Komşumuzla 2
Sebep ne olursa olsun, Ayla ve ben birkaç gün boyunca olaydan bahsetmedik. Birbirimizle normalden daha sessiz kaldık. İkimizin de bu deneyimi içimize sindirmek için biraz zamana ihtiyacımız vardı. Havuzda seks bizim için yeni bir olay değildi aslında şimdiye kadar… Ama soru beynimi tırmalayıp duruyordu. Neden yaptık bunu?
Ayla nihayet bir akşam yemekte konuyu açtı.
"Geçen gün yaşadıklarımız hakkında konuşmak ister misin aşkım?“ diye sordu yumuşakça.
"Konuşacak ne var? Bir kaç içki içtik ve inanılmaz derecede güzel, seksi bir kadın iki erkeğin aptalca davranmasına neden oldu.” Durakladım, “Bu dünyanın kendisi kadar eski bir hikaye aslında…”
"Timur, pek öyle değil… Biz ikimiz evliyiz ve evli insanlar bu şekilde davranmıyor.“
"Saçma Ayla. Tonlarca evli çift böyle şeyler yapıyor. Olanlarla ilgili yanlış bir şey yok.” Sesimin tonu istediğimden daha sertti ve bir sonraki sorumu sordum karıma,
"Neden böyle söylüyorsun? Yoksa pişman mısın?“ Tabağındaki bezelye ile oynuyordu dalgın dalgın,
"Hayır, ben… Bilmiyorum.”
Onun güvenini sağlamak, yaptıklarımızın o kadar da kötü bir şey olmadığını anlamasını sağlamak zorundaydım,
"Biliyor musun karıcığım? Seni hiçbir zaman bu kadar cinsel açıdan özgür, bu kadar çok heyecanlı görmedim. Sanki tamamen farklı bir kadın gibiydin.“ Bu söylediklerim karımın yanaklarının kızarmasına neden oldu,
"Şeyy… Sanırım eğlendim. Sen de öyle…” dedi kıkırdayarak. Ona gülümsedim,
"Burhan'ınki kadar eğlenceli değil.“ Sözlerim yanaklarındaki kızarıklığın artmasına neden oldu ve
"Evet, ne büyük bir sapıklık yaptık, değil mi?” diye güldü.
"Belki, ama o da bizi izlemekten hoşlandı sevgilim.“ O günü hatırladıkça sanki yine uyarılmış gibiydi. Dudakları titriyordu. Bu duygu alabileceğim en iyi cevabı verdirdi karıma,
"Şeyy… Sikinin o kadar büyük olmasına şaşırdım. Ne kadar kocaman bir yarağı var adamın…” diye cevap verdi. Cümle ağzından kaçtığında, yine kızardı. Çabucak bir özür oluşturmaya çalıştı, “Ben, özür dilerim… Ben…”
Eh, neticede ben bir aptal değildim, karımın komşumuzun olağanüstü sikine ilgi duyduğunu biliyordum.
"Bebeğim, lütfen… Biliyorum. Azgın yaşlı keçinin at gibi yarrağı olduğunu kim düşünebilirdi ki…“
Karım yine kızardı ve konuşmadan, kendi alemlerimize dalarak yavaş yavaş yemeğimizi bitirdik. Arada onun yüzüne bakıyor, aklından neler geçirdiğini tahmin etmeye çalışıyordum.
O akşam daha sonra karımla yatakta sevişirken, gerçeği kabul etmeden kaçmasına izin vermedim. Burhan’ın erkeklik organının boyutu konusunu tekrar öne sürüp büyüttüm. Karımın amında gidip gelirken aynı anda komşumuzun erkekliğini tartıştığını duymak beni büyüledi adeta, deli gibi tahrik oldum.
"Onun yarrağını gördün diye kendini üzme bebeğim… Onun da seni sevdiğini söyleyebilirim. O da seni sikmek istiyordu o anda…”
Karımı domaltmış, arkadan vurdurarak sikiyordum bunu söylerken… Dişlerini gıcırdattı,
"Ne…? Hayır… Ohhh… Ben…“ Yaptığım yorumdan şaşırmış gibiydi karım… Kıçını tokatladım.
"Yalan söyleme… O koca yarağa nasıl baktığını gördüm senin, pis orospu…”
"Hayır… Ben… Ben hiç… Ohh…! Aşkımm… Hiç o kadar büyük bir yarak görmedim aşkım…” Eğildim ve onu sırtını öptüm, hala pompalıyordum bunu yaparken,
"Görmediğini biliyorum aşkım… Ve sen de sevdin o koca yarağı…“
Bu kez yüksek sesle inledi. Deli gibi tahrik oluyorduk bunu konuştukça… Belini pençelerimle tutup makine gibi sikmeye, kasıklarımı vurdurmaya devam ederken,
"Söyle orospu… Söyle… Sadece itiraf et! O koca yarağa bayıldın sen…”
"Ohh!“ diye inledi. Dişlerini gıcırdattı, "Güzel! Evet… Sevdim… Çok güzeldi… Ahhh… Ne kadar büyüktü… Ve ne kadar kalın…”
“Şimdi o sikse seni… O koca yarağını senin sulu amcığına gömse… Ohhh…”
“Ahhh… Gömsün… Siksin beni… O koca yarağını soksun amıma… İçimi yara yara siksin beni… Ohh… Bebeğim… Geliyorum…”
İkimiz de karşılıklı bir orgazm patlaması yaşadık.
Birkaç gün daha geçti ve o Pazar günü öğleden sonra yaşadığımız olaydan beri Burhan'ı görmediğimizi fark ettim. Sonunda, işe giderken ön bahçede karşılaştık.
İlk başta biraz garipti. Konuşurken başını kaşıyordu, tedirgin bir şekilde,
"Ya, kusura bakma Timur. Geçen gün sizin havuzun kenarında pek uygun davranmadım.” Kolunu tutarak adamı yatıştırmaya çalıştım.
"Bizimle aynı davrandın Burhan, endişelenecek bir şey yok. Üçümüz bir kaç içki içtik sadece…“ Durakladım, bir sonraki birkaç içkiye zemin hazırlamaya karar verdim,
"Ayrıca, senin varlığın Ayla'nın yıllardır ilk kez bu kadar gevşemesini sağladı. Senin sayende… Karımla nihayet güzel, doyurucu bir seks yaptığımıza ben çok sevindim.”
Bu kez biraz daha rahatlamış görünüyordu,
"O eşin… Ya, sana söylememe gerek yok aslında, sen daha iyi biliyorsun ya… O başka bir şey… Her Pazar böyle heyecan verici ve eğlenceli şeyler yaşansaydı mutlu bir adam olarak ölürdüm.“
"Sen ve ben… Dostum, ikimizin de ölmemize gerek yok…” diyerek güldüm. Arabanın kapısını açtım, “Bir dahaki sefere havuz gününü yine birlikte geçirelim komşum… Hepimize iyi geliyor bu…” Bunu söylerken kendimi alabildiğine rahatlamış ve özgür hissediyordum.
"Çok minnettar olurum komşum…” dedi Burhan sırıtarak… Ofise giderken, Burhan’ın pek beğendiği eğlenceli ve heyecan verici şeylerin neler olduğu konusunda derin derin düşünüyordum.
Ertesi sabah uyandıktan sonra biraz da Burhan'ı tekrar görebilmek için yatak odası perdelerini sonuna kadar açtım. Bingo… Oradaydı. Yatak odasında dolaşıyordu, gömleksiz ve sadece bir şortla…
Gövdesi kalın, kaslı ve biraz kıllıydı. Benim baktığımı fark etti ve verdiğim selama gülümseyerek, el sallayarak karşılık verdi. Aptalca bir heyecan dalgası kapladı içimi…
Ayla duştan çıkıyordu bizim banyoya yöneldiğimde… Islak, güzel ve seksi vücudu anında beni heyecanlandırmaya başladı,
"Hayranınız orada hanımefendi, sizi bekliyor.“ dedim.
Çok erkendi ve ne demek istediğimi hemen anlamadı, "Ne?” diye cevapladı beni, esniyordu.
"Burhan seni bekliyor.“ dedim gülümseyerek. Kızardı,
"Ne demek istiyorsun?”
"Perdeleri açtım ve komşumuza el salladım, yarı çıplak odasındaydı.“
"Sapık…” Sırıtıyordu bunu söylerken, ama banyodan aynı şekilde, üzerine hiçbir şey almadan çırılçıplak çıktı.
Yüzü kızardı, cesaret vermesi için alkol almamıştı, ama içinde kaynadığını bildiğim şehvet duygusu aynı şekilde etki yapıyordu karımın üzerinde…
Pencereye doğru yürürken çıplak ve diri kalçalarının dalgalandığını gördüm, kocaman göğüsleri de kalçaları gibi bıngıl bıngıl oynuyordu. Geniş bir gülümsemeyle,
"Tamam, bu kadar yeterli canım… Senin düşündüğün gibi bir fantazi için çok erken…“ dedi ve perdeyi kapatmak için harekete geçti. Tam çırılçıplak bedeniyle iki kolunu havaya kaldırıp perdeleri kaydırmak üzereyken, durdu,
"Ohhh…” Tek duyduğum buydu. Yumuşak bir şekilde, cinsel bir tonla söylemişti.
Dişlerimi fırçalarken, aralık duran banyo kapısından Ayla’yı izliyordum. Pencereyi göremiyordum durduğum yerden, ya da Burhan’ı… Yavaşça yatağın kenarına oturdu karım… Yatak odasının duvarı boyunca uzanan geniş Fransız pencereden karşıya bakıyordu, komşumuzun evine…
"Şey, Timur…“ dedi.
“Efendim canım…” Heyecanla söyleyeceği şeyi bekledim.
"Komşumuz bana bakarak masturbasyon yapıyor.” Saçma bir şekilde kıkırdadı. İsterik gülüşünü duyduğumda fırçamı neredeyse düşürecektim elimden… Diş macunu dolu bir ağızla cevap verdim,
"Şaka yapıyorsun.“
“Hayır… Ben… Kesinlikle şaka yapmıyorum. Komşumuz çıplak ve bana bakarak, benim için o büyük yarağını sıvazlıyor.” Bunu söyledikten sonra durdu, dudağını ısırdı. Bir elini apış arasına götürmüş, okşamaya başlamıştı karım…
“Off… Timur… Bu şey… Çok büyük aşkım…” Son sözler bir heyecanla ağzından kaçmıştı. İlk kez amcığını bu denli istekle okşarken gördüğüm, içgüdüsel olarak bacakları yayılmış olarak oturan karıma baktım.
Masturbasyon yapan koca yaraklı komşumuzla karşılıklı bakışarak amını okşuyordu karım… İnanılmaz derecede heyecanlandım. Yarı çıplak gördüğümden beri başını kaldıran sikim bir anda taş kesildi. Karıma o an sahip olmalıydım.
"Pekala, Ayla… O kahrolası perdeleri hemen, şimdi kapat canım!” diyerek aynı anda pantolonumu çıkarmaya başladım. Başını zorlukla karşı komşudan çevirip benden tarafa baktı,
"Aaa, benim için mi kalktı sikin?“ Gülerek söylemişti, ama beni ölçünün ötesinde heyecanlandırdı. Emrimi tekrarladım karıma,
"Kapat onları! Perdeleri kapat…”
Gülümsedi, ayağa kalktı. Burhan'a el salladığını gördüm, sanki işe geç kaldığını göstermek için bileğini işaret ediyordu.
Perdeleri kapatır kapatmaz ona saldırdım.
Karımla o sabah defalarca seviştik, üç kez boşaldık ve ikimiz de işe gitmedik.
İnanılmaz derecede yaramaz ve inanılmaz derecede erotik bir değişimdi hayatımızda… Yine de üçüncü bir göz de olsa, karı koca arasında yaşanan bir cinsel fanteziydi yaşadıklarımız…
Evliliğimiz ve cinsel yaşantımız önemli ölçüde değişene kadar birkaç gün pek fazla bir gelişme olmadan geçti.
Ayla ve ben birkaç bardak kırmızı şarap eşliğinde güzel bir akşam yemeğini yeni bitirmiştik. Telefonum çaldığında koltuğumuzda uzanıyorduk, Burhan'dı arayan… Tuhaf buldum, çünkü numaralarımızı almamıza rağmen tanıştığımızdan beri beni hiç aramamıştı.
"Komşu…?“ diyerek telefonu açarken bir yudum şarap aldım.
"Timur.” Şakacı bir sesle cevap verdi.
"Sana nasıl yardım edebilirim abi?“ dedim. Yüzeyde sesi sakindi, ama sözlerinde gizli bir sinirlilik tonu vardı,
"Ya dostum, etli yemek yaptığım güveci fırında unuttum ve kömür gibi yandı da… Yarın bir arkadaşım için parti veriyorum. Bana yardım etmesi için Ayla'yı bir süre ödünç alabilir miyim senden? ”
Aniden dikkatimi çekmişti söyledikleri… Dizlerim heyecanla titreyince yanımdaki koltuğa çöktüm. Karımın bu isteğe nasıl tepki vereceğini bilemiyordum. İşler tamamen kontrolden çıkmaya başlamıştı.
“Ayağa kalk Timur ve karınla konuş.” diye telkin ettim kendime… Yavaşça kalkıp diğer odaya doğru yürüdüm,
"Ben… Evet komşum. Neden olmasın? Ama o ne diyecek bakalım, sormama izin ver.“ Durakladım, devam ettim, kelimelerimi dikkatle seçerek devam ettim,
"Sadece yemekle ilgili mi ihtiyacın var karıma?” Benimle açıkça konuşmalıydı bu herif, karımı ne için istediğini söylemeliydi.
"Elbette, yemek için… Ah, bir de… Bende duruyor da hala, bikinisini geri vermek isterim.“
Karımın minik seksi bikinisinin onda olduğunu bile unutmuştum.
"Ah. Elbette… Ama o pazar gününü hatırlayınca biraz utanacak karım… Sanırım o da unuttu bikinisinin sende olduğunu…” Garip bir şekilde güldüm.
"Güzel! Biraz utanmayı hak ediyor. Bikiniyi fırlatırken benim gibi yaşlı bir adamla alay etti çünkü…“ o güldü. Cevap olarak,
"Evet komşum, bu genç karımın şımarıklığı… Bence ona bir ders vermelisin.” diyebildim.
Biraz şakacı bir tavırla söylemiştim bunu, ama kelimeler ölü gibi havada asılı kaldı. Gergin, iki cambazın bir ipte oynaması gibi bir garip konuşmaydı aramızdaki… Burhan cevaplarken sözlerinin altında gizli bir anlam yüklüydü,
"Timur, olayın ne olduğunu biliyorsun. Bence bu harika bir fikir… O güzel eşine ders vermeyi çok isterim.“
Yüzüm kızardı, yutkundum. Garip, şaşkın bir heyecanla doluydum, ama cevapladım,
"Tamam komşum… Nasıl istersen… Karımı sana tekrar göndereceğim.”
"Sen çok iyi bir adamsın. Karın da senin gibi bir kocası olduğu için çok şanslı…“
Görüşme bitmiş, ben elimdeki telefona bakıp duruyordum. Heyecan içindeydim. Yavaşça oturma odasına geri döndüm sonra, uyarılma ifadesini yüzümden atmaya çalıştım. Ayla beni bekliyordu.
"Kimdi o aşkım?”
“Burhan aradı canım… Yemek hazırlamak için mutfakta senin yardımına ihtiyacı varmış.”
Yüzü neredeyse anında kızardı. Eminim, o da bu çağrının nereden çıktığını düşünüyordu.
"Ne…? Şimdi, şu anda mı?“ Başımı salladım,
"Evet. Yarın düzenlenecek bir parti için pişirdiği yemeği yakmış, şimdi de sana ihtiyacı varmış, yardım istiyor.” dedim. İstek tamamen normalmiş gibi davranmaya çalışıyordum.
Aniden göğüslerinin büyüklüğünü meydana çıkaran ve pek sevdiği minik geceliğini giydiğini, yatmak için hazırlanmış olduğunu fark ettim.
Gecelik tam olarak erotik iç çamaşırı sayılmazdı. Ama ancak kendi evinizde giyilebilirdi. Başka bir yerde giyecek bir giysi değildi. Yüzünde heyecan ve karmakarışık duygular belirdi bir anda… Doğrulup kalkarken,
"Ben… Tamam öyleyse… Komşumuza yemek yapmasına yardım edeyim. Yukarı çıkıp üstümü çabucak değiştireyim bari…“
"Hayır canım, gerek yok değişmene… Sadece birkaç dakikalığına gideceksin zaten…” dedim. Dik bakışlarla karıma baktım. Ayağa kalktı, yüzü kızarmıştı yine karımın…
"Aşkım… Bu gecelik komşumuzun yanına gitmek için pek uygun sayılmaz…"
Üzerindeki kıyafetini gösteriyordu bana… Şeffaf gecelik kumaşından minicik tanga külodunu görebiliyordum. Eteği o tanga külodun hemen altında bitiyordu zaten, kısacıktı… Sütyen yoktu içinde… Meme uçlarının pembemsi koyuluğu ve kabarıklığı belli oluyordu. Gülümseyerek,
"Gerçekten uygun değil mi? Biz buraya taşındığımızdan beri Burhan’ın yanında giydiğin neredeyse en kapalı kıyafet bu aşkım…“
Şaka yollu söylemiştim ama söylediklerim neredeyse gerçekti. Havuz başında önce minicik bikiniyle görmüştü karımı, sonra çırılçıplak suyun içinde sevişmemizi izlemişti. Ve yatak odasında çırılçıplak karıma bakarak masturbasyon yapmıştı.
"Tamam bebeğim. Eğer öyle diyorsan…” Gülümsüyordu karım… Yavaşça arkaya doğru yürüdü ve kapıyı yavaş hareketlerle açtı. Dışarı çıkarken bana son bir bakış attı. Yüzünde yaramaz, şeytanca bir sırıtma vardı.
"Bir yemek için komşumuza yardıma gideceğim. Tamam…“ Neredeyse böyle olmadığını biliyormuş gibi söyledi bunu… “Sadece bir yemek…”
Çıktı sonra… Bu kadını seviyordum. Komşumuzun bahçesine doğru yüksek topuklu terlikleriyle yürürken, onu bekleyen yabancı erkeğin evine yaklaşırken ağır çekimde karımı izledim. İncecik şeffaf kısa geceliği bütün güzelliğini meydana çıkarmıştı karımın, uzun ve çıplak bacaklarının üstünde çalkalanan kalçalarını sarıyordu.
Burhan sanki hazır bekliyormuş gibi karım adımını attığında kapıyı açıverdi. Burhan’ı gördüğümde kalbim hopladı. İri yarı gövdesiyle, gömleksiz ve yarı çıplak arka kapıyı açtı karıma… Bir şorttan başka bir şey giymiyordu komşumuz, öyle görünüyordu.
Birbirlerine gülümsediler. Ayla kızardı. Hiç konuşmadılar ve adam kolunu nazikçe beline sarıp karımı içeriye soktu. Aniden, gözümün önünden kayboluverdi karım…
Mutfağını görmek için uğraştım, ama panjurlar kapandı. İçeriden gelen ışık, pencerenin kenarlarından zar zor sızıyordu. Kalbim aniden daha hızlı atmaya başladı, ama kendimi kanepede oturmaya ve beklemeye zorladım.
On dakika geçti, sonra yirmi… Elimde televizyonun kumandası görmeden zap yapıyordum. Tüm televizyon kanalları zihnimdeki bulutları dağıtamadı bir türlü… Bir korku kapladı içimi, soğuk soğuk terlemeye başladım.
Komşumun yatak odasına, karanlığa, perdelerine bakabilmek, karımı görebilmek için yukarı koştum. Işığı yanmayan yatak odası karanlıktı. Sanırım aslında mutfaktaydı bizimkiler… Birkaç dakika daha geçti ve oturma odasında masanın etrafında volta atmaya başladım.
Yaklaşık bir saate yakın zaman geçtikten sonra aklıma iyi bir fikir geldi. Arka kapıdan çıktım, yavaşça bahçede yürüdüm. Komşunun mutfağına bir göz atmaya çalıştım. Işık yanıyordu ve ocakta bir kaç tencere vardı, ama Burhan ya da eşimden hiçbir iz yoktu.
Sonunda yan tarafa geçip bahçede sürünmeye karar verdim. En sonunda oturma odası penceresine vardım. Perdenin köşesinde tesadüfi bir boşluk vardı. Ya da ben öyle düşündüm.
Gördüğüm şey beni iliklerime kadar sarstı, ama aynı zamanda korkunç bir uyarılma hissi yarattı.
Burhan ve Ayla komşunun geniş koltuğunda oturuyorlardı. Fark ettiğim ilk şey, eşimin geceliğinin beline kadar aşağıya indiği ve onu güzel büyük göğüslerini meydanda bıraktığıydı. Burhan’ın muazzam elleri karımın iri göğüslerini pençeliyor, onlara masaj yapıyor, meme uçlarını sıkıyordu.
Kafasını zevkle arkaya atmış ve kendini o koca ellere bırakmış olan karımın hafif inlemelerini camın arkasından duyabiliyordum. Sonra büyük bir dehşetle Burhan’ın şortunun ayak bileklerinin etrafında olduğunu fark ettim.
Kocaman, kalın ve büyük yarağı açıkta duruyor ve yukarı doğru yükseliyordu. Tarifi imkansız derecede büyüktü aleti… Ayla'nın narin elinin o koca yarağın etrafına sarıldığını görünce neredeyse çöküyordum.
Karım elindeki aleti büyük bir zevkle, huşu içinde sıvazladı. Parmakları komşumuzun etkileyici direğine yavaşça yukarı ve aşağı masaj yaptı. Adamın ağır görünen taşakları karımın narin elinin hareketleriyle yukarı ve aşağı hareket ediyordu. Küçük, ince parmaklarının yarağın kalın çevresini tamamen kuşatmasının hiçbir yolu yoktu.
Manzara karşısında ağzım dilim kurudu, gözlerim genişledi, dizlerim titredi. Daha ben ne yapacağımı düşünemeden, bir tepki vermeden önce Burhan bir anda patladı. Onun inanılmaz, koç yumurtası kadar büyük toplarının nabız gibi hareket ederek yukarıya çekildiğine tanık oldum.
Kalın tohum şelalesi o koca yarağın ucundaki delikten adeta fışkırarak boşalmaya başladı. Beyaz köpüklü spermler, olayı Burhan için tatmin edici bir orgazmla taçlandırmak için pompalamaya çalışan Ayla’nın elini kapladı.
Burhan, karımın dokunuşundan gelen inilti, zevkle kendinden geçmiş vaziyette, başını geriye yasladı. Duvarın arkasına eğildim, dinledim, sersemlemiştim. Karımın şaşkın sesini duydum,
"Vay canına Burhan, çok fazla boşaldın. Nerede biriktirdin bu kadar spermi?”
"Teşekkür ederim sevgilim. Bunlar benim büyük taşaklarımın imalatı…" Durdu, gülerek devam etti. “Tanrım, bu harikaydı. Böyle bir şey yapmamızı ne kadar çok istediğimi bilemezsin.”
Ayla'nın sesi gergindi, kafası karışıktı, erkeğin boşalmasına rağmen kule gibi dimdik duran sikinden gözünü ayıramıyordu.
"Bunu yaptığımıza inanamıyorum! Timur beni öldürecek!”
Burhan’ın sesi karıma beklediği güven duygusunu vermiş gibiydi. Geceliğini tekrar yukarıya çekip çıplaklığını örttüğünü görmeyi bekleyerek içeriye baktım.
Hayır, tam tersine… Geceliğini çıkarıp atan Ayla’yı kucağına oturtmuştu Burhan, dudaklarını kemirircesine öpüyordu. Karım da büyük bir şehvetle ona karşılık veriyordu.
Karım adamın kucağında yükselerek alttan o odun parçası gibi yükselen erkekliğin üstüne oturmaya çalıştı. Dudaklarını ısırarak hedefi bulduğunda oturmaya başladı. İnlemelerini duyabiliyordum.
“Ohhh… Burhan… Canım yanıyor. Çok büyüksün… İkiye ayrılıyorum sanki… Çokk… Aahhh…” Burhan cevap bile vermedi karıma… Homurdanarak karımın koca memelerine yumulmuş, dudaklarıyla uçlarını ısıra ısıra emiyor, dilini dolaşırıyordu.
O koca kule az sonra karımın bacaklarının arasında kaybolmuş, amcığına gömülmüştü. Oturup kalkmaya başladı karım… Çok sürmeden feryat figan boşalmaya başladı. Burhan’ın kalın sikine geçirilmiş bir işkence mağduru gibi dakikalar boyu titreyerek, sarsılarak orgazm oldu.
Sonunda duruldu, yavaşça erkeğin kucağından kalktı. Amcığı sırılsıklam, dudakları genişlemiş vaziyetteydi. Gözleri yarı kapalı, eliyle amını okşayarak yatışırmaya çalıştı bir müddet… Sonra eğilip yerden geceliğini aldı, üstüne geçirdi. Burhan oturduğu koltuktan kalkmadan seksi karımı izliyordu sikini sıvazlayarak…
"Timur’dan korkma canım… Kocan senin yaramaz bir kız olmandan hoşlanıyor, Ayla. Yaptığımız şeyi sevecek.“ Karım sinirli bir şekilde görüş alanımdan çıktı ve kapıya doğru giderken,
"Umarım sen haklısındır…” dediğini duydum.
Evimize geri döndüm, oturma odamızdaki kanepeye neredeyse uçarak daldım. Umutsuzca kendime çeki düzen vermeye, olan bitenlerden pek sarsılmamış gibi görünmeye çalıştım. Hemen ardından sürgülü kapının yavaşça açıldığını duydum ve darmadağınık eşimin odaya girdiğini gördüm.
Saçları dağınıktı ve nefes alışverişleri hızlıydı. Geceliği kırış kırış bir haldeydi ve yüzünde beni görünce dehşete kapılmış bir ifade belirdi. Ayağa kalkıp yanına gittim. Karıma hiç bu kadar ilgi duymamıştım. Hiçbir şey söylemeden durdum. Onu kolundan tutup kanepeye attım,
"Timur… Aşkım… Dur, bekle bak…“
"Kapa çeneni.” dedim sert bir sesle…
Geceliğinin eteğini kaldırmamla sırılsıklam ıslak kadınlığı açığa çıktı. Karımı ters çevirdim ve arkadan inanılmaz bir telaşla sertleşmiş sikimi bir hamlede amcığına gömdüm.
Onu hiç bu kadar sırılsıklam hissetmemiştim. Gerçekten az önce kocaman komşu yarağını içine almış olan vajinası biraz genişlemiş ve acaip ıslaktı.
"Allah kahretsin Ayla. Bir sürtük gibi, bir orospu gibi davrandığında seni çok seviyorum aşkım…“ Kıçını daha önce hiç olmadığı kadar tokatladım. Yüksek sesle inledi,
"Ahh… Timur! Hayır…! Ben çok kötü bir kadınım, çok üzgünüm!”
"Komşumuzun büyük yarağıyla oynamak ister misin, seni kirli küçük orospu? Söyle bana… Burhan’ın yarağını yemek ister misin tekrar?“
Kalçalarını yakaladım ve öfkeyle sikimi amına vurdurarak gidip gelmeye başladım.
"Ohhh! Hayır! Nasıl?” Ayla onu alırken yüzünü yastıklara gömdü.
Az önce komşumuzun koynunda neler yaptığını biliyordum. Karımın da benim de duygularımız karmakarışıktı. Fakat, zevk ve utanç birbirine geçmiş vaziyette olayın üstesinden geldik. Azgın orospu karım kez benimle sevişiyor, benim tatminim için uğraşıyordu. Hatırlayabildiğim kadarıyla onu hiç bu kadar azgın görmemiştim.
Karım benim sert hareketlerimle tekrar yükselmeye başladı. Zevk aldığını, sikimi saran vajinasındaki isterik kasılmalarını hissedebiliyordum. Çok güçlü bir şekilde, neredeyse bağırarak başını kanepenin üstündeki yastıklara gömerek sarsıla sarsıla boşaldı.
Karımın orgazmını görmek benim kendi patlamama neden oldu ve ben de tohumumu onun içine olduğu gibi boşalttım, sırtına çöküp kaldım.
Yavaşça birbirimizden ayrıldık, nefes nefese, kan hücumuyla kırmızılaşmış yüzlerimizle…
Nefesi düzene girer girmez ona baktım,
"Bana ne olduğunu anlat. Bana her şeyi anlat.“ Oturdu, toplandı. Gergin ve garipti, hala ağır nefes alıyordu.
"Ben… İçeri girdim ve çoğunlukla mutfaktaydık.” Konuşurken kekeliyordu, “O… O, mutfakta bana çok fazla yakınlaşıyordu ve onu hissedebiliyordum. Heyecanlıydı. Etrafımda dolaşması, benimle ilgilenmesi, geceliğimin açıklığı…” Utanarak yüzünü elleriyle kapadı. Ellerini tutup çektim,
"Sorun değil bebeğim, duymak istiyorum. Söyle.“
"Fırının önündeyken arkamdan geldi ve göğüslerimle oynamaya başladı… Bu… Bir ateş kapladı içimi… Utanarak durmasını söyledim.” Sikim sertleşmeye başlamıştı anlattıklarıyla…
"O ne dedi? Bir şey söyledi mi?“
“O… Aah, sadece göğüslerimi çok beğendiğini, sevdiğini ve onları ısıra ısıra bitirmek istediğini söyledi… Ne kadar yese doyamazmış.” Durakladı, o anı tekrar yaşıyordu sanki… Heyecan kaplamıştı o anı anlatırken…
"Yemek yapmaya devam ettik ama… İşleri bitirdikten sonra kapağı kapattım ve birkaç dakika fırınla oyalandım. Çıkıp gelmek için döndüm ama ayrılmadan önce beni kucaklayıp oturma odasına çekti ve kanepeye oturttu.”
Derin bir şekilde kızardı, anlatırken koltuğunda titriyordu,
"O… Göğüslerimle oynamaya devam etti. Kocaman elleri vardı Timur, parmaklarıyla memelerimi mıncıklayıp durdu. Orada öylece oturdum, karşı çıkamadım, donup kaldım.”
“Sonra..? Devam et aşkım… Sonra ne yaptı? Sen zevk almadın mı o memelerini okşarken?”
“Yani… Uçlarını parmaklarıyla ezip duruyordu. Zevk almamak, heyecan duymamak mümkün değil ki aşkım… Sonra… Bir saniye durdu ve bir anda şortunu aşağıya indirdi. O koca yarak dışarı fırladı.“
Açıklanmayacak şekilde tekrar sertleşmeye başladım. Karımın her cümlesine, her kelimesine asılı kaldım. Beynimde yankılanıyordu anlattıkları… Karımla komşumuz arasında yaşanan porno sahneleri sanki ben oradaymışım gibi gözümün önünde canlanıyordu…
Kızarması arttı, gözlerini benimkinden kaçırdı,
"Bana hoşuma gidip gitmediğini sordu.” Boğazım aniden kurudu, heyecan içinde üsteledim,
“Devam et. Sen ne dedin?“
“… Ben… Daha önce havuzda sevişirken de söylemiştim ya… Sikinin bu kadar büyük olmasını sevdiğimi söyledim.” Durakladı ve derin bir nefes aldı. "Elimi tuttu ve yavaşça sikine indirdi. Büyülenmiş gibiydim. Bana ne oldu bilmiyorum ama ben sadece… Bilmiyorum!”
"Tamam bebeğim… Peki, başka ne oldu?“ Dudağını ısırdı,
"Bana büyük yarağıyla oynamamı ve onu boşaltmamı söyledi…” Durakladı ve devam etti, “Ben de öyle yaptım. Onu boşalttım. Sonra… Sonra da o beni boşaltı. O koca yarağını içime aldım… İçimi yardı yarağı aşkım… Komşumuzun yarağı kocamandı… Kalın… Yardı beni… Amımı yardı…”
"Ohh…" Ben cevap veremedim, nefessiz, soluksuz kalmıştım.
"Ah bebeğim ne yapıyoruz biz…? Bu… Bu çılgınca!“ Çığlık attı adeta, yüzünü şaşkınlıkla ellerine gömdü.
Bacaklarını çekerek, ıslak amcığını ortaya çıkardım, klitorisinin kabarıklığını okşayarak karıma cevap verdim. Onu yavaşça kanepeye ittim ve erkekliğimi onun amının kıvrımlarına hizaladım,
"Sen sonunda yaramaz bir kız oldun canım… Ve ben senin cezanı vereceğim şimdi…”
Birkaç gün daha geçti ve eve geç geldim. Eve girdim ama arabasının ön tarafta olmasına rağmen karımı evin hiçbir yerinde bulamadım. Merak etmiştim. Telefonu çıkarıp bir mesaj gönderdim,
”Neredesin?“ Birkaç saniye geçti ve
”Yaramazlık yapıyorum ;)“ diye bir cevap aldım, mesajı gülen yüz göz kırpmasıyla kapattı.
Kan basıncım hemen yükseldi, Burhan’ın evine bakmaya çalıştım ama fazla bir şey göremedim.
”Ne yapıyorsun aşkım?“ diye yanıtladım.
Odanın içinde volta atarak dolaştım, bir dakika geçti ve sonra bir mesaj aldım.
Herhangi bir pornodan daha uyarıcı küçük bir telefon videosuydu. Eşim Burhan'ın büyük ve kalın aletini yukarıdan aşağıya öpüyor, dudaklarını yumruk gibi başının etrafına sarıyor ve mümkün olduğunca ağzına et dolduruyordu.
Küçük elleri adamı zevkten havaya uçururken ağır toplarına masaj yapıyordu. Emzirmesinin sesleri beni kendimden geçirdi ve içgüdüsel olarak kanepeye çöküp kaldım. Telaşlı parmaklarımla fermuarımı açtım ve sikimi açığa çıkardım. Sevgili karım komşumuzun devasa erkeklik organında ağzını ve dilini kullanıyordu.
Burhan'ın zevkten bayılan sesini kayıttan duydum,
”Mmm. Harikasın… Evet bebeğim… Şu koca yarrağı em bakayım…“
Burhan telefonunu önlerinde tutuyordu, ama gördüğüm tek şey, erkeğin büyük yarağı ve azgın karımın güzel yüzüydü. Karımın dudakları ve dili adamın sikini zevkle sağlıyordu.
Bir an durdu karım, ıslak ağzıyla kameraya baktı ve şeytanca gülümsedi. Daha sonra erkeğin devasa sikinde dolaşan etli dudakları, aşağıdan yukarıya ıslak öpücükler kondurmaya başladı.
”Hassiktir… Ohh… Harikasın bebeğim… Dostum… Timur… İzliyor musun? İyi bak… Bu senin karın Ayla. Hadi canım, kocana bu büyük yarağı ne kadar sevdiğini göster.“
Bir kıkırdama duydum. Karımın isterik gülüşünü… O koca yarağı amcığına alırken inlemeleri… Ve video o sahnede bitti. Sanırım video çekmeyi bırakmış, karıcığımı iki eliyle daha rahat sikmek istemişti adam…
Hemen tekrar oynattım videoyu ve patlamadan önce ikinci izlemeye sadece birkaç saniye dayanabildim. Kendimi tutamadım artık, oturduğum yerde fışkırmaya başladım. Boşalmam bitince tekrar telefona sarıldım,
”Seni görmem gerek.“ Ona acilen, çılgınca mesajlar attım. Birkaç dakika sonra bir cevap,
”Birazdan evde olacağım hayatım… Bu aygırı iyice boşaltmadan bırakmaz beni.“
Kanepede arkama yaslandım. Tuhaf bir rahatlama dalgası kaplamıştı bedenimi, neredeyse bir anlık transa girmiş gibi hissediyordum. Boşalmanın verdiği rehavetle tam bir uykuya sürüklenmek üzereyken komşumuzun tarafındaki sürme kapı açıldı.
Ayla içeri girdi, darmadağınıktı yine… Aslında okulda çalışırken giydiği elbiseydi üzerindeki, ama düğmeleri kopmuş, yakasına ruj bulaşmıştı.
Bana baktı ve benim az önce boşalan sikimi gördü. Yumuşamıştı, bacaklarımın arasından sarkıyordu. Gülümsedi.
“Yani… Sanırım videoyu beğendin aşkım, öyle mi?”
Ona baktım, ama cevap veremedim. Sadece başımı sallayabildim.
Tekrar gülümsedi, kıkırdayarak,
"Dişlerimi fırçalamam lazım bebeğim… Ağzıma o kadar çok boşaldı ki azgın köpek…”
Karım güzel kıçını sallaya sallaya merdivenlerden yukarı çıkarken arkasından baktım.
Bunun olacağını hissediyor ve bekliyordum. Ve ertesi Pazar günü kaçınılmaz olarak beklenen oldu. Karım ve komşumuz her zaman olduğu gibi bizim havuzun etrafında çıplak vaziyetteydi. Suya girip çıkıyorlar, öpüşüp koklaşıyorlardı.
Mayosu olmayan ve havuzun etrafında çıplak dolaşan Burhan’ın büyük yarağı tamamen gözümün önündeydi. Eşim bütün öğleden sonra koca yaraklı komşumuzla benim yanımda oynaştı. Bazen havuz sandalyelerinden birine oturduğumda o da oturup erotik gevşemenin keyfi içinde benimle flört ediyordu.
Hepimiz içiyorduk, Burhan'ın hazırladığı ünlü kokteyl kadehleri ağır bir şekilde tüketiliyordu. İnanılmaz derecede tuhaf bir öğleden sonraydı. Ama neredeyse tüm bu zaman boyunca taş gibi sertleşmiş durumdaydım. Özellikle de ikisinin sessizce su yüzeyinin altında birbirleriyle oynadığını fark ettiğimde… Az bile söylemiştim, gerçeküstü bir Pazar öğleden sonraydı.
Aniden uyandım. Geceydi, şezlongta sızıp kalmışım. Verandaya bakıp ortalıkta kimseyi göremeyince içimi merak kapladı. Garip bir duyguyla ayağa kalktım. Sersem gibiydim, gündüz içtiğim bolca alkol hala sistemimde dolaşıyordu. İlk başta büyük bir sessizlik vardı, ama bu sessizlik uzak bir inilti tarafından bölündü.
Duyduğum inilti uzak ve boğuktu, ama eşime ait olduğunu anladığımda korku sardı içimi… Panikledim, sesin nereden geldiğini bilmiyordum. Evin içine koştum, etrafıma baktım. Oturma odasında değildi.
Merdivenleri uçarcasına çıkarak yatak odamıza daldım. Orada da değildi, neden olsun ki? Bir an durdum, merak ve korku duygusu içimi kemiriyordu. Tam da ayrılmak için döndüğümde onları gördüm.
Bizim yatak odası karanlıktı, ama Burhan’ın karşıdaki yatak odası parlayan ışık altında ayna gibi görünüyordu. Oradaydı karım… İkisi de çırılçıplaktı. Karım adamın yatağındaydı, dört ayak üzerine yayılmıştı. Zevkle inlediğini görebiliyordum, kafasını geri çevirmiş, koca yarağıyla amına girip çıkan sikicisine bakıyordu.
Burhan onu arkadan beceriyordu. Karımın büyük göğüsleri ileri geri sallanan iki top gibiydi. Arkadan karıma bindirmeleri oldukça güçlüydü ve o kalınlığını ezbere bildiğim yarağıyla karımın amına girip çıkarken, kürek gibi elleri ince belini sıkıca tutuyordu. Her ikisinin bedeninde, neredeyse saatlerce çiftleşiyormuş gibi net bir ter parlaklığı vardı.
Yatağımızın kenarına çöktüm. Derin bir ürperiş bir anda vücudumu sardı. İçimde dönüp duran duyguların kokteyli eziciydi. Erotizm, utanç, tahrik, heyecan, alçalma, küçülme… Ama hepsine hakim olan şey korkunç bir cinsel uyarılmaydı.
Sikimi açığa çıkardım, ancak fiziksel provokasyon olmadan bile patlamaya yakın olduğum için ona dokunmaya cesaret edemedim.
Karımı daha önce hiç böyle görmemiştim, daha önce hiç böyle şehvetle bağırdığını duymamıştım. Aramızdaki iki cam bölmeyi bile aşıp gelen zevk iniltileri inanılmazdı. Karım adamın seks oyuncağı gibi parmaklarıyla çarşafı kavramış sürekli inliyordu. Adam kalın yarağıyla vajinasına her daldığında deli gibi çığlık atıyordu.
O anda, Burhan’ın karımın kadınlığının hiç ulaşamadığım alanlarına, benim hiç yapamadığım kadar daldığını biliyordum. Vajinal sinir uçlarını had safhada uyardığını, içindeki vahşi hayvanı serbest bırakma zevkine ulaştığını biliyordum.
Aniden onları izlerken ağzımın tamamen açık olduğunu fark ettim. Burhan uzandığında dehşet içinde onlara baktım. Karımın göğüslerini tutarak sikerken şişe geçirir gibi kendine çekiyordu bedenini…
"Oh bebeğim, sikimi seviyor musun?“ dedi Burhan. Onları zar zor duyabiliyordum, ama dudaklarının hareketleri sesin zayıf geldiği anlarda konuşmalarını anlamamı sağladı.
"Ahh… Evet… Onu seviyorum. Senin koca sikini çok seviyorum. Sik beni aşkım… Koca yarağını istiyorum.” Karım inleyerek yanıtladı adamı…
Yavaşladı sonra, karımı belinden çekip onu yatağında döndürdü, sırtüstü yatırdı. Önü, kadınlığı şişmiş, kabarmış ve sırılsıklam görünüyordu. Erkeğin masif organı, karımın içinden fışkıran gerçek dışı miktardaki zevk kremiyle kaplanmıştı.
Sikinin gövdesi boyunca neredeyse dolu dolu bembeyaz bir köpük görüntüsü vardı. Ayla'nın bana bu kadar kadınlık özünü verdiğini daha önce hiç görmemiştim. Aldığı zevkin derecesini anlayabiliyordum.
Eğildi ve karımın göğüslerini ve sonra dudaklarını öptü. Kasıklarındaki devini bir kez daha karımın cinsel organına hizaladı, yavaşça kendini içine itti. Kalın sikinin gövdesinin karımın amcığını ikiye yarmasıyla büyülenmiş vaziyetteydim. Adama karşı bir hayranlık uyandı içimde…
Karımın sırılsıklam kalçalarının etini esnetiyor ve kucaklıyor, asla bırakmıyordu. Ayla’nın zevk kaynağı am dudakları adamın kalın sikinin etrafını sımsıkı sarmış vaziyetteydi.
Bacaklarını kaldırdı karım, yüksek sesle inledi, güzel ayakları adam içine girerken havada kasıldı. Onu bir kez daha pompalamaya başladığında narin ayak parmaklarının kıvrılışını izledim.
Büyük topları, karım onu içine alırken dolgun kıçının minik deliğine tokat atmaya başladı. Kollarını erkeğin boynuna sardı, kendine çekip sarıldıkça göğüsleri birbirine yapıştı. Karımın iri memeleri adamın geniş göğsünde eziliyordu.
Odanın karanlığında yüksek sesle çalarak telefonumdan aniden şaşırdım. Her nasılsa, Ayla arıyordu.
Cevap verirken titriyordum, “Merhaba?” Salak gibiydim. Karşımda sevişen çifte baktım. Telefon karımın elinde bile değildi. Yakında, yastıkların altında bir yerde olduğunu ve çağrının yanlışlıkla temas sonucu olduğunu fark ettim.
Çiftleşmelerinin şu anki net sesleri rahatsız ediciydi. Zevk çığlıklarını duymak beni derinden sarstı. Telefonu hoparlöre ayarladım, yenilgi içinde yan tarafıma fırlattım.
"Bana o kocaman yarağını ver Burhan! Ben onu seviyorum! Sik beni… O koca yarağınla sik beni…“ İnliyordu durmadan, sarhoş edici, gerçeküstü inlemeler…
"Ben de bu sıkı amcığı çok seviyorum bebeğim… Kadınım, sen dünyadaki en seksi şeysin. Kocan sikemiyor seni yavrum… Benim gibi sikemiyor. Senin hak ettiğin gibi sikemiyor seni… Ohhh… Doyuramıyor seni…” Karımın içine yarağını iterken ayı gibi homurdandı.
Ayla'nın inlemeleri ateş topları haline geldi ve yatağın bitmek bilmeyen gıcırtısı, bellerinde güçlü bir şeye, çok yoğun bir orgazmın demlenmesine yol açıyordu.
"Oh! Oh! Oh… Sik beni! Burhan..! Yine geliyorum erkeğim… Ben, ben… Ben yine geliyorumm !!“
İnilltileri vahşi bir hayvan gibi ilkeldi. Bacakları adamın belinin etrafına sarılmış, ayak parmakları kıvrılmış ve aşağı doğru kilitlenmiş gibiydi. Görebiliyordum. Vücudu, hayatının en güçlü orgazmı onun bedenini sardığında sarsıntılarla patladı.
Burhan kükredi, cinsel zirveye o da katıldı,
"Ohhh… Ayla… Senin bu evli amcığına döllerimi boşaltacağım! Aaahhh… Kocan sana hiç bu kadar boşalmayacak bebeğim benim… Oohhhh…”
Adamın büyük topları boşaldı, karımın istekli rahmine olması gerektiği kadar büyük bir tohum yükü indirdi.
Tutkuyla kucaklaştılar ve öpüştüler. Sonunda yuvarlandılar ve birbirlerinin yanına uzandılar. Burhan’ın masif organı şimdi gevşek ve boşalmasına rağmen hortum gibi kalın, bacak arası boyunca uzanıyordu.
Eşim ağır ağır nefes alıyordu ve ben onu kadınlığının hala titrediğini, bacaklarının kasıldığını gördüm. Elini karnına dayadı, kıkırdayarak mutluluğunu belli etti. Yorgun, doymuş bir vaziyette gülümsedi. Burhan karımın çıplaklığına hayran hayran bakarak,
"Sanırım evli kadını sikme fantezimi biraz uzattım. Nasıl buldun peki sikişimi? Beğendin mi?“ Karım, cinsel rahatlamanın verdiği rehavetle gevşek bir şekilde güldü, içinden akmaya başlayan erkeğin döllerini parmağıyla alıp baktı,
"Bunun gibi mi? Bir erkeği böyle boşaltabileceğimi bile bilmiyordum… Senin koca sikin bitiriyor beni… Doyamıyorum senin sikine ben…”
Elini adamın erkekliğine koydu, dinlenirlerken sikinin gövdesini parmaklarıyla, nazikçe okşadı.
Adam karıma gülümsedi, üzerine eğildi ve onu tekrar dudaklarından öpmeye başladı,
"Bu yüzden komşuyuz bebeğim. Seni durmadan sikeceğim Ayla. Şimdi …“ Sonra durakladı, karımı çevirerek kıçını tokatladı.
"Ama şimdi kocana geri dönmelisin. ”
Benden bahsediyorlardı. Boynuzlu kocadan… Aşağıya, kasıklarıma baktığımda istemsizce boşaldığımı fark ettim. Her yeri batırmıştım, spermlerim komşumun yatak odasından gelen ışıkta parlıyordu.
Karıcığımın sikildiği o bol ışıklı yatak odası, dev ekranda bir porno film izler gibi tahrik etmiş, bitirmişti beni… Hele o porno oyuncusunun benim karım olması harika bir histi doğrusu…
Zorlukla kalktım, dizlerime inmiş pantolonumu da çıkarıp soyundum. Kalkıp ışığı yaktım, yatak odam aydınlandı. Pencerenin önüne geldiğimde beni fark ettiler. Elimi salladım…
Gülerek bana baktılar. Karım ve komşum, ortağım… Onlar da gülerek el salladılar yattıkları yerden…
Ayla nihayet bir akşam yemekte konuyu açtı.
"Geçen gün yaşadıklarımız hakkında konuşmak ister misin aşkım?“ diye sordu yumuşakça.
"Konuşacak ne var? Bir kaç içki içtik ve inanılmaz derecede güzel, seksi bir kadın iki erkeğin aptalca davranmasına neden oldu.” Durakladım, “Bu dünyanın kendisi kadar eski bir hikaye aslında…”
"Timur, pek öyle değil… Biz ikimiz evliyiz ve evli insanlar bu şekilde davranmıyor.“
"Saçma Ayla. Tonlarca evli çift böyle şeyler yapıyor. Olanlarla ilgili yanlış bir şey yok.” Sesimin tonu istediğimden daha sertti ve bir sonraki sorumu sordum karıma,
"Neden böyle söylüyorsun? Yoksa pişman mısın?“ Tabağındaki bezelye ile oynuyordu dalgın dalgın,
"Hayır, ben… Bilmiyorum.”
Onun güvenini sağlamak, yaptıklarımızın o kadar da kötü bir şey olmadığını anlamasını sağlamak zorundaydım,
"Biliyor musun karıcığım? Seni hiçbir zaman bu kadar cinsel açıdan özgür, bu kadar çok heyecanlı görmedim. Sanki tamamen farklı bir kadın gibiydin.“ Bu söylediklerim karımın yanaklarının kızarmasına neden oldu,
"Şeyy… Sanırım eğlendim. Sen de öyle…” dedi kıkırdayarak. Ona gülümsedim,
"Burhan'ınki kadar eğlenceli değil.“ Sözlerim yanaklarındaki kızarıklığın artmasına neden oldu ve
"Evet, ne büyük bir sapıklık yaptık, değil mi?” diye güldü.
"Belki, ama o da bizi izlemekten hoşlandı sevgilim.“ O günü hatırladıkça sanki yine uyarılmış gibiydi. Dudakları titriyordu. Bu duygu alabileceğim en iyi cevabı verdirdi karıma,
"Şeyy… Sikinin o kadar büyük olmasına şaşırdım. Ne kadar kocaman bir yarağı var adamın…” diye cevap verdi. Cümle ağzından kaçtığında, yine kızardı. Çabucak bir özür oluşturmaya çalıştı, “Ben, özür dilerim… Ben…”
Eh, neticede ben bir aptal değildim, karımın komşumuzun olağanüstü sikine ilgi duyduğunu biliyordum.
"Bebeğim, lütfen… Biliyorum. Azgın yaşlı keçinin at gibi yarrağı olduğunu kim düşünebilirdi ki…“
Karım yine kızardı ve konuşmadan, kendi alemlerimize dalarak yavaş yavaş yemeğimizi bitirdik. Arada onun yüzüne bakıyor, aklından neler geçirdiğini tahmin etmeye çalışıyordum.
O akşam daha sonra karımla yatakta sevişirken, gerçeği kabul etmeden kaçmasına izin vermedim. Burhan’ın erkeklik organının boyutu konusunu tekrar öne sürüp büyüttüm. Karımın amında gidip gelirken aynı anda komşumuzun erkekliğini tartıştığını duymak beni büyüledi adeta, deli gibi tahrik oldum.
"Onun yarrağını gördün diye kendini üzme bebeğim… Onun da seni sevdiğini söyleyebilirim. O da seni sikmek istiyordu o anda…”
Karımı domaltmış, arkadan vurdurarak sikiyordum bunu söylerken… Dişlerini gıcırdattı,
"Ne…? Hayır… Ohhh… Ben…“ Yaptığım yorumdan şaşırmış gibiydi karım… Kıçını tokatladım.
"Yalan söyleme… O koca yarağa nasıl baktığını gördüm senin, pis orospu…”
"Hayır… Ben… Ben hiç… Ohh…! Aşkımm… Hiç o kadar büyük bir yarak görmedim aşkım…” Eğildim ve onu sırtını öptüm, hala pompalıyordum bunu yaparken,
"Görmediğini biliyorum aşkım… Ve sen de sevdin o koca yarağı…“
Bu kez yüksek sesle inledi. Deli gibi tahrik oluyorduk bunu konuştukça… Belini pençelerimle tutup makine gibi sikmeye, kasıklarımı vurdurmaya devam ederken,
"Söyle orospu… Söyle… Sadece itiraf et! O koca yarağa bayıldın sen…”
"Ohh!“ diye inledi. Dişlerini gıcırdattı, "Güzel! Evet… Sevdim… Çok güzeldi… Ahhh… Ne kadar büyüktü… Ve ne kadar kalın…”
“Şimdi o sikse seni… O koca yarağını senin sulu amcığına gömse… Ohhh…”
“Ahhh… Gömsün… Siksin beni… O koca yarağını soksun amıma… İçimi yara yara siksin beni… Ohh… Bebeğim… Geliyorum…”
İkimiz de karşılıklı bir orgazm patlaması yaşadık.
Birkaç gün daha geçti ve o Pazar günü öğleden sonra yaşadığımız olaydan beri Burhan'ı görmediğimizi fark ettim. Sonunda, işe giderken ön bahçede karşılaştık.
İlk başta biraz garipti. Konuşurken başını kaşıyordu, tedirgin bir şekilde,
"Ya, kusura bakma Timur. Geçen gün sizin havuzun kenarında pek uygun davranmadım.” Kolunu tutarak adamı yatıştırmaya çalıştım.
"Bizimle aynı davrandın Burhan, endişelenecek bir şey yok. Üçümüz bir kaç içki içtik sadece…“ Durakladım, bir sonraki birkaç içkiye zemin hazırlamaya karar verdim,
"Ayrıca, senin varlığın Ayla'nın yıllardır ilk kez bu kadar gevşemesini sağladı. Senin sayende… Karımla nihayet güzel, doyurucu bir seks yaptığımıza ben çok sevindim.”
Bu kez biraz daha rahatlamış görünüyordu,
"O eşin… Ya, sana söylememe gerek yok aslında, sen daha iyi biliyorsun ya… O başka bir şey… Her Pazar böyle heyecan verici ve eğlenceli şeyler yaşansaydı mutlu bir adam olarak ölürdüm.“
"Sen ve ben… Dostum, ikimizin de ölmemize gerek yok…” diyerek güldüm. Arabanın kapısını açtım, “Bir dahaki sefere havuz gününü yine birlikte geçirelim komşum… Hepimize iyi geliyor bu…” Bunu söylerken kendimi alabildiğine rahatlamış ve özgür hissediyordum.
"Çok minnettar olurum komşum…” dedi Burhan sırıtarak… Ofise giderken, Burhan’ın pek beğendiği eğlenceli ve heyecan verici şeylerin neler olduğu konusunda derin derin düşünüyordum.
Ertesi sabah uyandıktan sonra biraz da Burhan'ı tekrar görebilmek için yatak odası perdelerini sonuna kadar açtım. Bingo… Oradaydı. Yatak odasında dolaşıyordu, gömleksiz ve sadece bir şortla…
Gövdesi kalın, kaslı ve biraz kıllıydı. Benim baktığımı fark etti ve verdiğim selama gülümseyerek, el sallayarak karşılık verdi. Aptalca bir heyecan dalgası kapladı içimi…
Ayla duştan çıkıyordu bizim banyoya yöneldiğimde… Islak, güzel ve seksi vücudu anında beni heyecanlandırmaya başladı,
"Hayranınız orada hanımefendi, sizi bekliyor.“ dedim.
Çok erkendi ve ne demek istediğimi hemen anlamadı, "Ne?” diye cevapladı beni, esniyordu.
"Burhan seni bekliyor.“ dedim gülümseyerek. Kızardı,
"Ne demek istiyorsun?”
"Perdeleri açtım ve komşumuza el salladım, yarı çıplak odasındaydı.“
"Sapık…” Sırıtıyordu bunu söylerken, ama banyodan aynı şekilde, üzerine hiçbir şey almadan çırılçıplak çıktı.
Yüzü kızardı, cesaret vermesi için alkol almamıştı, ama içinde kaynadığını bildiğim şehvet duygusu aynı şekilde etki yapıyordu karımın üzerinde…
Pencereye doğru yürürken çıplak ve diri kalçalarının dalgalandığını gördüm, kocaman göğüsleri de kalçaları gibi bıngıl bıngıl oynuyordu. Geniş bir gülümsemeyle,
"Tamam, bu kadar yeterli canım… Senin düşündüğün gibi bir fantazi için çok erken…“ dedi ve perdeyi kapatmak için harekete geçti. Tam çırılçıplak bedeniyle iki kolunu havaya kaldırıp perdeleri kaydırmak üzereyken, durdu,
"Ohhh…” Tek duyduğum buydu. Yumuşak bir şekilde, cinsel bir tonla söylemişti.
Dişlerimi fırçalarken, aralık duran banyo kapısından Ayla’yı izliyordum. Pencereyi göremiyordum durduğum yerden, ya da Burhan’ı… Yavaşça yatağın kenarına oturdu karım… Yatak odasının duvarı boyunca uzanan geniş Fransız pencereden karşıya bakıyordu, komşumuzun evine…
"Şey, Timur…“ dedi.
“Efendim canım…” Heyecanla söyleyeceği şeyi bekledim.
"Komşumuz bana bakarak masturbasyon yapıyor.” Saçma bir şekilde kıkırdadı. İsterik gülüşünü duyduğumda fırçamı neredeyse düşürecektim elimden… Diş macunu dolu bir ağızla cevap verdim,
"Şaka yapıyorsun.“
“Hayır… Ben… Kesinlikle şaka yapmıyorum. Komşumuz çıplak ve bana bakarak, benim için o büyük yarağını sıvazlıyor.” Bunu söyledikten sonra durdu, dudağını ısırdı. Bir elini apış arasına götürmüş, okşamaya başlamıştı karım…
“Off… Timur… Bu şey… Çok büyük aşkım…” Son sözler bir heyecanla ağzından kaçmıştı. İlk kez amcığını bu denli istekle okşarken gördüğüm, içgüdüsel olarak bacakları yayılmış olarak oturan karıma baktım.
Masturbasyon yapan koca yaraklı komşumuzla karşılıklı bakışarak amını okşuyordu karım… İnanılmaz derecede heyecanlandım. Yarı çıplak gördüğümden beri başını kaldıran sikim bir anda taş kesildi. Karıma o an sahip olmalıydım.
"Pekala, Ayla… O kahrolası perdeleri hemen, şimdi kapat canım!” diyerek aynı anda pantolonumu çıkarmaya başladım. Başını zorlukla karşı komşudan çevirip benden tarafa baktı,
"Aaa, benim için mi kalktı sikin?“ Gülerek söylemişti, ama beni ölçünün ötesinde heyecanlandırdı. Emrimi tekrarladım karıma,
"Kapat onları! Perdeleri kapat…”
Gülümsedi, ayağa kalktı. Burhan'a el salladığını gördüm, sanki işe geç kaldığını göstermek için bileğini işaret ediyordu.
Perdeleri kapatır kapatmaz ona saldırdım.
Karımla o sabah defalarca seviştik, üç kez boşaldık ve ikimiz de işe gitmedik.
İnanılmaz derecede yaramaz ve inanılmaz derecede erotik bir değişimdi hayatımızda… Yine de üçüncü bir göz de olsa, karı koca arasında yaşanan bir cinsel fanteziydi yaşadıklarımız…
Evliliğimiz ve cinsel yaşantımız önemli ölçüde değişene kadar birkaç gün pek fazla bir gelişme olmadan geçti.
Ayla ve ben birkaç bardak kırmızı şarap eşliğinde güzel bir akşam yemeğini yeni bitirmiştik. Telefonum çaldığında koltuğumuzda uzanıyorduk, Burhan'dı arayan… Tuhaf buldum, çünkü numaralarımızı almamıza rağmen tanıştığımızdan beri beni hiç aramamıştı.
"Komşu…?“ diyerek telefonu açarken bir yudum şarap aldım.
"Timur.” Şakacı bir sesle cevap verdi.
"Sana nasıl yardım edebilirim abi?“ dedim. Yüzeyde sesi sakindi, ama sözlerinde gizli bir sinirlilik tonu vardı,
"Ya dostum, etli yemek yaptığım güveci fırında unuttum ve kömür gibi yandı da… Yarın bir arkadaşım için parti veriyorum. Bana yardım etmesi için Ayla'yı bir süre ödünç alabilir miyim senden? ”
Aniden dikkatimi çekmişti söyledikleri… Dizlerim heyecanla titreyince yanımdaki koltuğa çöktüm. Karımın bu isteğe nasıl tepki vereceğini bilemiyordum. İşler tamamen kontrolden çıkmaya başlamıştı.
“Ayağa kalk Timur ve karınla konuş.” diye telkin ettim kendime… Yavaşça kalkıp diğer odaya doğru yürüdüm,
"Ben… Evet komşum. Neden olmasın? Ama o ne diyecek bakalım, sormama izin ver.“ Durakladım, devam ettim, kelimelerimi dikkatle seçerek devam ettim,
"Sadece yemekle ilgili mi ihtiyacın var karıma?” Benimle açıkça konuşmalıydı bu herif, karımı ne için istediğini söylemeliydi.
"Elbette, yemek için… Ah, bir de… Bende duruyor da hala, bikinisini geri vermek isterim.“
Karımın minik seksi bikinisinin onda olduğunu bile unutmuştum.
"Ah. Elbette… Ama o pazar gününü hatırlayınca biraz utanacak karım… Sanırım o da unuttu bikinisinin sende olduğunu…” Garip bir şekilde güldüm.
"Güzel! Biraz utanmayı hak ediyor. Bikiniyi fırlatırken benim gibi yaşlı bir adamla alay etti çünkü…“ o güldü. Cevap olarak,
"Evet komşum, bu genç karımın şımarıklığı… Bence ona bir ders vermelisin.” diyebildim.
Biraz şakacı bir tavırla söylemiştim bunu, ama kelimeler ölü gibi havada asılı kaldı. Gergin, iki cambazın bir ipte oynaması gibi bir garip konuşmaydı aramızdaki… Burhan cevaplarken sözlerinin altında gizli bir anlam yüklüydü,
"Timur, olayın ne olduğunu biliyorsun. Bence bu harika bir fikir… O güzel eşine ders vermeyi çok isterim.“
Yüzüm kızardı, yutkundum. Garip, şaşkın bir heyecanla doluydum, ama cevapladım,
"Tamam komşum… Nasıl istersen… Karımı sana tekrar göndereceğim.”
"Sen çok iyi bir adamsın. Karın da senin gibi bir kocası olduğu için çok şanslı…“
Görüşme bitmiş, ben elimdeki telefona bakıp duruyordum. Heyecan içindeydim. Yavaşça oturma odasına geri döndüm sonra, uyarılma ifadesini yüzümden atmaya çalıştım. Ayla beni bekliyordu.
"Kimdi o aşkım?”
“Burhan aradı canım… Yemek hazırlamak için mutfakta senin yardımına ihtiyacı varmış.”
Yüzü neredeyse anında kızardı. Eminim, o da bu çağrının nereden çıktığını düşünüyordu.
"Ne…? Şimdi, şu anda mı?“ Başımı salladım,
"Evet. Yarın düzenlenecek bir parti için pişirdiği yemeği yakmış, şimdi de sana ihtiyacı varmış, yardım istiyor.” dedim. İstek tamamen normalmiş gibi davranmaya çalışıyordum.
Aniden göğüslerinin büyüklüğünü meydana çıkaran ve pek sevdiği minik geceliğini giydiğini, yatmak için hazırlanmış olduğunu fark ettim.
Gecelik tam olarak erotik iç çamaşırı sayılmazdı. Ama ancak kendi evinizde giyilebilirdi. Başka bir yerde giyecek bir giysi değildi. Yüzünde heyecan ve karmakarışık duygular belirdi bir anda… Doğrulup kalkarken,
"Ben… Tamam öyleyse… Komşumuza yemek yapmasına yardım edeyim. Yukarı çıkıp üstümü çabucak değiştireyim bari…“
"Hayır canım, gerek yok değişmene… Sadece birkaç dakikalığına gideceksin zaten…” dedim. Dik bakışlarla karıma baktım. Ayağa kalktı, yüzü kızarmıştı yine karımın…
"Aşkım… Bu gecelik komşumuzun yanına gitmek için pek uygun sayılmaz…"
Üzerindeki kıyafetini gösteriyordu bana… Şeffaf gecelik kumaşından minicik tanga külodunu görebiliyordum. Eteği o tanga külodun hemen altında bitiyordu zaten, kısacıktı… Sütyen yoktu içinde… Meme uçlarının pembemsi koyuluğu ve kabarıklığı belli oluyordu. Gülümseyerek,
"Gerçekten uygun değil mi? Biz buraya taşındığımızdan beri Burhan’ın yanında giydiğin neredeyse en kapalı kıyafet bu aşkım…“
Şaka yollu söylemiştim ama söylediklerim neredeyse gerçekti. Havuz başında önce minicik bikiniyle görmüştü karımı, sonra çırılçıplak suyun içinde sevişmemizi izlemişti. Ve yatak odasında çırılçıplak karıma bakarak masturbasyon yapmıştı.
"Tamam bebeğim. Eğer öyle diyorsan…” Gülümsüyordu karım… Yavaşça arkaya doğru yürüdü ve kapıyı yavaş hareketlerle açtı. Dışarı çıkarken bana son bir bakış attı. Yüzünde yaramaz, şeytanca bir sırıtma vardı.
"Bir yemek için komşumuza yardıma gideceğim. Tamam…“ Neredeyse böyle olmadığını biliyormuş gibi söyledi bunu… “Sadece bir yemek…”
Çıktı sonra… Bu kadını seviyordum. Komşumuzun bahçesine doğru yüksek topuklu terlikleriyle yürürken, onu bekleyen yabancı erkeğin evine yaklaşırken ağır çekimde karımı izledim. İncecik şeffaf kısa geceliği bütün güzelliğini meydana çıkarmıştı karımın, uzun ve çıplak bacaklarının üstünde çalkalanan kalçalarını sarıyordu.
Burhan sanki hazır bekliyormuş gibi karım adımını attığında kapıyı açıverdi. Burhan’ı gördüğümde kalbim hopladı. İri yarı gövdesiyle, gömleksiz ve yarı çıplak arka kapıyı açtı karıma… Bir şorttan başka bir şey giymiyordu komşumuz, öyle görünüyordu.
Birbirlerine gülümsediler. Ayla kızardı. Hiç konuşmadılar ve adam kolunu nazikçe beline sarıp karımı içeriye soktu. Aniden, gözümün önünden kayboluverdi karım…
Mutfağını görmek için uğraştım, ama panjurlar kapandı. İçeriden gelen ışık, pencerenin kenarlarından zar zor sızıyordu. Kalbim aniden daha hızlı atmaya başladı, ama kendimi kanepede oturmaya ve beklemeye zorladım.
On dakika geçti, sonra yirmi… Elimde televizyonun kumandası görmeden zap yapıyordum. Tüm televizyon kanalları zihnimdeki bulutları dağıtamadı bir türlü… Bir korku kapladı içimi, soğuk soğuk terlemeye başladım.
Komşumun yatak odasına, karanlığa, perdelerine bakabilmek, karımı görebilmek için yukarı koştum. Işığı yanmayan yatak odası karanlıktı. Sanırım aslında mutfaktaydı bizimkiler… Birkaç dakika daha geçti ve oturma odasında masanın etrafında volta atmaya başladım.
Yaklaşık bir saate yakın zaman geçtikten sonra aklıma iyi bir fikir geldi. Arka kapıdan çıktım, yavaşça bahçede yürüdüm. Komşunun mutfağına bir göz atmaya çalıştım. Işık yanıyordu ve ocakta bir kaç tencere vardı, ama Burhan ya da eşimden hiçbir iz yoktu.
Sonunda yan tarafa geçip bahçede sürünmeye karar verdim. En sonunda oturma odası penceresine vardım. Perdenin köşesinde tesadüfi bir boşluk vardı. Ya da ben öyle düşündüm.
Gördüğüm şey beni iliklerime kadar sarstı, ama aynı zamanda korkunç bir uyarılma hissi yarattı.
Burhan ve Ayla komşunun geniş koltuğunda oturuyorlardı. Fark ettiğim ilk şey, eşimin geceliğinin beline kadar aşağıya indiği ve onu güzel büyük göğüslerini meydanda bıraktığıydı. Burhan’ın muazzam elleri karımın iri göğüslerini pençeliyor, onlara masaj yapıyor, meme uçlarını sıkıyordu.
Kafasını zevkle arkaya atmış ve kendini o koca ellere bırakmış olan karımın hafif inlemelerini camın arkasından duyabiliyordum. Sonra büyük bir dehşetle Burhan’ın şortunun ayak bileklerinin etrafında olduğunu fark ettim.
Kocaman, kalın ve büyük yarağı açıkta duruyor ve yukarı doğru yükseliyordu. Tarifi imkansız derecede büyüktü aleti… Ayla'nın narin elinin o koca yarağın etrafına sarıldığını görünce neredeyse çöküyordum.
Karım elindeki aleti büyük bir zevkle, huşu içinde sıvazladı. Parmakları komşumuzun etkileyici direğine yavaşça yukarı ve aşağı masaj yaptı. Adamın ağır görünen taşakları karımın narin elinin hareketleriyle yukarı ve aşağı hareket ediyordu. Küçük, ince parmaklarının yarağın kalın çevresini tamamen kuşatmasının hiçbir yolu yoktu.
Manzara karşısında ağzım dilim kurudu, gözlerim genişledi, dizlerim titredi. Daha ben ne yapacağımı düşünemeden, bir tepki vermeden önce Burhan bir anda patladı. Onun inanılmaz, koç yumurtası kadar büyük toplarının nabız gibi hareket ederek yukarıya çekildiğine tanık oldum.
Kalın tohum şelalesi o koca yarağın ucundaki delikten adeta fışkırarak boşalmaya başladı. Beyaz köpüklü spermler, olayı Burhan için tatmin edici bir orgazmla taçlandırmak için pompalamaya çalışan Ayla’nın elini kapladı.
Burhan, karımın dokunuşundan gelen inilti, zevkle kendinden geçmiş vaziyette, başını geriye yasladı. Duvarın arkasına eğildim, dinledim, sersemlemiştim. Karımın şaşkın sesini duydum,
"Vay canına Burhan, çok fazla boşaldın. Nerede biriktirdin bu kadar spermi?”
"Teşekkür ederim sevgilim. Bunlar benim büyük taşaklarımın imalatı…" Durdu, gülerek devam etti. “Tanrım, bu harikaydı. Böyle bir şey yapmamızı ne kadar çok istediğimi bilemezsin.”
Ayla'nın sesi gergindi, kafası karışıktı, erkeğin boşalmasına rağmen kule gibi dimdik duran sikinden gözünü ayıramıyordu.
"Bunu yaptığımıza inanamıyorum! Timur beni öldürecek!”
Burhan’ın sesi karıma beklediği güven duygusunu vermiş gibiydi. Geceliğini tekrar yukarıya çekip çıplaklığını örttüğünü görmeyi bekleyerek içeriye baktım.
Hayır, tam tersine… Geceliğini çıkarıp atan Ayla’yı kucağına oturtmuştu Burhan, dudaklarını kemirircesine öpüyordu. Karım da büyük bir şehvetle ona karşılık veriyordu.
Karım adamın kucağında yükselerek alttan o odun parçası gibi yükselen erkekliğin üstüne oturmaya çalıştı. Dudaklarını ısırarak hedefi bulduğunda oturmaya başladı. İnlemelerini duyabiliyordum.
“Ohhh… Burhan… Canım yanıyor. Çok büyüksün… İkiye ayrılıyorum sanki… Çokk… Aahhh…” Burhan cevap bile vermedi karıma… Homurdanarak karımın koca memelerine yumulmuş, dudaklarıyla uçlarını ısıra ısıra emiyor, dilini dolaşırıyordu.
O koca kule az sonra karımın bacaklarının arasında kaybolmuş, amcığına gömülmüştü. Oturup kalkmaya başladı karım… Çok sürmeden feryat figan boşalmaya başladı. Burhan’ın kalın sikine geçirilmiş bir işkence mağduru gibi dakikalar boyu titreyerek, sarsılarak orgazm oldu.
Sonunda duruldu, yavaşça erkeğin kucağından kalktı. Amcığı sırılsıklam, dudakları genişlemiş vaziyetteydi. Gözleri yarı kapalı, eliyle amını okşayarak yatışırmaya çalıştı bir müddet… Sonra eğilip yerden geceliğini aldı, üstüne geçirdi. Burhan oturduğu koltuktan kalkmadan seksi karımı izliyordu sikini sıvazlayarak…
"Timur’dan korkma canım… Kocan senin yaramaz bir kız olmandan hoşlanıyor, Ayla. Yaptığımız şeyi sevecek.“ Karım sinirli bir şekilde görüş alanımdan çıktı ve kapıya doğru giderken,
"Umarım sen haklısındır…” dediğini duydum.
Evimize geri döndüm, oturma odamızdaki kanepeye neredeyse uçarak daldım. Umutsuzca kendime çeki düzen vermeye, olan bitenlerden pek sarsılmamış gibi görünmeye çalıştım. Hemen ardından sürgülü kapının yavaşça açıldığını duydum ve darmadağınık eşimin odaya girdiğini gördüm.
Saçları dağınıktı ve nefes alışverişleri hızlıydı. Geceliği kırış kırış bir haldeydi ve yüzünde beni görünce dehşete kapılmış bir ifade belirdi. Ayağa kalkıp yanına gittim. Karıma hiç bu kadar ilgi duymamıştım. Hiçbir şey söylemeden durdum. Onu kolundan tutup kanepeye attım,
"Timur… Aşkım… Dur, bekle bak…“
"Kapa çeneni.” dedim sert bir sesle…
Geceliğinin eteğini kaldırmamla sırılsıklam ıslak kadınlığı açığa çıktı. Karımı ters çevirdim ve arkadan inanılmaz bir telaşla sertleşmiş sikimi bir hamlede amcığına gömdüm.
Onu hiç bu kadar sırılsıklam hissetmemiştim. Gerçekten az önce kocaman komşu yarağını içine almış olan vajinası biraz genişlemiş ve acaip ıslaktı.
"Allah kahretsin Ayla. Bir sürtük gibi, bir orospu gibi davrandığında seni çok seviyorum aşkım…“ Kıçını daha önce hiç olmadığı kadar tokatladım. Yüksek sesle inledi,
"Ahh… Timur! Hayır…! Ben çok kötü bir kadınım, çok üzgünüm!”
"Komşumuzun büyük yarağıyla oynamak ister misin, seni kirli küçük orospu? Söyle bana… Burhan’ın yarağını yemek ister misin tekrar?“
Kalçalarını yakaladım ve öfkeyle sikimi amına vurdurarak gidip gelmeye başladım.
"Ohhh! Hayır! Nasıl?” Ayla onu alırken yüzünü yastıklara gömdü.
Az önce komşumuzun koynunda neler yaptığını biliyordum. Karımın da benim de duygularımız karmakarışıktı. Fakat, zevk ve utanç birbirine geçmiş vaziyette olayın üstesinden geldik. Azgın orospu karım kez benimle sevişiyor, benim tatminim için uğraşıyordu. Hatırlayabildiğim kadarıyla onu hiç bu kadar azgın görmemiştim.
Karım benim sert hareketlerimle tekrar yükselmeye başladı. Zevk aldığını, sikimi saran vajinasındaki isterik kasılmalarını hissedebiliyordum. Çok güçlü bir şekilde, neredeyse bağırarak başını kanepenin üstündeki yastıklara gömerek sarsıla sarsıla boşaldı.
Karımın orgazmını görmek benim kendi patlamama neden oldu ve ben de tohumumu onun içine olduğu gibi boşalttım, sırtına çöküp kaldım.
Yavaşça birbirimizden ayrıldık, nefes nefese, kan hücumuyla kırmızılaşmış yüzlerimizle…
Nefesi düzene girer girmez ona baktım,
"Bana ne olduğunu anlat. Bana her şeyi anlat.“ Oturdu, toplandı. Gergin ve garipti, hala ağır nefes alıyordu.
"Ben… İçeri girdim ve çoğunlukla mutfaktaydık.” Konuşurken kekeliyordu, “O… O, mutfakta bana çok fazla yakınlaşıyordu ve onu hissedebiliyordum. Heyecanlıydı. Etrafımda dolaşması, benimle ilgilenmesi, geceliğimin açıklığı…” Utanarak yüzünü elleriyle kapadı. Ellerini tutup çektim,
"Sorun değil bebeğim, duymak istiyorum. Söyle.“
"Fırının önündeyken arkamdan geldi ve göğüslerimle oynamaya başladı… Bu… Bir ateş kapladı içimi… Utanarak durmasını söyledim.” Sikim sertleşmeye başlamıştı anlattıklarıyla…
"O ne dedi? Bir şey söyledi mi?“
“O… Aah, sadece göğüslerimi çok beğendiğini, sevdiğini ve onları ısıra ısıra bitirmek istediğini söyledi… Ne kadar yese doyamazmış.” Durakladı, o anı tekrar yaşıyordu sanki… Heyecan kaplamıştı o anı anlatırken…
"Yemek yapmaya devam ettik ama… İşleri bitirdikten sonra kapağı kapattım ve birkaç dakika fırınla oyalandım. Çıkıp gelmek için döndüm ama ayrılmadan önce beni kucaklayıp oturma odasına çekti ve kanepeye oturttu.”
Derin bir şekilde kızardı, anlatırken koltuğunda titriyordu,
"O… Göğüslerimle oynamaya devam etti. Kocaman elleri vardı Timur, parmaklarıyla memelerimi mıncıklayıp durdu. Orada öylece oturdum, karşı çıkamadım, donup kaldım.”
“Sonra..? Devam et aşkım… Sonra ne yaptı? Sen zevk almadın mı o memelerini okşarken?”
“Yani… Uçlarını parmaklarıyla ezip duruyordu. Zevk almamak, heyecan duymamak mümkün değil ki aşkım… Sonra… Bir saniye durdu ve bir anda şortunu aşağıya indirdi. O koca yarak dışarı fırladı.“
Açıklanmayacak şekilde tekrar sertleşmeye başladım. Karımın her cümlesine, her kelimesine asılı kaldım. Beynimde yankılanıyordu anlattıkları… Karımla komşumuz arasında yaşanan porno sahneleri sanki ben oradaymışım gibi gözümün önünde canlanıyordu…
Kızarması arttı, gözlerini benimkinden kaçırdı,
"Bana hoşuma gidip gitmediğini sordu.” Boğazım aniden kurudu, heyecan içinde üsteledim,
“Devam et. Sen ne dedin?“
“… Ben… Daha önce havuzda sevişirken de söylemiştim ya… Sikinin bu kadar büyük olmasını sevdiğimi söyledim.” Durakladı ve derin bir nefes aldı. "Elimi tuttu ve yavaşça sikine indirdi. Büyülenmiş gibiydim. Bana ne oldu bilmiyorum ama ben sadece… Bilmiyorum!”
"Tamam bebeğim… Peki, başka ne oldu?“ Dudağını ısırdı,
"Bana büyük yarağıyla oynamamı ve onu boşaltmamı söyledi…” Durakladı ve devam etti, “Ben de öyle yaptım. Onu boşalttım. Sonra… Sonra da o beni boşaltı. O koca yarağını içime aldım… İçimi yardı yarağı aşkım… Komşumuzun yarağı kocamandı… Kalın… Yardı beni… Amımı yardı…”
"Ohh…" Ben cevap veremedim, nefessiz, soluksuz kalmıştım.
"Ah bebeğim ne yapıyoruz biz…? Bu… Bu çılgınca!“ Çığlık attı adeta, yüzünü şaşkınlıkla ellerine gömdü.
Bacaklarını çekerek, ıslak amcığını ortaya çıkardım, klitorisinin kabarıklığını okşayarak karıma cevap verdim. Onu yavaşça kanepeye ittim ve erkekliğimi onun amının kıvrımlarına hizaladım,
"Sen sonunda yaramaz bir kız oldun canım… Ve ben senin cezanı vereceğim şimdi…”
Birkaç gün daha geçti ve eve geç geldim. Eve girdim ama arabasının ön tarafta olmasına rağmen karımı evin hiçbir yerinde bulamadım. Merak etmiştim. Telefonu çıkarıp bir mesaj gönderdim,
”Neredesin?“ Birkaç saniye geçti ve
”Yaramazlık yapıyorum ;)“ diye bir cevap aldım, mesajı gülen yüz göz kırpmasıyla kapattı.
Kan basıncım hemen yükseldi, Burhan’ın evine bakmaya çalıştım ama fazla bir şey göremedim.
”Ne yapıyorsun aşkım?“ diye yanıtladım.
Odanın içinde volta atarak dolaştım, bir dakika geçti ve sonra bir mesaj aldım.
Herhangi bir pornodan daha uyarıcı küçük bir telefon videosuydu. Eşim Burhan'ın büyük ve kalın aletini yukarıdan aşağıya öpüyor, dudaklarını yumruk gibi başının etrafına sarıyor ve mümkün olduğunca ağzına et dolduruyordu.
Küçük elleri adamı zevkten havaya uçururken ağır toplarına masaj yapıyordu. Emzirmesinin sesleri beni kendimden geçirdi ve içgüdüsel olarak kanepeye çöküp kaldım. Telaşlı parmaklarımla fermuarımı açtım ve sikimi açığa çıkardım. Sevgili karım komşumuzun devasa erkeklik organında ağzını ve dilini kullanıyordu.
Burhan'ın zevkten bayılan sesini kayıttan duydum,
”Mmm. Harikasın… Evet bebeğim… Şu koca yarrağı em bakayım…“
Burhan telefonunu önlerinde tutuyordu, ama gördüğüm tek şey, erkeğin büyük yarağı ve azgın karımın güzel yüzüydü. Karımın dudakları ve dili adamın sikini zevkle sağlıyordu.
Bir an durdu karım, ıslak ağzıyla kameraya baktı ve şeytanca gülümsedi. Daha sonra erkeğin devasa sikinde dolaşan etli dudakları, aşağıdan yukarıya ıslak öpücükler kondurmaya başladı.
”Hassiktir… Ohh… Harikasın bebeğim… Dostum… Timur… İzliyor musun? İyi bak… Bu senin karın Ayla. Hadi canım, kocana bu büyük yarağı ne kadar sevdiğini göster.“
Bir kıkırdama duydum. Karımın isterik gülüşünü… O koca yarağı amcığına alırken inlemeleri… Ve video o sahnede bitti. Sanırım video çekmeyi bırakmış, karıcığımı iki eliyle daha rahat sikmek istemişti adam…
Hemen tekrar oynattım videoyu ve patlamadan önce ikinci izlemeye sadece birkaç saniye dayanabildim. Kendimi tutamadım artık, oturduğum yerde fışkırmaya başladım. Boşalmam bitince tekrar telefona sarıldım,
”Seni görmem gerek.“ Ona acilen, çılgınca mesajlar attım. Birkaç dakika sonra bir cevap,
”Birazdan evde olacağım hayatım… Bu aygırı iyice boşaltmadan bırakmaz beni.“
Kanepede arkama yaslandım. Tuhaf bir rahatlama dalgası kaplamıştı bedenimi, neredeyse bir anlık transa girmiş gibi hissediyordum. Boşalmanın verdiği rehavetle tam bir uykuya sürüklenmek üzereyken komşumuzun tarafındaki sürme kapı açıldı.
Ayla içeri girdi, darmadağınıktı yine… Aslında okulda çalışırken giydiği elbiseydi üzerindeki, ama düğmeleri kopmuş, yakasına ruj bulaşmıştı.
Bana baktı ve benim az önce boşalan sikimi gördü. Yumuşamıştı, bacaklarımın arasından sarkıyordu. Gülümsedi.
“Yani… Sanırım videoyu beğendin aşkım, öyle mi?”
Ona baktım, ama cevap veremedim. Sadece başımı sallayabildim.
Tekrar gülümsedi, kıkırdayarak,
"Dişlerimi fırçalamam lazım bebeğim… Ağzıma o kadar çok boşaldı ki azgın köpek…”
Karım güzel kıçını sallaya sallaya merdivenlerden yukarı çıkarken arkasından baktım.
Bunun olacağını hissediyor ve bekliyordum. Ve ertesi Pazar günü kaçınılmaz olarak beklenen oldu. Karım ve komşumuz her zaman olduğu gibi bizim havuzun etrafında çıplak vaziyetteydi. Suya girip çıkıyorlar, öpüşüp koklaşıyorlardı.
Mayosu olmayan ve havuzun etrafında çıplak dolaşan Burhan’ın büyük yarağı tamamen gözümün önündeydi. Eşim bütün öğleden sonra koca yaraklı komşumuzla benim yanımda oynaştı. Bazen havuz sandalyelerinden birine oturduğumda o da oturup erotik gevşemenin keyfi içinde benimle flört ediyordu.
Hepimiz içiyorduk, Burhan'ın hazırladığı ünlü kokteyl kadehleri ağır bir şekilde tüketiliyordu. İnanılmaz derecede tuhaf bir öğleden sonraydı. Ama neredeyse tüm bu zaman boyunca taş gibi sertleşmiş durumdaydım. Özellikle de ikisinin sessizce su yüzeyinin altında birbirleriyle oynadığını fark ettiğimde… Az bile söylemiştim, gerçeküstü bir Pazar öğleden sonraydı.
Aniden uyandım. Geceydi, şezlongta sızıp kalmışım. Verandaya bakıp ortalıkta kimseyi göremeyince içimi merak kapladı. Garip bir duyguyla ayağa kalktım. Sersem gibiydim, gündüz içtiğim bolca alkol hala sistemimde dolaşıyordu. İlk başta büyük bir sessizlik vardı, ama bu sessizlik uzak bir inilti tarafından bölündü.
Duyduğum inilti uzak ve boğuktu, ama eşime ait olduğunu anladığımda korku sardı içimi… Panikledim, sesin nereden geldiğini bilmiyordum. Evin içine koştum, etrafıma baktım. Oturma odasında değildi.
Merdivenleri uçarcasına çıkarak yatak odamıza daldım. Orada da değildi, neden olsun ki? Bir an durdum, merak ve korku duygusu içimi kemiriyordu. Tam da ayrılmak için döndüğümde onları gördüm.
Bizim yatak odası karanlıktı, ama Burhan’ın karşıdaki yatak odası parlayan ışık altında ayna gibi görünüyordu. Oradaydı karım… İkisi de çırılçıplaktı. Karım adamın yatağındaydı, dört ayak üzerine yayılmıştı. Zevkle inlediğini görebiliyordum, kafasını geri çevirmiş, koca yarağıyla amına girip çıkan sikicisine bakıyordu.
Burhan onu arkadan beceriyordu. Karımın büyük göğüsleri ileri geri sallanan iki top gibiydi. Arkadan karıma bindirmeleri oldukça güçlüydü ve o kalınlığını ezbere bildiğim yarağıyla karımın amına girip çıkarken, kürek gibi elleri ince belini sıkıca tutuyordu. Her ikisinin bedeninde, neredeyse saatlerce çiftleşiyormuş gibi net bir ter parlaklığı vardı.
Yatağımızın kenarına çöktüm. Derin bir ürperiş bir anda vücudumu sardı. İçimde dönüp duran duyguların kokteyli eziciydi. Erotizm, utanç, tahrik, heyecan, alçalma, küçülme… Ama hepsine hakim olan şey korkunç bir cinsel uyarılmaydı.
Sikimi açığa çıkardım, ancak fiziksel provokasyon olmadan bile patlamaya yakın olduğum için ona dokunmaya cesaret edemedim.
Karımı daha önce hiç böyle görmemiştim, daha önce hiç böyle şehvetle bağırdığını duymamıştım. Aramızdaki iki cam bölmeyi bile aşıp gelen zevk iniltileri inanılmazdı. Karım adamın seks oyuncağı gibi parmaklarıyla çarşafı kavramış sürekli inliyordu. Adam kalın yarağıyla vajinasına her daldığında deli gibi çığlık atıyordu.
O anda, Burhan’ın karımın kadınlığının hiç ulaşamadığım alanlarına, benim hiç yapamadığım kadar daldığını biliyordum. Vajinal sinir uçlarını had safhada uyardığını, içindeki vahşi hayvanı serbest bırakma zevkine ulaştığını biliyordum.
Aniden onları izlerken ağzımın tamamen açık olduğunu fark ettim. Burhan uzandığında dehşet içinde onlara baktım. Karımın göğüslerini tutarak sikerken şişe geçirir gibi kendine çekiyordu bedenini…
"Oh bebeğim, sikimi seviyor musun?“ dedi Burhan. Onları zar zor duyabiliyordum, ama dudaklarının hareketleri sesin zayıf geldiği anlarda konuşmalarını anlamamı sağladı.
"Ahh… Evet… Onu seviyorum. Senin koca sikini çok seviyorum. Sik beni aşkım… Koca yarağını istiyorum.” Karım inleyerek yanıtladı adamı…
Yavaşladı sonra, karımı belinden çekip onu yatağında döndürdü, sırtüstü yatırdı. Önü, kadınlığı şişmiş, kabarmış ve sırılsıklam görünüyordu. Erkeğin masif organı, karımın içinden fışkıran gerçek dışı miktardaki zevk kremiyle kaplanmıştı.
Sikinin gövdesi boyunca neredeyse dolu dolu bembeyaz bir köpük görüntüsü vardı. Ayla'nın bana bu kadar kadınlık özünü verdiğini daha önce hiç görmemiştim. Aldığı zevkin derecesini anlayabiliyordum.
Eğildi ve karımın göğüslerini ve sonra dudaklarını öptü. Kasıklarındaki devini bir kez daha karımın cinsel organına hizaladı, yavaşça kendini içine itti. Kalın sikinin gövdesinin karımın amcığını ikiye yarmasıyla büyülenmiş vaziyetteydim. Adama karşı bir hayranlık uyandı içimde…
Karımın sırılsıklam kalçalarının etini esnetiyor ve kucaklıyor, asla bırakmıyordu. Ayla’nın zevk kaynağı am dudakları adamın kalın sikinin etrafını sımsıkı sarmış vaziyetteydi.
Bacaklarını kaldırdı karım, yüksek sesle inledi, güzel ayakları adam içine girerken havada kasıldı. Onu bir kez daha pompalamaya başladığında narin ayak parmaklarının kıvrılışını izledim.
Büyük topları, karım onu içine alırken dolgun kıçının minik deliğine tokat atmaya başladı. Kollarını erkeğin boynuna sardı, kendine çekip sarıldıkça göğüsleri birbirine yapıştı. Karımın iri memeleri adamın geniş göğsünde eziliyordu.
Odanın karanlığında yüksek sesle çalarak telefonumdan aniden şaşırdım. Her nasılsa, Ayla arıyordu.
Cevap verirken titriyordum, “Merhaba?” Salak gibiydim. Karşımda sevişen çifte baktım. Telefon karımın elinde bile değildi. Yakında, yastıkların altında bir yerde olduğunu ve çağrının yanlışlıkla temas sonucu olduğunu fark ettim.
Çiftleşmelerinin şu anki net sesleri rahatsız ediciydi. Zevk çığlıklarını duymak beni derinden sarstı. Telefonu hoparlöre ayarladım, yenilgi içinde yan tarafıma fırlattım.
"Bana o kocaman yarağını ver Burhan! Ben onu seviyorum! Sik beni… O koca yarağınla sik beni…“ İnliyordu durmadan, sarhoş edici, gerçeküstü inlemeler…
"Ben de bu sıkı amcığı çok seviyorum bebeğim… Kadınım, sen dünyadaki en seksi şeysin. Kocan sikemiyor seni yavrum… Benim gibi sikemiyor. Senin hak ettiğin gibi sikemiyor seni… Ohhh… Doyuramıyor seni…” Karımın içine yarağını iterken ayı gibi homurdandı.
Ayla'nın inlemeleri ateş topları haline geldi ve yatağın bitmek bilmeyen gıcırtısı, bellerinde güçlü bir şeye, çok yoğun bir orgazmın demlenmesine yol açıyordu.
"Oh! Oh! Oh… Sik beni! Burhan..! Yine geliyorum erkeğim… Ben, ben… Ben yine geliyorumm !!“
İnilltileri vahşi bir hayvan gibi ilkeldi. Bacakları adamın belinin etrafına sarılmış, ayak parmakları kıvrılmış ve aşağı doğru kilitlenmiş gibiydi. Görebiliyordum. Vücudu, hayatının en güçlü orgazmı onun bedenini sardığında sarsıntılarla patladı.
Burhan kükredi, cinsel zirveye o da katıldı,
"Ohhh… Ayla… Senin bu evli amcığına döllerimi boşaltacağım! Aaahhh… Kocan sana hiç bu kadar boşalmayacak bebeğim benim… Oohhhh…”
Adamın büyük topları boşaldı, karımın istekli rahmine olması gerektiği kadar büyük bir tohum yükü indirdi.
Tutkuyla kucaklaştılar ve öpüştüler. Sonunda yuvarlandılar ve birbirlerinin yanına uzandılar. Burhan’ın masif organı şimdi gevşek ve boşalmasına rağmen hortum gibi kalın, bacak arası boyunca uzanıyordu.
Eşim ağır ağır nefes alıyordu ve ben onu kadınlığının hala titrediğini, bacaklarının kasıldığını gördüm. Elini karnına dayadı, kıkırdayarak mutluluğunu belli etti. Yorgun, doymuş bir vaziyette gülümsedi. Burhan karımın çıplaklığına hayran hayran bakarak,
"Sanırım evli kadını sikme fantezimi biraz uzattım. Nasıl buldun peki sikişimi? Beğendin mi?“ Karım, cinsel rahatlamanın verdiği rehavetle gevşek bir şekilde güldü, içinden akmaya başlayan erkeğin döllerini parmağıyla alıp baktı,
"Bunun gibi mi? Bir erkeği böyle boşaltabileceğimi bile bilmiyordum… Senin koca sikin bitiriyor beni… Doyamıyorum senin sikine ben…”
Elini adamın erkekliğine koydu, dinlenirlerken sikinin gövdesini parmaklarıyla, nazikçe okşadı.
Adam karıma gülümsedi, üzerine eğildi ve onu tekrar dudaklarından öpmeye başladı,
"Bu yüzden komşuyuz bebeğim. Seni durmadan sikeceğim Ayla. Şimdi …“ Sonra durakladı, karımı çevirerek kıçını tokatladı.
"Ama şimdi kocana geri dönmelisin. ”
Benden bahsediyorlardı. Boynuzlu kocadan… Aşağıya, kasıklarıma baktığımda istemsizce boşaldığımı fark ettim. Her yeri batırmıştım, spermlerim komşumun yatak odasından gelen ışıkta parlıyordu.
Karıcığımın sikildiği o bol ışıklı yatak odası, dev ekranda bir porno film izler gibi tahrik etmiş, bitirmişti beni… Hele o porno oyuncusunun benim karım olması harika bir histi doğrusu…
Zorlukla kalktım, dizlerime inmiş pantolonumu da çıkarıp soyundum. Kalkıp ışığı yaktım, yatak odam aydınlandı. Pencerenin önüne geldiğimde beni fark ettiler. Elimi salladım…
Gülerek bana baktılar. Karım ve komşum, ortağım… Onlar da gülerek el salladılar yattıkları yerden…
3 years ago