zaporn.net
BENLI DOKTOR

BENLI DOKTOR

Sevgili Hikaye Severler : Birazdan okuyacağınız hikaye 2013 öncesi yaşamış olduğum bir ilişkinin 2013 sonrasında yazıp yayınladığım hikayesinden sonra yaşanan tesadüfler ve bu tesadüflerin sürüklediği serüveni anlatmaktadır.


BENLİ DOKTOR

Her zamanki yoğunluğu ile insanların sağa sola koşuşturduğu, öncesinde Türkçe sonra hemen arkasından İngilizce anonslarına fazlasıyla aşina olduğum İstanbul Atatürk Havalimanında yaklaşık 3,5 saatimi geçirebileceğim uygun bir bank bulmuş hiç zaman kaybetmeden eşyalarımı ve kendimi banka yerleştirmiştim. Havalimanı için sıradan bir gün olabilirdi belki ama ben sıra dışı bir gün yaşamıştım. Planlarım arasında olmamasına rağmen bir gün öncesinde almış olduğum bir mail ile aynı gece yola çıkıp sabahın ilk ışıkları ile şirket merkezine ulaşmış ve saat 09:30 yapılacak toplantıya katılmıştım. Toplantı akşam saat 17:30 a kadar devam etmiş gerek içeriği ile gerekse sonuçları itibariyle benim için sıra dışı bir gün olmasını fazlasıyla sağlamıştı. Trafikte yaşayabileceğim sorunlar neticesinde uçağı kaçırmak istemediğimden ve yolculuk zamanıma kadar etrafta bir şeyler yapacak enerjiyi kendimde bulamadığımdan ayaküstü bir akşam yemeğinden sonra yolculuğuma saatler kalasında kendimi bu bankta etrafı gözlemlerken bulmuştum. Etrafımda kaçırmanın verdiği endişe ile sağa koşuşturan insanlar vardı ki ben boş ve anlamsız gözlerle o insanları takip ediyordum. Hemen yanımdaki boşluğa oturan bir çiftin kendi aralarında konuşmaları sonrası bana bir şey sorarlar ya da benden bir şey isterler endişesi ile içimden hızlandırılmış bir şekilde İngilizcemi kontrol etme ihtiyacı hissetmiştim. 30 lu yaşlarda, çilli suratından daha dikkat çekici masmavi gözlerini erkek arkadaşı olduğunu düşündüğüm kişiye kilitlemiş halde arkadaşını izliyordu. Duyabildiğim kadarıyla okumakta olduğu yarım kitabının nerede olduğunu sormuş , hemen yanındaki erkek arkadaşı hızlı ve dikkatli bir şekilde önlerindeki çantaların içinden kitabı bulmaya gayret ediyordu. Anlaşılan o ki onlarında uçağının kalkmasına baya zaman vardı. Tıpkı benim gibi. Havalimanına gelirken yapmayı planladığım telefon görüşmelerini hatırlar hatırlamaz cebimden telefonumu çıkartarak arama yaptım. Görüşmem devam ediyordu ki oturduğum banktan kalkıp bankın etrafında turlayarak görüşmemi devam ettirdim. Zamanım çok olduğundan ve yapacak işim olmadığından dolayı telefon görüşmesini olabildiğince uzatmaya çalışıyordum. Görüşmelerim henüz bitmişti ki banka oturarak maillerimi kontrol etmeye başladım. Öncelikle iş için kullandığım maili kontrol edip cevap yazmam gereken maillere cevap yazdıktan sonra sıra özel olarak kullandığım maile gelmişti. Özel olarak kullandığım maili açtığımda bir süredir benim ile mutlaka ama mutlaka görüşmesi gerektiğini beyan eden bir bayandan gelen maili görmüştüm. Birkaç aydır mail üzerinden haberleşiyorduk. Kendisi hakkında ve neden ? mutlaka görüşmemiz gerektiği hakkında hiçbir bilgi vermemiş birkaç özel bilginin dışında İstanbul’da yaşayan bir bayan olduğundan başka doğru düzgün hiçbir bilgim yoktu. Durum olabildiğince esrarengiz gelse de çok ciddiye almamıştım açıkçası. Bir gün İstanbul’a yolum düşerse o zaman haberleşir ve görüşürüz demiştim. Aslında bu cümleyi kurduğumdan sonra birkaç kez İstanbul a yolum düşmüştü ama ne o bayan ne de onun ile görüşmek aklıma gelmemişti. Az önce özel maillerimi kontrol ederken bu esrarengiz bayana ait maili gördüğümde şimdi onun ile görüşmek heyecanlı olabilirdi diye gelmişti aklıma çoktan. Hem zaten bunun için yeterli zamanım vardı hem de bunca zaman ne yapacağım sorusunun cevabını bulmuş olacaktım. Diğer taraftan birkaç aydır kafamı kurcalayan bu esrarengiz sarmaldan kurtulup böyle bir bayanın olup olmadığını ve eğer varsa benim ile neden görüşmek istediğini de ortaya çıkartmış ve rahatlamış olacaktım. Zaman kaybetmeden bana gönderdiği maile cevaben ‘ Merhaba , Şu anda İstanbul Atatürk Havalimanındayım ve uçağımın kalkmasına yaklaşık üç saat var. Eğer zamanın var ve gelebilirsen sizin ile görüşmek isterim. Umarım gelebilirsin… ‘ şeklinde bir mail yazarak gönder tuşuna basmıştım çoktan. Dürüst olmam gerekirse içimden bir ses bu gün o esrarengiz bayan ile görüşemeyeceğimi hatta ve hatta aslında öyle bir esrarengiz bayanın olmadığını mütemadiyen tanıdığım biri bana eşek şakası yaptığını düşünüyordum çoğunlukla. Özel mail adresime gelen mailler içinden cevap vermem gerekenlere de cevaplar yazarken ne kadar zaman geçmişti doğrusu bilmiyordum ama mail kutusunun en üstünde henüz okunmamış bir mail geldiğini fark etmiştim. Açıkçası kısa sürede cevap gelmişti ki bu hız beni şaşırtmıştı. Vakit kaybetmeden maili açtım ‘ Merhaba , Bu gün aldığım en güzel haber. Mailini okuduğumda çok mutlu oldum ve zaman kaybetmeden yola çıktım. Sana maili seyir halindeyken yazıyorum ki trafiğin durumuna göre zannediyorum en geç 1 saate kadar orada olurum. Yaklaştığımda haber veririm. Seni nasıl bulacağım sen tam olarak neredesin ? ‘ cümlesi ile biten maili telefonu suratıma yaklaştırarak okumuştum. Beklemediğim hızda ve beklemediğim içerikte bir mail almıştım ki farkında olmadan yarı memnuniyet kalan yarısı da şaşkınlığımı ifade edecek şekilde dudaklarım arasından ‘ Aaasssssihhktirr ‘ kelimesi çıkıvermişti. Havalimanı bünyesinde KOKPIT cafe vardı ki seyahatlerimde çok defa bu cafeyi ziyaret etmiştim. Lezzetli mönüleri , güler yüzlü personeli ile sizi rahat ettirebilmek için tüm detayların düşünüldüğü, Ipad,telefon ve notebook gibi elektronik cihazlarınızı kolaylıkla şarj edebileceğiniz bir dünya prizi olan masaları ile açıkçası vaktinizi verimli geçirebildiğiniz en güzeli de 24 saat açık olan bir mekandı.

Gelen mailde ‘…….. neredesin ? ‘ sorusunu okuduğumda direk aklıma KOKPIT cafe yi söylemek gelmişti. Önceki yazışmalarımızdan beni tanıdığını hatta benim de onu tanıdığımı söylediğini hatırlıyorum. Bu durumda rahatlıkla cafeye gelip beni bulabilir diye düşündüm. Gelen maile yanıtla diyerek ‘ Bu gün yeterince sıra dışı bir gün yaşadım ve dürüst olmam gerekirse senden bu hızda ve içerikte bir mail beklemiyordum. Ben KOKPIT cafeye geçiyorum sen yaklaştığında haber verirsen senin için kahve söylerim hemen. Kendin için bir şey yap ve geç kalma !. Benim için bir şey yap beni bul!. Bekliyorum…’ yazıp gönder tuşuna bastım meraklı gözlerim telefonumun ekranında mailin gidişini izlerken. Önce telefonumu cebime koyduktan sonra dikkatli bir şekilde diğer eşyalarımı toparlayıp cafenin yolunu tutmuştum. Daha yoğun zamanlarına şahit olduğum havalimanı yine hatırı sayılır bir yoğunluğa ulaşmış yolda doğru yürümek neredeyse imkansız hale gelmişti. Bir an önce cafe ye gitme isteğim ile birlikte mevcut yoğunlukta zik zaklar çizerek ilerleyebiliyordum adeta. Cafeye ulaşır ulaşmaz nispeten gürültüden uzak bir masa bulma telaşına girsem de bir süre sonra bulabildiğim tek boş masayı kaptırmamak için yaptığım hamleler sonucunda çantamı masanın üzerine koyarak etrafımdakilere masayı sahiplendiğimi ilan ederken derin bir nefes alarak koltuğa oturabilmiştim. Bana en yakın olan güler yüzlü garsonlardan birine işaret ederek bir tane kahve söylemiştim. Kahvenin gelmesini beklerken etrafı gözden geçirmeyi ihmal etmemiştim. Merak ettiğim ve doğrusu cevabını bilmediğimden dolayı kafama takılan sorular ile beynimi meşgul etmemek için kendime iş arıyordum resmen. Çantamdan uygun kabloları çıkartarak önce notbook umu daha sonra telefonumu şarja takmıştım. Hemen arkasından telefonun şifresini açarak mail kutusunu kontrol ettim. Az önce göndermiş olduğum maile cevaben yeni bir mail gelmişti. Zaman kaybetmeden açtım maili. ‘ Hem kendim hem de senin için yoldayım geliyorum. İyi haber : Şirinevler tarafında trafik beklediğimden daha akıcıydı. Şansım yaver gider ve havalimanı girişinde de bekleme yaşamazsam kısa sürede yanında olurum…Bekle beni. Bir yere kaybolma!!!’ cümlesiyle biten maili okuduğumda çok yaklaştığını anlayabiliyordum. Her ne kadar biraz sonra karşımda ya üniversiteden ya çeşitli sebeplerle tanışıp uzun zamandır görmediğim bir erkek arkadaşımı göreceğimi düşünüyor olsam da açıkçası bu duygu bile beni heyecanlandırıyordu. Okumuş olduğum maile cevap yazıp yazmamayı , yazacaksam nasıl bir cevap yazacağımı bile düşünerek zaman geçirmeye çalışıyordum. Cevap yazmak yerine telefona gelen bildirimlerimi kontrol etmenin daha iyi bir fikir olduğuna karar vererek kısa sürede telefona dalmış hatta boy veriyordum diyebilirim. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum ki duyduğum ‘ Mustafa Beeey ‘ ile tüm dikkatimi telefonumdan ayırıp karşımda duran bayana vermiştim. Üzerinde beyaz kısa ceketi hemen altında siyah kumaş pantolonu ve topuklu ayakkabıları ile omuz hizasındaki saçlarını arkada toplamış gözlüklü ve bakımlı bir bayan meraklı bir çift göz ile bana bakıyordu. Doğru kişi olduğumu ifade eden saçma bir baş hareketi ile ayağa kalkmaya çalışırken ‘ hoşgeldiniz ‘ diyebildim buğulu bir ses tonuyla. ‘ Buyurun lütfen oturun ‘ diye ekledim sağ elimi koltuğu işaret ederek. Merakla beklediğim kişi kesinlikle buydu! Eşek şakası olmadığı kesindi şimdilik rüyada da değilsem sanırım sürprizlerle dolu bir gün tüm hızıyla devam edecekti. Dahası bahsettiği gibi beni tanıyordu ki cafede onlarca masa içinden beni bulabilmişti. Yine bahsettiği gibi kesinlikle bende onu tanıyordum ama çok acil olarak bu kızı nereden tanıdığımı bulmam gerekiyordu.
‘ Biraz kilo almışın ama neredeyse hiç değişmemişsin ‘ dedi koltuğa oturur oturmaz. Henüz nereden tanıdığımı bulamamıştım ki bunun için çok zamanımda kalmamıştı. O bana adım ile hitap ederken ben onu hatırlamadığımdan dolayı adı ile hitap edemiyordum bundan dolayı daha çok onu konuşturmaya çalışıyordum. Bir süre daha onu hatırlama oyunumu devam ettirsem de başarılı olamamıştım ki o da bu durumun farkındaydı. Açıkçası çokta rahatsız olmuyordu durumdan.
‘ Beni hatırlayamadın. Değil mi ?’ dedi sevimli bir yüz ifadesi ile bana doğru eğilerek.
‘ Evet. Çok özür dilerim aslında kafamda bir şeyler oluşuyor ama tam olarak nereden tanıyorum onu kestiremiyorum ….’ Dedim çaresiz ve üzgün bir ses tonuyla.
‘ Benli Doktor desem ‘, ‘ Gülderen desem’ ‘ Nevşehir desem ‘ …. Şeklinde sıralamaya devam ederken onun ses tonunu bastıracak şekilde cümlesinin bitmesini beklemeden
‘ Evvvveeettt şimdi hatırladım seni.. Sanki o zaman gözlüğün yok muydu ? ‘ dedim teyit etmesini bekleyerek.
‘ Hayır o zamanda gözlüğüm vardı ama sen takmadığım bir zaman aralığına denk gelmişsin.’ Dedi gözlüğünü sağ işaret parmağı ile alnına doğru iterek. Haklıydı aslında hatırladığım kadarıyla bir, bilemedin bir buçuk saat ortak zamanımız olmuştu ki onda da çılgınlar gibi sevişmiş adını dahi sormamıştım. Taşlar hızlı ve aralıksız bir şekilde oturmaya başlamıştı beynimde. Benli doktor hariç!!! Şimdi olduğu gibi yıllar öncede ismini bilmediğim bu bayan ile bir ilişki yaşamıştım. Sevişirken amının bana göre solunda ona göre sağında kalan kısımda çok estetik bir ben vardı. Çok dikkatimi çekmiş neden bilmiyorum ama beni tahrik etmişti bu ben. İsmini bilmediğim için ben ona benli doktor demiştim ama sanırım ona bu ismi koyduğumu Gülderen’den öğrenmiş olmalıydı. Gülderen ile ben görüşmüyordum ama anlaşılan o görüşmeye devam ediyordu. Merak ettiğinizin farkındayım. Gülderen benim yıllar önce sex yaptığım bekar bir hanımefendi. Özel bir firmada ilaç mümessilliği yapıyor olduğundan dolayı etrafında çoğunlukla doktor ve eczacılar oluyordu. Benli doktor da Gülderen’in tanıdığı ve o zamanlar Nevşehir’de çalışıyor.


‘ Gülderen ile görüşüyorsun anladığım kadarıyla..’ dedim ve cevabını beklerken heyecandan unuttuğum şey aklıma gelerek ‘ Afedersin ne alırsın ? Unuttum sormayı kusura bakma ‘ dedim sağ elimi garsonu çağırmak için hazır bekletirken.
‘ Kahve olabilir ‘ dedi öncelikle ve hemen sonra ‘ Gülderen ile çok uzun zamandır görüşmüyoruz. Ben İstanbul’a geldiğimden beri görüşmedik hiç. Neden sordun?’ dedi iki elini iki yana açarak. Hazır beklettiğim sağ elimi işaret ederek garsona iki tane kahve söyledim.
‘ Ben senin ismini bilmediğimden senden bahsederken benli doktor diye bahsederdim ki bir süre sonra Gülderen ile aramızda senin adın benli doktor olarak kalmıştı. Açıkçası ondan duyduğunu düşünüyordum.’ dedim yaşayacağım şoktan habersiz.
‘Şimdi sana anlatacaklarıma şaşıracaksın ama ben onları yaşadım’ diyerek derin bir nefes aldı. ( Hikayemizin bir kısmını benli doktorun ağzından dinlemeye hazır mısınız ? Çaylar şirketten kıymetli dostlar )
Nevşehir’den İstanbul’a tayin olmuş ve İstanbul’a yerleşmiştim. Günümün büyük bir çoğunluğu hastanede geçiyordu. Koca şehirde hiç tanıdığım kimse yoktu. 7 yıl boyunca tıp okumuştum ki sadece son sene ve mezun olduktan sonraki sene cinsel olarak bir şeyler yaşamıştım. Evlenmeyi düşündüğüm ve aynı okuldan mezun olduğum arkadaşım ile ilk ilişkimi yaşamıştım ve devamında defalarca sex yapmıştım onunla. İlişkimiz yürümemiş ve planladığımız evlilikten de vazgeçmiş tamamen ayrılmıştık. İstanbul’da işten kalan zamanlarımda internetten video izliyor ve hikaye okuyarak geçiriyordum. BU şekilde cinsel açlığımı gidermeye çalışıyordum. Tam olarak gününü hatırlamadığım bir sabah nöbetten çıkmış evime gelmiştim. Zaman kaybetmeden duşa girip rahatladım. Duşta yaşadığım ufak yaramazlıklar sonunda azmıştım iyicene. Bir fincan kahve alarak bilgisayarın başına çöreklendim. Az önce duşta nöbette biri tarafından sikildiğimi falan hayal ederek azmıştım. Tarayıcıdan doktor içerikli videolar aradım bulabildiğim birkaç tanesini açtım ama çok keyif vermedi. Doktor içerikli hikaye arattırdım. Arama sonuçlanmış baya bir şeyler bulmuştu. İlk sırada hikayeden birkaç cümle yazıyordu. Dikkatimi çekti ve açtım. Hikayenin adı BENLİ DOKTOR du. Okumaya başladım. Okudukça tahrik oluyor sulanıyor ve azıyordum. Bir süre sonra hikayede anlatılanlar hiç yabancı gelmemeye başladı. Açıkçası hikayedeki isimler tanıdık değildi ama resmen benim yıllar önce hastane odasında kadınlığım ile ilk tanıştığım sikişi anlatıyordu resmen. Okurken sanki hikayeyi önceden okumuşum ve bir sonraki sahneyi biliyormuşum gibi hayal ettiğim her şey bir sonraki sahnede çıkıyordu. Hikaye henüz bitmeden ben birkaç kez boşalmıştım. Hikaye bittikten sonra baştan sona bir kez daha okudum ve birkaç kez daha çok şiddetli boşaldım. Hiç unutamadığım o zamanı yeniden yaşadım adeta. Titreye titreye tüm iliklerime kadar boşaldım. Soğumuş yarım kahvemi yudumlarken siteyi ve diğer hikayeleri incelemeye başladım. Buna inanmak çok zordu ama okuduğum hikayedeki benli doktor bendim, bu sitedeki hikayelerin sahibi de beni ilk olarak kadınlığım ile tanıştıran kişiydi. Defalarca rüyalarıma giren ve hayallerimi süsleyen erkeğimdi. Her okuduğum yeni hikayede iliklerime kadar boşalırken Mustafa’nın yaşadığı hayatı daha iyi öğreniyor ve hatta o zamanlar benim ile neden görüşmediğini de artık anlayabiliyordum. Sitenin müdavimi olmuş her fırsatta siteye giriyor yeni hikaye var mı yok mu bakıyor ve okumadığım hikayelerden okuyarak boşalıyordum. Çok defa siteyi baştan sona incelememe rağmen hiçbir iletişim numarası maili yokken bir gün bir iletişim maili olduğunu fark ettim. Mutlaka görüşmemiz gerektiğini belirten bir mail yazdım. Mailin Mustafa ya mı yoksa başka birilerine mi gittiğini bilemediğim için mailde kendimi tanıtmadan sadece görüşmek istediğimi belirtiyordum. Aylarca bu şekilde mail attıktan sonra nihayet cevap gelmişti ve yine inanması zor ama şu anda aynı masada onun ile kahve içiyorum. Hazır kahve demişken birer tane daha kahve içer miyiz ? ‘ dedi yaşadığım şokla tüm taşların yerine oturmasını izlerken. Sanırım kahve iyi fikirdi aksi halde kendime gelmem için belki doktordan yanındaki çantasını kafama vurmasını isteyecektim. İşaretimi fark eden garson masamıza doğru yürümeye başlamıştı ki ‘ Buranın pastaları da süper olur. Kahvenin yanına pasta ister misin ? ‘ dedim. Evet der gibi kafasını sallarken masamıza gelen garsona iki kahve ve iki de pasta getirmesini söyledim. Kırk yıl düşünsem bunca tesadüfler sonucunda benli doktor ile şu anda burada oturup kahve içeceğimiz aklıma gelmezdi. Benli doktor bu şokları tatmış yaşamış ve bağımlılık kazanmış olarak karşımda oturuyordu sakince ama ben açıkçası yaşadığım şoku tarif edemiyordum bile. Kadın olduğunu ilk kez benim ile tatmış olmasını ondan duymak gerçekten mutlu etti beni. Belki yeri değil ama bir yanlışı düzeltmek adına bir şeyler söylemek isterim. Kızlar centilmen erkeklere bayılırlar!!! Küllen yalan. Sigarasını yakmak üzere parmakları arasında dudaklarına götüren bir bayanın sigarasını yakmak için şimşek hızında çakmağını sigaranın burnunda peydahladıktan sonra bayanın sigarasını yakan erkek sizce centilmen mi? Bir salona,bir dükkana , bir odaya yada bir mekana girilirken ‘ kadınlar önden…’ prensibine olan sadakati ile kadına yol veren erkek sizce centilmen mi? Örnekleri çoğaltabileceğim ile beraber ben hiç sanmıyorum. Diyelim ki ben yanıldım ve cevap evet centilmen ise işte o zaman ben centilmen değilim. Aslında bizim anladığımız şekliyle de hiç centilmen olmak için de çaba harcamadım. Ben orgazmen olmak için çaba harcadım. Bu sebeple unutamıyor olmasını anlayabiliyordum. Bir kadının sigarasını yakmak yerine onun tüm vücudunu sarıp sarmaladığım kollarım ve bedenim ile yakmak her zaman puan kazandırdı bana. ‘ Kadınlar önden…’ prensibini bir orgazmen olarak önce ( önden ) kadın birkaç kez boşalacak sonra erkek boşalacak. Önce kadın uçacak bulutların üstünde sonra birlikte yeniden uçacağız kadınla beraber şeklinde algılayıp eyleme geçirdiğimden dolayı da çok puan kazandırdı bana. Centilmenliği kim istiyorsa onun olsun orgazmenlik bana yeter. Laf aramızda benli doktora kadınlığı ile tanıştıranda orgazmenliktir.


Evet ilk kez kadın olduğunu benim ile tattığını ondan duymak beni mutlu etmişti ama diğer taraftan bana ulaşması benim ile görüşmek istemesi beni korkutuyordu elbette. Kısaca cinsel hayatım ikiye ayrılıyordu. 2013 öncesi ve sonrası şeklinde. Benli doktorun sitemde okuduğu tüm hikayeler 2013 öncesine aitti. 2013 sonrası için hiçbir fikri yoktu elbette. Benli doktor bir takım beklentiler ile bana ulaşmış ve devamında bu beklentilerini dile getirecekse üzülerek ona beklentilerini yerine getirmeyeceğimi anlatmak zorunda kalacaktım. Tam olarak Gülderen ile de aynı sebep ile görüşmüyordum. Gülderen’i 2013 yılından önce tanımıştım. Gülderen evlendiğim tarihten sonraki ilk kaçamağımdı. Aslında kaçamak kelimesi o anlık belki bir şeyler ifade edebilir ama sonrası için tek başına yetersiz kalır. Hani kaçamak, böyle takip edilen bir düsturun geçici olarak veya bir seferliğe mahsus bozulması. Gülderen ile olan ilişkim kaçamağın çok ötesine geçmişti. Etrafında tanıdığım bir çok bayan ile doğrudan ya da dolaylı ilişki yaşamıştım. Hatta çok yakın arkadaşı bana baya bir asılmıştı ki hani ben yakınlığından dolayı Gülderen’e ayıp olur diye bildiğin şikayet etmiştim ona. ‘ Akşam bana gel o sürtüğü ( yakın arkadaşından için ) de çağırdım oda gelecek akşam ona ben gösteririm erkek arkadaşıma asılmak neymiş ?!!! ‘ diyerek bizi evine çağırmış ve akşamında ikisi bir beni yatağa bağlayıp bildiğin tecavüz ettiklerini belki başka bir hikaye de anlatırım. Şimdi benli doktor ile olan kısmından bahsetmek istiyorum izin verirseniz.

Sıcak bir yaz günü bunaltıcı güneşin altında çalışmak zorundaydım. İşimden dolayı bulunduğum ilin çevresindeki illere seyahatlerim oluyordu. Önce Nevşehir e oradan da Aksaray’a geçip akşamına yeniden Kayseri’ye gelecektim ki akşam için orgazmence planlarım vardı. Öylesine hızlı cinsel hayatım vardı ki ben takip etmekte zorlanıyordum. Her tanıdığım yeni kişinin bir şansı vardı eğer çok hoşuma gitmişse devamında onun ile sex yapmak için onu arıyordum eğer hoşuma gitmezse ya da ne biliyim hani uzak bir bölgedeyse her istediği saatte çıkamıyorsa veya evliyse falan hiç aramıyordum. Gülderen gibi sürekli görüştüğüm ve sex in de dışında vakit geçirdiğim arkadaşlarım vardı. Nevşehir merkezden Aksaray’a doğru geçerken kavşakta Gülderen’in arabasını gördüm hareket halinde. İşi gereği Nevşehir i o çalışıyordu ama çoğunlukla telefon ile halleder çok gitmezdi. Arabasını Nevşehir de görünce şaşırdım ve aradım. Ne var ? Ne yok ? muhabbetinden sonra işi olduğundan dolayı geldiğini Aksaray dönüşünde kendisini alıp alamayacağımı sordu. Eğer kendisini alabilirsem o kendi arabasını başkasına verip göndereceğini yoksa vermeyeceğini söyledi. Benim açımdan sorun olmadığından sorun olmayacağını hatta Aksaray’dan çıkarken onu arayacağımı söyledim. Nitekim Aksaray’dan çıkarken de aradım. Nevşehir e geldiğimde telefondaki tarifi üzerine hastaneye kadar gelmiştim ki yanında benli doktor ile birlikte yola yakın bir yerde bekliyorlardı. Arabadan inmeden camdan merhaba dedikten sonra Gülderen i alıp yola çıktım. Arkadaşına benim onu alacağımdan bahsettiğini tahmin etmiştim ama sanırım sadece bundan bahsetmemiş olacak ki yola çıkalı yarım saat olmamıştı ki Güldere’nin telefonu çaldı. Gülderen bir taraftan konuşuyor bir taraftan kaş göz işareti yapıyordu ama açıkçası hiçbir şey anlamamıştım. Telefon açan kişi benli doktormuş ve telefonda benim hakkımda konuşuyorlarmış meğer. Gülderen akşam ki planlarımı bildiğinden dolayı bana hiç bahsetmemiş. Dayanamadım arabayı sağa çekerek ‘ hayırdır kızım kıçın başın niye ayrı oynuyor. Bilmediğim bir şey mi var ? ‘ dedim. Gülderen huyumu bildiği için ‘ senden çok hoşlanmışta keşke gitmeseydiniz akşam yemeğe giderdik diyor ..’ dedi kaşı gözü ayrı oynayarak. Ben biraz neysem oydum hoş halada öyleyim de : )) İçimde ne varsa dışımda da o olur. Telefonu aldım elime ’ biz prensipli erkeğiz sofrada yemek , yatakta karı bekletilmez. Hazırlan geliyorum..’ diyerek telefonu Gülderen’e verdiğimle sol sinyal arkasından hızlandırılmış u dönüşü topukladım Nevşehir merkeze gidiyorum. Benli doktor yemeğe gitmek için hazırlan dediğimi zannetse de haksız sayılmaz sikmek için gittiğimi telefonda tonlayarak nasıl anlatabilirdim ? Oysaki ben tonlayarak ‘……. Hazırlan geliyorum derken onu sikmeye gidiyordum. Ok yaydan çıkmıştı benim için ve dönüşü yoktu. Bu kadar şeyden sonra gidip onu sikmezsem nerede kalırdı orgazmenlik ? Prensipler? Heeeeyy yavrum heey !
‘Sikmeye gitmiyorsun umarım..’ dedi meraklı gözlerle. ‘ Kayseri de yatakta karı bekliyor , Nevşehir de sofrada yemek. Atalar bu ikisi bekletilmez demişler iyi de biz de ikisi aynı anda denk geldi o zaman nasıl tercih yapacağız ? Atalar o zaman yakın olan hangisi ise tercihinizi ondan yana kullanın demişler. Ben de Nevşehir yakın olduğu için onu tercih ettim. Biz gidene kadar sofraya yemek koyamayacağına göre çaresi yok sikeceğim onu ..’ dedim gülerek. ‘ Dur bari haber veriyim.’ Diyerek benli doktora mesaj attı. Benli doktor okuduğu mesaja ne kadar inandı ya da inanmadı bilmiyorum hastanede olduğunu ve bizi hastanede beklediğini teyit ederek hastaneye varmıştık. Odasına doğru çıkarken Gülderen e koridorda gözcülük yapmasını ve etrafı kolaçan etmesini söyledim. Mesai bittiğinden dolayı öyle ciddi bir yoğunluk yoktu zaten. Gülderen de etrafı kolaçan ediyor olacağından içim rahattı. Gülderen’i dışarda bırakıp odaya girdiğimde benli doktor önlüğünü çıkarmış çantasını vs toparlamış masasını düzenliyordu. Ona doğru yaklaşırken onun gözleri benim arkamda Gülderen i arıyordu. Hiç beklemeden ve konuşmasına dahi izin vermeden dudaklarına yapıştım. Ellerim arkadan kalçalarını kavramış okşuyordum kalçalarını. Çok sert ve diri kalçaları vardı. Hafif kendime doğru kaldırıp kucağıma aldıktan sonra masaya oturttum benli doktoru. O kadar heyecanlıydı ki nefes nefese kalmış kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu resmen. ‘ Burada olmaz ‘ dedi başını sallayarak önce. Sonra ‘ Sen delirmişsin. Her an yakalanabiliriz ‘ dedi gözleri omuzlarımdan arkadaki odanın kapısına bakarak. ‘ Telaşlanma . Gülderen dışarda ve etrafı kolaçan ediyor. Biri gelse bile içeri girmesine engel olur. Bana yarım saat ver yeter. Seni sikmek için yarı yoldan döndüm izin ver keyfini çıkartıyım ‘ derken eteğinin içinden bacakları arasına elimi yerleştirmiş okşuyordum. Karşı çıkarak engel olması gerektiğini düşünüyordu ama bunu yapamıyordu asla. Kıyafetlerini çıkartmak istediğimi anlamıştı ki itiraz etmesinin faydasız olacağını artık öğrenmişti. Masadan aşağıya inerek üstünü ve atletini çıkarttı. Sütyenini çıkartmasına yardım ederken boynundan öpüyordum yavaş yavaş. Boynuna dilimi dokundukça kasılıyor ve heyecanlanıyordu. Tekerleğin icadından bu yana boşalmamış gibiydi sanki.


Ben boynunu ve omuzlarını öpücük yağmuruna boğarken o sürekli kulağıma ‘acele et yakalanmayalım ‘ diye sesleniyordu. Atalar ‘ acele işe şeytan karışır ‘ derler. Eğer atalar haklıysa ( ki çoğunlukla haklı çıkmışlardır ) ben acele ederek bu erik gibi kütür kütür doktoru şeytan ile beraber sikmeye hiç niyetim yoktu. Yavaş yavaş dilimi vücudunda gezdirip gezdiğim yerleri yakıyordum. Süt gibi lekesiz ve bembeyaz bir teni vardı. Meme uçları sertleşmiş ve öpülmeyi bekliyordu. Ben meme uçlarını ve göğüslerini emerken doktor eteğinin altından çekerek siyah külotunu çıkartmıştı ayakkabılarına kadar sıyırmıştı. Eğilim külotunu yerden alırken masaya sırt üstü yatırdım. İki bacağını iki yana açarak amının etrafında keşif gezilerine başladım dilim ile. Doktor oyunuma dahil olmuş ve vücudunu hareket ettirerek klitorisini dilimle buluşturmak için amını yukarı aşağı ve sağa sola doğru hareket ettiriyordu. Ben ısrarla klitorisine dokunmadan amının etrafında dilimi gezdirirken işte o estetik beni ile tanışmıştım. Bana göre solumda ona göre amının hemen sağında çok estetik bir beni vardı. Beni tahrik edeceğini hiç düşünmemiştim. Amının etrafındaki gezintimi sonlandırmış yavaş yavaş klitorisine doğru dilimi hareket ettirmiştim ki derince bir nefes verdiğine şahit oldum. Elleri saçlarıma kenetlenmiş halde tüm geziye rehberlik ediyordu. Ben klitorisini emerken inanılmaz zevk alıyordu. Belki de ilk defa böylesi bir oral sex yaşıyordu bilemiyorum ama nefes nefese kalmış göğüs kafesi yukarı aşağı hareket ediyordu. Boştaki işaret parmağımın ucunu vajina girişine yavaş yavaş sokmaya çalışırken aynı anda klitorisini emiyordum. Doktor kasılarak boşalmaya başlamıştı. Elleri ile dudaklarımı amından uzaklaştırmaya çalışıyorken konuşamıyor ve adeta nefes alamıyordu. Ona bacaklarını açmasını söyledikten sonra amının etrafında dilimizi gezdirerek yaşadığı orgazmın süresini uzatmaya çalışıyordum. Amında yoğunlaşmış zevk suları davetkar bir koku ile beni kışkırtıyordu. Ben amının etrafında gezinmeye çalışırken doktor tekrar tekrar boşalıyor , boşalırken yaşadığı kasıntılardan dolayı bacaklarını kapatıyordu. Yukarda bahsettiğim gibi bizde öyleydi. Aslında doğrusu öyleydi. Biz de kadınlar önden giderdi. Sikim kemik gibi olmuş sertleşmişti ve pantolonum içinden kendine bir çıkış yolu arıyor ama bulamadığı gibi canımı yakıyordu çamaşırımın içinde. Bulunduğum yerde ayağa kalkarak kemerimi açıp pantolonumu ve çamaşırımı bir çırpıda çıkartıp uygun bir yere koyarak sertleşmiş sikimi özgürlüğüne kavuşturdum. Doktor gözleri kapalı masanın üstünde sırt üstü yatar halde yaşadığı orgazmın tadını çıkartıyordu. Sikimin başını klitorisi üzerinde hareket ettirerek doktoru azdırmak istiyordum. Doğru noktalara doğru sertlikte ve doğru hızda dokunduğumu doktorun suratındaki huzurdan ve kısık sesle ‘ harikasın , sik beni hemen , sikilmek istiyorum , bitirdin beni resmen… ‘ şeklinde fısıldadığı cümlelerden kolaylıkla anlayabiliyordum. Doktorun üzerine doğru yatarak boynundan çenesine kadar yalıyor sonra dudaklarına öpücük konduruyordum. Aynı anda hem de boynundan çenesine kadar yavaş yavaş yalarken sikimi amına yavaş yavaş sokuyordum. Sikimi sonuna kadar soktuğumda dudağına öpücük konduruyor sonra yavaşça sikimi tekrar çıkartıp aynı şeyi yavaş yavaş yeniden yapıyordum. Boyun bölgesinden yalanırken yavaş yavaş içine aldığı sikin tadına doyamamıştı doktor. İnlemeye başlamıştı. Sessiz olması hakkında yaptığım uyarılar işe yaramayınca sol avuç içimi ağzına kapatmak zorunda kalmıştım. Birkaç dakika çok yavaş hareketlerle bunu yaptıktan sonra aynı şekilde boynunu yalarken yavaşça sikimi sonuna kadar sokup tekrar yavaşça çıkartıyordum tam çıktığı anda aniden ve sert bir şekilde sikimi amının derinliklerine hızlıca sokarak vücudumu amına yapıştırıp birkaç saniye bekliyordum. Dört yada beşinciyi yapmış sikimi hızlı ve sert bir şekilde doktorun amının derinliklerine köklemiştim ki doktor yine kasılarak boşalmaya başladı. Hareketlerini kontrol edemiyor ve konuştukları anlaşılmıyordu. İçinde biriktirdiği volkan patlamış ve amının derinliklerine doğru akıyordu. Sikimi içinden çıkartmamıştım ki tüm kasılmalarını çok net hissedebiliyordum. Bir süre boşaldıktan sonra ama tamamen bitmesine izin vermeden sırılsıklam olmuş amını pompalamaya başladım. Amının içi o kadar ıslanmıştı ki sikim içinde çok rahat hareket ediyor ve şapır şupur sesler çıkartıyordu. Ben doktorun amını pompalarken doktor ellerini belimde kenetlemiş bacaklarını açabildiği kadar açarak ve elleri ile beni kendine olabildiğince çekerek amını pompalamama yardım ediyordu. Sol avuç içimi ısırmaya çalışıyor ve fırsat buldukça çığlık atmaya çalışıyordu. Sol avuç içimi çekip dudaklarına yapıştım. Nefes nefeseydi ve çok ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık. Nefes almanın dışında hiç ara vermeden öpüşmeye devam ediyorduk. Fırsat buldukça kulağıma ‘ bitirdin beni , harikasın , harika sikiyorsun , devam et bitanem , içime boşalmanı istiyorum ‘ şeklinde fısıldıyordu. Hızımı biraz daha artırıp amını pompalamaya başladım. Bazen o kadar ayarsız köklüyordum ki doktor masayla beraber birkaç santim ileri gidiyordu. Nihayet havai fişek gösteri başlamıştı. Boşalıyordum doktorun amında. Doktor kazılmalarımdan anlamıştı boşaldığımı elleri ile belimi bikini bölgesine yapıştırmış spermlerimin bir damlasını ziyan etmek istemeden olabildiğince kendine çekiyordu. Doktorun amı yaşadığı vahşi sulamanın sonucunda sıcak spermlerin yolculuğu olabildiğince derinlere gitmek için yarış içindeydi. Ben boşalırken doktor boşalıyor muydu bunu fark edememiştim ama harika bir orgazm yaşamıştım doktorun üstünde. Ben Kayseri’ye dönmek için çamaşırlarımı giyinip odayı terk etmek üzereyken benli doktor çoktan atmosferi terk etmiş pert olmuştu bile. Hızlıca giyindik ikimizde ve etrafı topladıktan sonra odadan birlikte çıktık. Gülderen i de yanımıza alarak aşağıya kadar gittik. Pert olmuş doktorun ağzından sadece ‘ iyi akşamlar ‘ cümlesi çıkabilmişti ki pert olmuş halde arabasına doğru hareket etti. Biz Gülderen ile dönüş yoluna geçtik hemen. Sonraki günlerde onun Nevşehir de olması ve her istediğimizde görüşemeyecek olmamız o yıllardaki maymun iştahım falan hepsi bir araya gelince ne telefonumu verdim , ne telefonunu istedim ne de adını sordum. Ben her çiçekten bal almak uğruna hayatı biraz hızlı yaşıyorken onun suçu da Nevşehir de olmaktı belki. Şu an karşımda kahvesini yudumlayan ateşli kadının adı taaaa o günden BENLI DOKTOR olarak hafızamda kalmıştı. Elbette onu yıllar sonra yeniden gördüğüme sevindiğimi söyledim. Ayrıca 2013 sonrasından üstü kapalıda olsa biraz bahsederek olabilecek beklentilerinin oluşmasını engelledim. Dört – beş ay sonra yapmayı planladığı düğünden ve evlenmeyi planladığı kişiden bahsederek beni düğününe davet etti ama o tarihte düğüne iştirak edebilecek kadar uygun zamanım olmadığı için katılamadım. Bu arada merak edenler için benli doktorun gerçek adını kendisinden öğrendim ama bu isim şimdilik bende kalsın..


Sevgili Hikaye Severler : Bir hikayemin daha sonuna geldik. Umarım sıkılmadan keyif alarak okuyup bitirdiğiniz bir hikaye olmuştur. Bir başka hikayemde yeniden görüşmek üzere . Sağlıcakla….
Published by recete
3 years ago
Comments
4
Please or to post comments
güzel
Reply
Sevdim 
Reply
sucreman
muhteşem yine
Reply
06dayblue06
Çok beğendim emeğine sağlık. Umarım yenileri takip eder bu hikayeyi de.
Reply