin havuzu kenarında bikini ile. Az evvel seviştiğim ve oldukça güzel olan Hülya’nın vücudunu hatta modelleri kıskandıracak güzellikte 90 60 90 demek yanlış olur, o bel daha incedir., ipince bir vücut gördüğüm en biçimli seksi karın bölgesi. Hepsinin fotoğrafını çektim telefonuma kaydettim, çeşitli düğün, özel yemek gibi yerlerde, gece kıyafetleri içinde çekilmiş olanları da, bir tane evde çekilmiş resim, kız kardeşi veya eltileri, kolsuz atlet gibi bir penyeden yarısı dışa çıkmış beyaz göğüsleri, Hülya çocuk iken hastanede çekilmiş bir fotoğraf, kocası yatakta yüz yaşında gibi Filiz ise güzelliği ile odayı aydınlatıyor, hep mi hasta imiş bu herif, tüm fotolarda ya yatakta ya da ayağında bir battaniye. En dipte düğün fotoğrafları, biraz sararmış renkli resimlerde sanki bir peri gibi, kocası onla aynı boy veya biraz kısa, hafif kambur, gencecik bu perinin o gece bu yarı kambur, fare suratlı adam ile olduğunu düşünmek sinirlendirdi, sanki yıllardır bu kadına aşığım gibi sinirlenip yırttım bir fotoğrafı.
*Gençsin aklından çıkar böyle şeyleri, önemli olan sizin saadetiniz
Telefonun sesi aklımı başıma getirdi, yırttığım fotoyu cebime tıktım, kutuyu tepeye kaldırdım.
*Bu gün Hülya kadın olmak için yanımdaydı ama senin aşkın daha baskın çıktı, saatlerce seviştik o da ben de sayısız kere boşaldık ama bekaretine dokunmadım, her şeyi senin kararın belirleyecek, aşkımızı açıklayarak yarın terk edebilirim Hülya’yı ya da ikinizin de erkeği olurum, bunu sadece ikimiz biliriz
Boşalma kısmını yazmayı biraz düşünmüştüm ama konuyu doğrudan sekse getirme fırsatını kaçıramazdım.
*Delirdin mi sen üzme kızımı düş yakamızdan
*Otuz yıl boyunca hiç kadınlığını yaşamadan bir hastaya baktın, sen bir prenses gibi yaşamalıydın oysa, ben sana onu vermek istiyorum, yaşamadığın her şeyi, aşkta, eğlencede, yatakta. Sana söylemez ama Hülya’da korktu zaten büyüklüğünü görünce
Uzun süre cevap yazamadı yine. Yatakta ve büyüklük kısmı ağır olmuştu kesinlikle, cevap yazamaması ve her şeyi red edememesi aramızda aşk olduğu sanki aletimi onun da gördüğü gibi bir sonuç çıkarıyordu, o fark etmeden veya tacizden beni polise şikayet etmeden zayıf yeri kızının üzerine oynadım.
*Ben yatıyorum, iyi düşün hafta sonunda, pazartesi Hülya işe gidince yine sana gelirim, bunları konuşuruz aşkım
yazdım, dolap karıştırmaya devam ettim. Kıyafetlerinin çoğu bu yaşta bile 38 beden, sütyenlere göre göğüs ölçüsü 93-95 arası olmalı, iyice sapıtmış halde hepsini sikime sürdüm, yarın ilk iş olarak psikoloğa gitmeliyim aslında, ümitsiz aşıktan ağır tacizciye dönüştüm. Telefonum çaldı arayan Filiz.

-Sakın adım atma evime.

Sadece güldüm, içimden evindeydim ve otuzbir çekerken kullanacak bir çamaşırını daha cebime sokmuştum.

-O zaman ilk uçak ile Fransa’ya gidiyorum. Kanlı çarşafın üzerinde iken terk ederim Hülya’yı, sorumlusu da annen derim, ne yapacaksın Ali’yi odana alma bana aşık mı diyeceksin. Aşkımızı gizlemek için kızını kullandığını söylerim herkese, kardeşim de şahit buna.

Bağıracak belli ki ama misafirlikte olduğundan kısık sesle konuşmaya çalışıyor, sesi sinirli ve ağlamaklı.

-Deli misin, sapık mısın

yapma etmeden başlayan konuşmasını susarak dinledim.

-Seni sevdiğimin farkındaydın değil mi

diye sorunca durakladı.

-Senin de benden hoşlandığını biliyorum, aramızda kızın olmasa aşk yaşayacağımızı.

Her şeyi başa sarmıştım yine, bir on dakika daha ağlanmalarını sızlanmalarını dinledim. Hülya inmiş mi uçaktan gibi boş beleş laflar ile yavaş yavaş soru cevap sakin konuşma noktasına getirmiştim, iki kadını birden sevmenin benim için zorluğu gibi konular ile mağdur ben olmuştum şimdi.

-Hem Hülya ile evlenirseniz ne olacak nasıl bakacaksın yüzüme

cümlesi geldiği an dünyalar benim olmuştu. Kafasındaki engel sadece bu ise kazanan bendim.

-Daha öyle bir şeyi konuşmadık, çok yeni tanıştık., bir iki ay sonra karar versek bir yıldan önce karı koca olmayız, o sırada biz de aşkımızı deneme şansı buluruz. Sana söz Hülya ile nikahımız kıyıldığı geceye kadar kızlığına dokunmayacağım.

Bir saat daha konuştuk. Konuları yavaş yavaş onun hayatına çektim, mutlu olmanın hakkı olduğu, ona genç kızken yaşayamadığı aşkı yaşatacağım gibi konuşmalar.

-Kızım gelene kadar burada kalacağım

diyerek kapattı telefonu.

-Seni seviyorum

dedim kapatırken

-ne deli misin sen

diye çıldırdı ne de bir cevap verdi iyi geceler dışında. Yatmadan önce aylardır aramadığım pezevenge cumartesi gecesi eve bir karı göndermesi için mesaj attım.
*Genç olmasın benden büyük sarışın bir milf istiyorum bu sefer, kırkbeş yaşlarında filan olabilir.
*Zor bulunur
yazmış pezevenk oğlu pezevenk.
*Sarışın zayıf bir abla bul, fazladan 100 doların hazır
yazdım. Öğleden sonra Hülya’nın telefonuna uyandım, yarım saatlik içimi bayıltan sevgili sohbetinden sonra, pezevengin mesajını gördüm, akşam onda bırakacakmış istediğim gibi bir orospuyu, bu karı sınırsız ama pahalı diye de eklemiş. Öğle saati iyi bir kahvaltı sonrası bütün günü yatıp yuvarlanıp içerek, çalışarak ve kendimi besiye çekerek geçirdim.

On çeyrek gibi kapıyı açtığımda pezevenk ve yanında hiç de fena olmayan kırkın oldukça üzerinde bir orospu vardı, parayı elli dolar fazlası ile alıp

-üç saat sonra gelirim

diye giderken isminin Natali olduğunu söyleyen karıyı içeri almıştım bile

-Banyo nerede, nerede çıkaracak ben üstümü?

Alt kattaki odayı gösterdim.

-Banyo da orada, yatağın üzerindeki çamaşırları ve elbiseyi giyince bana seslen.

Cüzdandan çıkardığım iki yüz lirayı uzattım.

-Bu andan sonra senin ismin Filiz.

Odaya girdiğimde Filiz’in dolabından aldığım giysiyi giymiş beni bekliyordu, üzerine biraz bol olmuştu ama loş ışıkta salınmış sarı saçları ile yatakta bekleyenin aşkım olduğunu düşünerek öpüp koklaşmadan saldırdım orospuya. Zaten yeterince kreme buladığı amına elbiseyi kalçalarına kadar çeker çekmez soktum.

-Kocanınki böyle sert değildi di mi

diye acıtarak elbiseden taşan göğüslerini sıktım.

-Hayır daha sert sik beni
-Götünü sikti mi kocan ha sikti mi

diye dibine kadar girip çıkmaya devam ettim.

-Sikemiyor diye inledi,

yalan orospu çığlıkları attı altımda. Domaltıp elbiseyi iyice sıyırdım, şimdi karşımda duran göte yüzünü görmediğim Filiz’in elbisesi içindeki orospu Filiz’mişcesine saldırdım, defalarca yarak girmiş orospu götüne sakin sakin girdim ama sonra çılgıncasına hızlandım.

-Yavaş lan

diye bağırdı bu sefer.

-Dağıttın götümü.

Durmadım azgınlığım zirvede bir kaç dakika daha siktikten sonra içinden çıkıp prezervatifi attım, tecrübeli orospuya sikimi sallayınca tek defada boğazına kadar aldı, Filiz’in sarı saçlarını okşar gibi kafasını bastırarak boğazından aşağıya bıraktım döllerimi. Karıyı bir kat daha siker miyim diye düşünürken telefonum çaldı arayan Filiz, bunu beklemiyordum. Açtığımda ağlıyordu,

-bak başımıza neler geldi

diye. Covid yüzünden uçuşlar iptal olmuş, ziyaret ettikleri firma dayısı ile Hülya’yı bir misafir evine yerleştirmişler ne zaman gelecekleri belli değilmiş. Sakinleştirip telefonu kapadım, iki kere de kızı aramış, sikişirken duymamışım, Hülya ile konuştuktan sonra Filiz’i geri aradım, bahçedeki çiçekler ile göz kulak olabileceğimi alışveriş lazımsa yapabileceğimi söyledim, durum belli olana kadar orada kalacağını ama yanında fazla eşya olmadığını söyledi.

-Hazırlan gelip alayım eşya toplarsın geri bırakırım.

Çok teşekkürler ederek kapattı. Filiz ile ikinci konuşma sırasında orospuya sikimi salladım.

-Taşaklarımı em kocanınkileri emmediğin gibi ama uzun uzun

dayanamam taşaklarımın yalanmasına. Güzel bir emme seansı sonrası postaladım karıyı,

-kocamınkiler böyle büyük değil

diye rol yapmaya devam etti orospu, bari ödediğim paraya değsin. Dudaklarından döllerim damlarken bana bak diye fotosunu çektim, Filiz’den aldığım kıyafetleri odasına geri yerleştirdim ve verdikleri adrese gittim. Umduğum gibi olmadı yolculuk, emniyet subabı için yeğenlerden birini de yardım bahanesi ile arabaya aldı, yine de teselli sarılmasında göğüslerini gövdemde ezmeyi belini okşamayı ihmal etmedim.

-Siz hazır olunca haber verirsiniz

diye kendi evime geçip bekledim. Yarım saat sonra aradı hazırız diye,

-Hülya’dan bir şeyler kalmış onları da vereyim sana

dediğim de

-çocuğu göndereyim

diye kaçmaya çalıştı.

-Sen gelsen daha iyi olur çocuk görmesin

dedikten beş dakika sonra ön kapıda idi. Kapıyı arkasından kapar kapamaz

-Konuştuklarımı düşündün mü
-Çocuk kapıda merak eder ne vereceksen ver
-Bir şey yok seni görmek istedim.

Arkasını döndü, araladığı kapıyı elimle itekleyip belinden kendime çektim, tepki verecek süre bırakmadan dudağının kenarından yarım yamalak öptüm, beni daha itemeden kendim geri dönüp araba anahtarını alıp

-geliyorum

dedim. Arabaya biner binmez mesaj attım,
*dudağımdaki tadın beni bu gece de uyutmayacak
ne konuşabildi yol boyu ne de bir cevap yazabildi. Sonraki üç gün Hülya ile her telefon görüşmesi sonrası ben de Filiz’i aradım her görüşmeyi de aşkım, seni seviyorumlar ile bitirerek. Her görüşme bir öncekinden uzun sürüyordu,

-ben hayatımda ilk çiçeği senden aldım biliyor musun

dedi bir konuşmamızda,

-o zaman niye beni bu kadar üzüyorsun

dedim cevapsız kapadı telefonu. Hatta bir gece

-merak ettim nasılsın

diye o aradı. Üç gün sonra onun telefonu ile zıpladım yerimden bu sefer neşeli idi, devletin bir uçak ayarladığını gece üçte geleceklerini ama karantina için Çatalca’da bir yurtta 14 gün kalacaklarını, kendisinin de Hülya’ya çanta hazırlamak için bu akşam geleceğini söyledi.

-Çantasını Çatalca’ya beraber götürürüz merak etme

dedim. Eve geldiğini duyduğumda kapısını çaldım. Beni görünce içeri davet etmeden yarı aralayıp durdu kapıda.

-Hülya ile görüntülü konuşmak için bir program yükleyebilirim senin telefona da sık sık görüşürsünüz canı sıkılmaz onun da.
-Tamam

dedi. Dönüp telefonunu getirirken eve girmiş kendi telefonumdan Hülya’yı görüntülü aramıştım bile. İkisi de birbirinin yüzünü görüp ağlamaya başladığında onun telefonuna programı yükleyip konuşmalarının bitmesini bekledim, telefonu kapatınca ağlayan Filiz’e gözlerini silmesi için mendil uzattım, bu sefer sevgi ile teselli sarılması yapıp

-üzülme, yarın uzaktan da olsa göreceğiz, seni güçlü görürse o da mutlu olur.

Gülümsedi, yeşil gözleri ışıldadı, yüzü aydınlandı, o an bayılacaktım sanki. İki elim iki omzumda yanağı ile dudağı arası bir noktadan öptüm sadece gülümsedi, evden çıktım, kalbim yerinden çıkacak gibi mutfağıma girip bir şişe şarabı bitirdim.
Published by afuygun
8 months ago
Comments
Please or to post comments