zaporn.net
Adanalı Hanımağa 34

Adanalı Hanımağa 34

Hanımağa benden daha arzuluydu. Son sevişmemizin üzerinden zaman geçmişti ve ben o sürede başka güzelliklerin tadına bakma şansına erişmişken Hanımağa kadınlık arzularını baskılamış, kendini bana saklamıştı. Şimdi baskıladığı duygular gün ışığına çıkmış ve yatakta kontrolü eline almıştı.

Sırtüstü uzandırdı yatağa beni. Dudaklarımı kanatırcasına emerken pembe uzun dilini ağız boşluğuma soktu, ağzımın içinde oynattı adeta bir yarak gibi. Sıcak nefesi sıcak ve nemli Adana gecesi ile birleşmiş yüzümü yakıyordu. Nefesindeki viski ve rakı kokusunu alıyordum, onun aşkıyla sarhoş olmuştum ama bu kokular beni daha da sarhoşluğa itiyordu.

Yanaklarımı öptü, uzun diliyle yaladı onları. Kulak memelerimi emdi, yaladı, kulak deliğime dilini sokmaktan geri kalmadı. Boynumun etlerini emdi daha sonra. Elektrik süpürgesi gibi vakumluyordu etlerimi. Yüzünü kapatan saçlarını geriye attım, ensesini okşadım o bunları yaparken.

Daha alta indi, omuzlarımı öpüp emdikten sonra göğsüme öpücükler kondurdu. Her bir yerini dudaklarıyla temizledi, yaladı. Göğüs kıllarım onun dokunuşlarıyla diken diken olmuştu. Meme uçlarımı emdi uzun uzun, diliyle uçlarını yaladı.

Karnıma indi daha sonra. Kaburgamın altından göbeğime kadar dilini değdirmediği noktam kalmadı. Göbek deliğimin etrafında diliyle şekiller çiziyordu sanki. Oradan yarağımın köküne inmeye başladığında bacaklarımı ayırdım rahat edebilmesi için. Bacak arama yerleşti. Göbek deliğimden aşağı doğru indirdi dilinin ucunu.

Yarağım çoktan kalkmış, sertleşmişti. Hanımağa yarağımı kavradı sağ eliyle ama sadece kökünü ve çevresini, taşaklarımı dilledi, emdi, yaladı. Parmaklarının arasında hareketlenen yarağımı sıkıca kontrol ediyordu. Taşaklarımı ağzını açarak emdi, vakumlayıp ağzının derinliklerine çekti. Öyle ki yumurtalıklarımın acıdığını hissettim. Ancak Hanımağa nerde durması gerektiğini biliyordu.

Kasıklarıma dil darbeleri atmaya başladı bu sefer. Taşak derimi emiyor, uzamış kıl kökleri üzerinde dilini gezdirip ağzına gelen pütür pütür kılların tadını alıyor, hoşuna gidiyordu. Kıllı kalçalarımı da diliyle güzelce yalayıp parlattıktan sonra yüzüstü dönmemi istedi.

Döndüğümde sırtımdan başlayarak her bir yerimi öptü, yaladı uzun uzun. Hünerli elleri usta bir masajcıymış gibi sırtımda geziniyordu. Bel çukurumu öptükten sonra götümün yanaklarını öpmeye başladı. Sanki ben onun götünü öpüp yalıyormuşum gibi o aynısını bana yapıyordu. Ardından Hanımağa için bir ilk gerçekleşti ve götümün yanaklarını ayırıp göt deliğimi dilledi. Adana’ya gelişimle birlikte yaşadığım bir şeydi bu ama Hanımağa ile ilk kez oluyordu. Ecem, Yasemin, Melis ve Tamara derken sıra Hanımağa’ya gelmişti. Onun gibi bir kadının bunu yapması garipti, önceki sevişmelerimizde olmayan bir şey şimdi gerçekleşiyordu. Götümün deliğine dilini bastırıp uzun uzun yalıyor, göt yanaklarımı ısırıp ısırıp bırakıyordu.

Sağ elini alta kaydırdı, bu şekilde yarağımı okşamak istiyordu ama ben yüzüstü yatarken bu pek kolay olmuyordu. O yüzden dizlerimin üzerinde domaldım. Bacaklarımı daha da açtım. Ayırdığı göt yarığıma dil darbeleri atmaya başladı. Taşağımla götümün arasını uzun uzun dillerken sağ eliyle yarağımı tutup okşuyordu. Arada taşaklarımı da sıkıyor, avuçluyordu.

Nihayet Hanımağa’nın üzerimdeki hakimiyeti sona erdi. Bu kez o sırtüstü uzandı, ben vücudunda dilimi gezdirmeye başladım. İşe ilk önce memelerinden başladım. Her iki elimle alttan tutup sıktım, onları balon gibi şişirip uçlarını dilledim, emdim. Etli uçları daha da şişiyor, büyüyordu. Meme altlarında sutyeni iz yapmış, hafiften kızarmıştı. Oralarına dilimle minik dokunuşlar yaptım masaj yapıyormuş gibi. Parmaklarını saçlarımın arasında gezdirirken dudaklarının hafif kıpırtılarını duyuyordum.

Karnına indim. Beyaz ve hafiften çıkık göbeğini öpüp emmelerim onu mutlu ederken göbek deliğinin etrafındaki minik tüyleri hissettim dilimin ucunda. Daha da aşağı indim ve kasıklarına ulaştım. Krem renkli külotunu tuttum ve yavaşça indirdim aşağı, çıkardım ayaklarından. Külotun lastiğinin sıktığı yeri dilledikten sonra amının üst noktasını öptüm, emdim, yaladım. Kasık aralarına dilimi soktum tıpkı onun yaptığı gibi. Bacaklarını ayırdı, dizlerinden büküp geri çekti, doğum masasındaymış gibiydi. Baş parmaklarımla amını ayırdım. Kanlı canlı karşımdaydı amı. Etli bızırı uç vermişti, dilimin dokunuşlarını bekler bir halde kıpırdıyordu. Uzattım dilimi, ilk dokunuşumda Hanımağa titredi, koca vücudu sarsıldı.

İkinci dokunuşumda götünü kaldırdı, kalçalarını sıktı. Dudaklarından hafif bir inilti döküldü. Üçüncüde bızırını emmeye başladım. Hanımağa kendini kasıyordu. Ağzım amıyla bir bütün olmuştu, ağzım amının bir parçasıydı. Kılsız, tüysüz ve tertemizdi amı. Am dudaklarını emiyor, içindeki derin boşluğa dilimi uzatıyor, sıcaklığını, kayganlığını hissediyordum. Amının kendine has kokusu burun deliklerimden vücudumun her noktasına ulaşıyor beni doyuma taşırken dilimin amındaki hareketleri de onun için aynı sonucu veriyordu.

Artık amını ısırır haldeydim. Her iki dudağına asılmış, kemikten parça koparmaya çalışan köpek gibi davranıyordum amına. Hanımağa yatakta doyumun zirvelerine emin adımlarla ilerliyordu. Götünü kaldırıp indiriyor, kalçalarını ve uyluklarını sıkıyordu. Geniş ve dolgun kalçaları arasında kalan başımı mengene gibi sıkıştırıyordu bu anlarda.

Amından yoğun kaymaksı bir sıvı dudaklarıma aktı. Kokuyla birleşen sıvıyı çölde suya hasret kalan Bedevi gibi içtim, emdim. Bızırını emdim yine, deliğine soktum dilimi. Birbirini gelişigüzel tekrar eden hareketlerdi bunlar ama Hanımağa’nın verdiği tepkiler düzenli ve gittikçe şiddetlenen türdendi. Memelerini sıktığını gördüm başımı hafiften kaldırdığımda. Her iki memesini deli gibi sıkıyor, uçlarını emmeye çalışıyordu.

Götünün kalkıp inmeleri sürekli hale gelmeye başladığında dilimi olabildiğince sokmuştum amına. Öyle ki burnumun delikleri etiyle sıkı sıkı öpüşmüş ve nefes alamaz durumdaydım. Üstüne Hanımağa’nın kasılmaları eklenince kendimi ister istemez geriye attım. Hanımağa ellerini amına attı bu anda, gözlerini kapatmış, ıkınıyor, kasılıyordu. Şişkin memelerinin sallanışları beni tahrik ediyordu.

Sol yanım üzerine uzandım, memelerini emmeye başlarken sağ orta parmağımı amına soktum. Dilimden sonra parmağımı bir yarak gibi amında oynatmaya başladım. Hanımağa’nın iniltileri, kasılmaları son sürat devam ederken birden adeta doğum sancısı çeken bir kadın gibi ıhladı. “Ihhhhh!” sesi koca odayı çınlatırken gözlerini sıkıca kapatmış, dudaklarını ısırıyordu. Ve tıpkı doğuran bir kadın gibi derin derin nefes alıp veriyor, burun kanatları açılıp kapanıyor, ıkınmaları, kasılmaları devam ediyordu.

Hanımağa cinsel hazzın doruğuna çıkmış, zirvesine bayrağını dikmişti. Artık vücudu elektrik verilmiş gibi titriyor, karnının ve kalçalarının etleri memelerinin löpürdemelerine karışıyordu. Sağ orta parmağım amının sıvısıyla kaplanmış, elime bulaşmıştı. Derin bir vecd halinde, kendini dünyadan soyutlamış durumda kaldı uzunca bir zaman. Başka bir kimliğe bürünmüştü sanki. Ulaştığı o noktadan hiç inmek istemiyormuş gibiydi.

Gözleri kapalı halde nefes alışverişleri düzelene kadar birkaç dakika kaldı. Yüzü ve vücudu terden sırılsıklam olmuş haldeydi, beyaz bedeni tepemizdeki kırmızı ışıktan daha kırmızıydı.

Birkaç dakikanın sonunda gözlerini açtı. İrileşen göz bebekleri bir sağa bir sola oynuyordu. Anesteziden yeni uyanan hasta gibi baktı bana. Elini yüzümde gezdirdi. “Çok güzeldi!” dedi. “Böyle bir şeyi hayatımda hiç yaşamadım!” diyerek devam etti. Dudaklarına öpücük kondurdum. “Mutlu olduysan ne mutlu bana!” dedim. “Çok mutlu oldum, beni çok mutlu ettin!” dedi.

Bir süre birbirimize sarılı halde kaldık. Hanımağa zevke ulaşmıştı, benim için önemliydi bu, yarağımın sertliği geçti yavaş yavaş. Derken kalktı yataktan. Sırtını koyduğu çarşaf su içinde kalmıştı, sırtı ve götü terden parlıyordu. İçerisi çok sıcak olmuş, havasızlaşmıştı. Hanımağa banyoya geçti. O gelene kadar ellerim başımın altında tavanı seyredip düşündüm...

Sabah imam nikahı kıyacaktık, resmi olmasa bile neticede karım olacaktı. Bir mafya lideriydi evleneceğim kadın. Birkaç ay öncesine kadar kendi halinde giden hayatım şimdi bambaşka bir yola girmiş ilerliyordu. Kıyılacak nikahla birlikte bu yolun geri dönüşü olmayacaktı. Bunu karıma ve çocuklarıma nasıl yaparım diye düşündüm.

Ama bir yerde beni bu hale karımın telkinlerinin getirdiğini de biliyordum. Sürekli teyzesine yakın olmamı, onun yanında çalışmamı söyleyen oydu. Ancak bu işin teyzesiyle kocası arasında bir aşkın filizleneceği noktaya kadar geleceğini o da düşünemezdi, ben de düşünmemiştim zaten. Ama olmuştu işte. Hanımağa ile birbirimize aşıktık.

Hele onun yataktaki halleri, kendini erkeğine yani bana teslim edişi, gözlerinde gördüğüm aşk ve mutluluk bu işin öyle kolayca bırakılacak, bitirilecek bir şey olmadığını göstermişti. Aramızda çok derin bir sevgi ve bağlılık vardı. Aşktan öte bir şeydi bu.

Beni kendi elleriyle Ceylan ile buluşmaya göndermişti. Evet kendisi gereken önlemleri almıştı ama işin içinde silah vardı, her an her şey olabilirdi. Kendimi onun için feda etmeye hazır olduğumu görmüştü. Oysa ben fark etmemiştim bunu o söyleyene kadar. Bir iş için gittiğimi sanmıştım oraya ama aslında onun için gitmiştim, evet. Hanımağam için, kadınım için gitmiştim...

Birden onu yanımda gördüm. Düşünmekten yanıma uzandığını fark etmemiştim. Yüzünü yıkamıştı. “Neyin var!” diye sordu, “Yok bir şey, düşünüyorum sadece!” dedim. “Ne düşünüyorsun!” diye sordu bu kez. “Hiç!” dedim ama Hanımağa yılların kurduydu, insan sarrafıydı ve beni de çözmüştü. “Nikahı mı düşünüyorsun!” dediğinde gözlerine baktım. Herkese korku salan gözlerinde masum bir çocuğun ifadesi vardı. Çıtkırıldım, dokunursan ağlayacak bir haldeydi.

“Benimle evlenmek istemiyor musun yoksa!” diye sorduğunda “Bunu da nerden çıkardın!” dedim. “Eğer istemiyorsan söyle, seni zorlayacak değilim!” dediğinde dudaklarından uzun uzun öptüm. “Seni seviyorum ve seninle evlenmek istiyorum, karım olmanı istiyorum. Evet, kolay bir karar değil bu ama sensiz yapamayacağımı anladım. İçime işlemiş haldesin, sana bağlandım, kalbim senin ellerinde atıyor. Sana aşığım!” dediğimde saçlarımı kavradı, dudaklarımı hasretle öptü...

“Beni sikmeni istiyorum!” dedi öpmesinin sonunda. Bacaklarını ayırdı, klasik pozisyonda yerleştim bacak arasına. Sevgili karımın, Hanımağamın amının üzerine sürterek sertleştirdim yarağımı. Ardından eğildim ve yavaşça soktum amına. İçi sımsıcak, ıslak ve kaygandı. Her ikimizden derin bir “Ohhhh!” sesi aynı anda çıktı.

Bir müddet kaldım amının içinde. Dudaklarını emerken hafif hafif gidip gelmeye başladım amında. Hanımağa dudaklarımı emiyor, tırnaklarını sırtıma geçiriyordu. Ritmik hareketlerle yatakta bir ileri bir geri gidiyorduk. Ayak uçlarımdan aldığım hafif destekle kendimi ve onu zorlamadan sikiyordum. Şişen memelerinin göğsüme yaptığı baskıyı hissediyordum. Karınlarımız birbirine yapışmıştı, ikimizin arasında bir boşluk kalmamış tek bedende birleşmiştik.

Dizlerinden büktüğü bacaklarını daha da açtığında kalçaları her iki yanımda sallanıyordu. Ara ara ayaklarını kaldırıp belime doladığı oluyor, sonra bırakıyor, ardından tekrar doluyordu. Nefes almaya vakit bulamadan öpüşüyor, birbirimizi dillerimiz ve dudaklarımızla besliyorduk.

Altımızdaki yatağın başlığı duvara vuruyordu şimdi. Ritmik git gellerimiz hızlanmaya ve güçlenmeye başlamış yatağın deri kaplı büyük başlığı duvara vurur olmuştu. Yavaşça devam eden sikişimiz ikinci ve daha şiddetli evresine geçmişti. Dizlerimin üzerinde doğruldum ve kalçalarını kavrayıp ayırdım iki yana iyice. Hanımağa’nın uzun bacakları havada büyük bir V harfi gibi ayrıktı şimdi.

Pompalamaya, köklemeye başladım. “Şlop şlop şlop şlop!” sesleri birbirini tekrar ediyor, yatağın başlığı duvara daha da güçlü vuruyor, yaylı yatak bizi üzerinde zıplatıyordu. Hanımağa’nın dolgun memeleri dairesel hareketlerle sallanırken ellerini amına atmış ovalıyordu. Yüzünde acı çeken bir kadının ifadesi vardı sanki ama bu aslında aldığı zevkin dışa vurumuydu.

Daha güçlü şekilde sikmeye başladım, kalçalarını bu kez daha geriye atarak ayırdım. Ayakları nerdeyse yatağın başlığına değiyordu, beli yatakla bütünleşmiş, altımda iki büklüm olmuştu. Yarma şeftali misali ayrılmıştı amı ve yarağım içinde boydan boya gidip geliyordu. Amının kaygan ve ıslak etten duvarlarına dokunan yarağımın onun kadınlık duygularını yeniden zirveye taşıdığını görmenin mutluluğunu yaşıyordum.

Hanımağa’dan sonra sıra bendeydi ve adım adım zirveye yaklaşıyordum. Gün boyu yaşadığım yoğun duygular ve gerginlikler çoktan geride kalmış, kadınımın bedenine ve ruhuna aynı anda sahip olmanın zevki onları unutturmuştu. Artık hareketlerim son raddesine gelmişti. Hanımağa zevkten dört köşe olmuş halde bir amını bir memelerini ovalıyor, aralarda ellerini göğsüme bastırıyordu. Kalbimin atışlarını şakaklarımda, boyun damarlarımda hissediyordum. Odanın müthiş sıcağı neticesi tuzlu ter alnımdan gözlerime akıyordu ve gözlerimi açmakta zorlanıyordum.

Sonunda kendimden geçercesine boşaldım amına. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Gözlerim kararmış, vücudumdan büyük bir elektrik yükü geçmiş gibi katılaşmış, sertleşmiştim. Baldırlarıma kilolarca yük binmiş gibiydi, yarağımı amına bastırıyordum boşalırken ve tüm vücuduma kramp giriyordu sanki.

Amından çıkıp kendimi yatağa zor attım, nefes nefeseydik. Her ikimiz de sucuk gibi terlemiş, kendimizden geçmiştik. “Uhh, acayip bir şeydi!” dedim bir süre sonra. Gerçekten sadece basit bir sikişmeden çok daha fazlasıydı bu. Hanımağa sarıldı sıkıca, başını göğsüme koyup öptü. Sarı saçlarını okşadım, kollarımın arasına alıp öptüm doya doya.

“Mutlu musun!” diye sorduğunda “Çok. Senin sayende hepsi!” dedim. Kalktı ve banyoya geçti. Hanımağa duşun altında yıkanırken ben yatakta kaldım. Tavanda yanan kırmızı LED ışıkları izledim, büyük bir yorgunluk çöktü üstüme.

Yıkanması bitince yanıma geldi. “Şu çarşafı değiştireyim, su içinde kalmış. Sen de git yıkan!” deyince “Valla hiç yıkanacak halim yok, sabah yıkanırım!” dedim. “İyi, sen bilirsin ama şu çarşafı değiştireyim hiç olmazsa, hadi kalk!” diyerek karşılık verdi. İstemeye istemeye kalktım. Elbise dolabının kapağını açıp beyaz bir çarşaf aldı, terden sırılsıklam olanı çekip çıkardı ve yenisini serdi. Bense onu izledim bu süre boyunca. Pembe panjurlu evinde kocasını bekleyen ev hanımı gibiydi o sırada. Hayalini kurduğu hayat birkaç dakikalığına gerçek olmuştu.

Kararımı değiştirip duşa girdim. Sıcak suyun altında sabunladım yarağımı, yıkandım. Yeniden odaya döndüğümde Hanımağa ince bir pikenin altına girmiş, odada var olduğunu fark etmediğim klimayı açmıştı. “Az önce niye açmadın şunu, ter içinde kaldık!” dediğimde “Unuttum!” dedi mahcup bir kız gibi.

Birbirimize sıkıca sarıldık ve kısa sürede uykuya daldık...
Published by 58svsl
2 years ago
Comments
6
Please or to post comments
boynuzdiyari 2 years ago
devamını bekliyoruz
Reply
erastmus 2 years ago
19'da bitti sanıp bırakmıştım bu seriyi. Meğer devam etmiş :smile: Umarım devamı da gelir ama sonu nasıl olacak, merak etmiyor değilim artık :smile:
Reply
Ender-Yilmaz
Ender-Yilmaz 2 years ago
İnanın çok büyük zevkle okuyorum, harika bir dizi yazı. Sizi kutluyorum ve ayakta alkışlıyorum. Harikasınız, emeğinize, kaleminize sağlık
Reply
ruzggg
ruzggg 2 years ago
devamm bekletme bizi
Reply
afuygun
afuygun 2 years ago
Sağ olasın dostum, bombalamaya devam. :smile:
Reply
sucreman
sucreman 2 years ago
eline emeğine sağlık kardeşim
Reply