Dolar Yükselince 5
Ben annemin kadınlığını iştahla emerken, annem de Abuzer’in aletini daha yoğun ve iştahla somuruyordu. Aynı şekilde sağ eliyle de Vakkas'ın erkeklik organını koparacakmış gibi sıkıyor, yoğuruyordu. Vakkas bir kaç kez kafama vurup,
“Offf… Anan yanıyor lan!” deyip durdu.
İlk duyduğumda iğrenmeme neden olan bu sözün maalesef doğru olduğu ortadaydı. Annem gerçekten de yanıyordu. Bir yandan arkasından yanaşmış annemi yalarken, bir yandan bakışlarımla onun ne yaptığını takip etmeye çalışıyordum.
Şu odaya girdiğimizde örtülü kapalı, kendi halinde bir kadın olan annemle, en ufak bir sözden alınan, namusu için öfkelenen saldıran annemle, şu önümde domalmış kendini bana yalatan kadın aynı kadın değildi.
Adeta içine şeytan kaçmış gibiydi annem… Kısacık bir zaman içerisinde zavallı annemin ar, namus, haya, edep, utanma gibi duygularını yok etmişti bu hayvanlar… İçindeki orospuyu, erkeksiz kalmış, tatminsizlikler içinde kıvranan kadını meydana çıkarmıştı bu puştlar…
Annem bir orospu gibi davranıyor, bu adi heriflere bir fahişe gibi seks hizmeti veriyordu. Hem de isteyerek, onlarla beraber, onların yaptıklarından zevk alarak…
Tabi üvey annemdeki bu değişiklik benim için iyi miydi, kötü müydü bilemiyordum.
Bir yandan acımasızca, aşağılayarak sevişmeye zorladıkları, kapalı yaşamında hiç yaşamadığı en adi şeyleri yaşattıkları, hiç tatmadığı zevkleri tattırdıkları bu kadına acıyordum. Eski hali gözümün önüne geldikçe içim acıyordu. Utanıyordum onun adına, kendi adıma…
Fakat diğer yandan da, utanarak söylüyorum fakat, bizi yapmaya zorladıkları şeyler için, bu inanılmaz, baştan çıkarıcı, pespaye seks sahnelerinin aktörleri olduğumuz için seviniyordum.
O güne kadar bir kadınla birlikte olmamıştım hiç… Dönem dönem hadsiz hesapsız masturbasyonlarla kendimi harap ediyordum. Fakat daha sonra da içimdeki hayvani arzular yatışınca pişman olup aklıma bile getirmemeye çalışıyordum hep… Gece uykumda şeytan aldatmaları, erotik rüyalar, sabah kalktığımda külotlarımın yapışkan spermler içinde kalmaları…
Özellikle de üvey annemle kendimi çırılçıplak birbirimize girmiş olarak gördüğüm o çılgın rüyalar…Kollarımın arasında kıvrandığı, ona zevk verdiğim, ikimizin de kendimizden geçtiğimiz pis rüyalar…
Bugün ilk kez, gerçekten bir kadınla birlikte olacaktım. Hem de üvey annemle… Annem dediğim kadınla… Tefeci haydutların dayak ve zorlamasıyla, ölüm ve silah tehditleriyle ikimizi sürükledikleri ensest bir ilişki yaşayacaktım. Dakikalarca amını yaladığım, içinden akan zevk sularının tadını dilinde hissettiğim, dilimden aldığı zevkle kalçalarını oynatıp duran kadınla…
Aslında gerçek anlamda ensest sayılmazdı ki bu… Neticede üvey annemdi önümdeki çırılçıplak, köpek gibi amını yalayıp emdiğim, zevkten kıvranan bu kadın… Of… Hem de nefis, seksi, hayallerimdeki, rüyalarımdaki kadın…
“Yeter ulan bu kadar…” dedi sonunda Abuzer… Annemin saçını tutarak sikini ağzından çıkardı. Vakkas da benim saçlarımdan tuttu, hevesle emdiğim annemin amcığından çekip uzaklaştırdı beni…
“Amına koduğumun orospusu… Bu kadar istekli yarak yalanır mı ulan? İliklerimi boşaltacaksın nerdeyse isterik karı…” Vakkas’a göz kırptı, “Şimdi sıra oğlunda… Oğlunu mutlu et şimdi bakalım…”
Annem durakladı. Abuzer’in önünde duruyordu hala, diz çökmüş vaziyetteydi. Başını yana çevirdi, arkasında duran bana, oğluna bakmaya çalıştı gözünün ucuyla… Yandan profilini görüyordum annemin… Az önce iştahla yaladığı kalın yarak nedeniyle ağzından tükürükler sızıyor, çenesine akıyordu. Gözleri çakmak çakmaktı. Parlıyordu.
Elinin tersiyle ağzını, çenesini sildi, temizledi şöyle bir… Abuzer’e döndü, başını kaldırıp yalvaran bakışlarla baktı,
“Yapma beyim…” diye yalvardı. “Bunu yapma bize… Etmediğinizi bırakmadınız. Bunu yapmayın. Günah…” Abuzer bir kahkaha kopardı. Eğildi, annemin çenesinden tutup başını bana çevirdi zorla…
“Ulan kaltak… Az önce oğlun senin amcığını yalarken kalçalarını değirmen taşı gibi sallıyordun zevkten… Baksana… Oğlun da yarrağı dikmiş kule gibi… Senin am suyunu tatmış, amcığının kokusunu almış oğlun… Artık seni sikmeden bırakmaz, ben sana söyleyeyim. Azmış kudurmuştan beterdir derler. Senin oğlan anasını sikecek, başka yolu yok. Günahtan korkma, günahı bizim boynumuza…”
“Bırak bu ayakları yavrum…” diyerek elini annemin amına atan Vakkas da söze karıştı. “Sen de oğluna sikileceksin diye bayram yapıyorsun, numara yapma bize… Bırak da çocuk sevinsin. Yavrunu sevindir hanım… Hayatının ilk amcığını siksin oğlan… Bizden sonra da evde devam edersiniz işte, fena mı?”
Bir yandan sırıtarak pis pis konuşuyor, bir yandan eliyle annemin amını yoğuruyordu. Annem iki eliyle Vakkas’ın elini tutmuş, güya parmaklarının hareketine engel olmaya çalışırken, gözlerini kapatmış,dudaklarını ısırıyor, minik inlemeler kaçıyordu ağzından… Yalvarıyordu bir yandan,
“Yapma diyorum… Yapma… Ohh… Lanet olsun… Yapma…”
İkili gruba Abuzer de katılınca ipler iyice koptu annemde… O da iki eliyle annemin iki memesini tutmuş, mıncıklamaya başlamıştı. Sıkıp sıkıp bırakıyor, kabarık uçlarını parmaklarıyla eziyordu.
“Yapmayın… Bırakın…” dedi annem, gerilmiş dudaklarının arasından bir inleme koptu sonra… “Ohhh… Yapmayınn…”
Annem gözleri zevkten kapanmış, bir eliyle Abuzer’in göğüslerindeki elini tutuyordu, diğeriyle Vakkas’ın amcığını karıştıran elini… İki haydut zavallı anneciğimi olmadık şekillere sokuyorlar, zorla zevk almasını sağlıyorlardı.
“Kalk bakalım şöyle…” dedi Abuzer, annemi kaldırıp somyaya oturttu. İki bacağını ayırdı. Bana döndü bu kez,
“Gel bakalım süt oğlan…” dedi. “Anneni sikmenin zamanı geldi artık… Hazır kaldırmışsın yarrağı, ananı sik bakalım…”
Ne yapacağımı bilemeden, donup kalmış gibi hareketsiz, gözlerimi annemin bacaklarının arasında simsiyah kasık tüylerinin arasından bana göz kırpan ıslak amcığa dikip öylece kaldım.
“Hadi len…” diyerek ense köküme bir tokat patlattı Vakkas… Gözlerimde yıldızlar uçuştu bir an, dünyam karardı. Hemen iki adımda gidip annemin önünde diz çöktüm.
Çaresizce başımı kaldırıp anneme baktım. O da bana bakıyordu. İri iri açılmış güzel gözlerindeki anlamı çözemiyordum bir türlü… Korku mu? Şehvet mi? Benden, olanlardan, olacaklardan dolayı utanç mı? Oğlunun onun için kalkmış sikinden alacağı zevklerin heyecan dolu beklentisi mi? Beş on saniye bakıştık.
“Anne.. Ben…” diye fısıldadım. Annem boğuk, çatallı, pürüzlü bir sesle,
“Yap…” diyebildi. “Ne istiyorlarsa yap, bitsin bu işkence…” Bacaklarını iyice araladı. Kadınlığının dudakları açıldı böylece… Amına girmem için, onu daha rahat sikebilmem için hazırdı annem…
“Yaklaş süt oğlan…” dedi Abuzer… “Sen de oğlunun sikini tut bakalım yavrum. Acemidir, bilemez şimdi, amının deliğini bulamaz.” diyerek bir kahkaha attı tekrar…
“Hayvanlar…” diyerek tısladı annem… Bir yandan da onun dediğini yaptı, önünde, bacaklarının arasında duran sikimi iki eliyle tuttu. “Zevk alıyorsunuz değil mi bunu yaparak?” Vakkas atıldı hemen,
“Hem de nasıl zevk alıyoruz bilsen…” dedi. Siki taş gibiydi önünde, eliyle tutup sıvazladı rahatlatmak istercesine… “Hadi başla bakalım, oğlunun yarağı hele bi am görsün. Annesinin amının tadına baksın bi…”
Annem nabız gibi atan sikimin gövdesini parmaklarının ucuyla tutuyordu. İncitmekten korkar gibiydi. Yavaşça kendine doğru çekti, ben de ona doğru ilerledim dizlerimin üstünde… Heyecandan ölecek gibiydim. Abuzer,
“Bak bak bak…” dedi. “Yüzü kıpkırmızı oldu herifin… Hadi oğlum, ananı bekletme… Göm şu yarrağını ananın amına da, o da oğlunun tadı nasılmış görsün.”
Annem elindeki sikimi kendine doğru yavaşça çekti, amının dudaklarına değdirdi başını… Biraz bastırdı…
Offf… Ateş gibiydi, yanıyordu annemin amcığı… Islak, nemli, bir volkan kadar sıcak… Gözlerimi zevkle kapadım bir an… Sonra da telaşla açıp bedenlerimizin birleştiği yere diktim bakışlarımı… Bu anı kaçırmak istemiyordum.
“Başını sürt biraz, oğlunun siki ıslansın bebeğim…” dedi Abuzer… Annem dediğini yaptı, zevk sularıyla ıslanmış amına sürttürdü sikimin başını… Aşağı, yukarı yaptı. Dudaklarını ısırarak, dikkatle yapıyordu işini…
Offf… Tamam, zorlanıyorduk bunu yapmaya… Tehdit ediyorlardı, dövüyorlardı, küfürler ediyorlardı. Çok ayıp, çok günah, yasak bir şeydi yaptığımız… Ama… Ama lanet olsun… Çok zevkliydi.
Sikimin başı annemin ıslak amının dudakları arasındaydı. Sıcaklığı yakıyordu sanki ince, hassas tenimi… Ya gövdesini tutan yumuşak parmaklarının sıcaklığı? Onlar da ayrı zevk veriyordu. O parmaklar kımıldandı, okşar gibiydi sikimi…
Of, allahım… Annem sikimi okşuyordu sanki… Yoksa bana mı öyle geliyordu? Ama değil… Okşuyordu, evet… Parmak uçları aşağıya kaydı, alt tarafa indi, torbalarıma değdi. Yıldırım çarptı sanki…
“Ohhh…” Zevkle inledim. Annem hafifçe başını kaldırıp bana baktı. Gözleri dumanlanmış, göz kapakları yarı aralıktı, etli, kırmızı dudakları aralanmış, parlıyordu. Yanakları kıpkırmızı, elma gibi… Bakıştık. Lanet olsun… İkimiz de istiyorduk bunu aslında…
“Yeter artık, ıslandı iyice, kayganlaştı. Sok bakalım yarrağı süt oğlan… Ananın amına koy yarrağı… Bak bakalım, am sikmek nasıl zevkliymiş öğren sen de…”
İkisi de iki yanımızda konumlanmışlar, bizi izliyorlardı. Sırıtarak, heyecanla, elleri siklerini sıvazlayarak bize bakıyorlardı iki iğrenç sapık…
Abuzer’in dediğini yaptım. Belimi öne doğru ittim. Sikimin başı amının dudaklarının arasından içeriye kaymaya başladı. Annemin parmakları aramızda sıkıştı biraz… Biraz daha ilerledim. Annem elini çekti aramızdan…
Dudaklarını ısırıyordu, görebiliyordum. O anda her şey silindi adeta, ikimizden başkası yoktu dünyada… Sadece ikimiz… Birleşen çırılçıplak bedenlerimiz… İçine giren erkekliğim… Ateş gibi yanan su içindeki amcığı… Sikimi eldiven gibi saran vajinasının verdiği haz…
Biraz daha girdim içine… Biraz daha… Santim santim gömüldüm annemin kıllı amcığına… Sonunda kasıklarımız birleşince derin bir nefes aldım. Zevkle inledim,
“Ohhh… Annemm…” diyerek üzerine kapanıverdim. Yüzümü annemin boynuna gömdüm huşu içinde…
Annemin içine girmiştim sonunda… Dibine kadar hem de… Sikimin başının derinlerinde bir yerlere değdiğini, baskı yaptığını hissedebiliyordum. Böyle bir zevk olamazdı, harika bir duyguydu, bitiren, yakan bir duygu… Annem de,
“Oğlumm…” diyerek boynuma sarıldı sımsıkı… “Hakan…”
Ne kadar sürdü bilmiyorum, öylece kaldık bir süre… Erkekliğim onun sıcaklığında eriyor, beni de zevkten eritiyordu adeta… Başım dönüyordu. Annem bana sımsıkı sarılmasa düşüp bayılacak gibiydim.
Çıplak iri memeleri göğsümde eziliyordu. Sımsıkı birbirimize yapışmış durumdaydık. Anne oğul olamazdık bu andan sonra… Birbirini isteyen, arzulayan, zevk alan iki insandık. Bir erkek ve bir kadın…
Sonra, sikimi içine gömdüğüm vajinasının istemsizce hareket ettiğini, kasılmaların başladığını hissettim. Boynumu saran kollarının cenderesi, nefes alıp vermeleri biraz daha çoğaldı. Sırtımı okşuyordu elleriyle, tırnaklarının etime battığını hissediyordum.
“Oğlum… Ben… Ben…” Kollarımın arasında bedeni sıtmaya tutulmuş gibi titriyordu. “Hakan… Ooohhhh…”
“Vakkas? Bu karı boşalıyor lan… Oğlunun yarrağına dayanamadı baksana… Daha git gel yapmadan anası boşalmaya başladı. Vay orospu vayy…”
“He vallah ağam… Bi de bize yalvarıyordu yapmayın, etmeyin diye… O kadar siktik, bizden bu kadar zevk almadı karı… Kıskandım valla…”
Adamlar iki yanımızda konuşup dururlarken biz annemle birbirimizin içinde eriyorduk. Boynuma sımsıkı yapışan annem kalçalarını indirip kaldırmaya başladı. Kolları boynumda, başı omuzumda dururken, vücudun alt kısmı sürekli hareket halindeydi.
“Anne… Ahhh…” diyerek ben de harekete geçtim. Hiç yapmamıştım şimdiye kadar, bir kadının içinde gidip gelmemiştim, o zevkleri hiç tatmamıştım. Lakin bedenim ne yapılacağını, ne yapmam gerektiğini biliyor gibiydi.
Kalçalarım refleksle harekete geçti, sikimi annemin amında ileri geri hareket ettirmeye, sokup çıkarmaya başladım ben de… Her sokup çıkarmamda daha bir ıslanıyor, daha bir kayganlaşıyordu annemin amcığı… Sikimi her amından çıkarışımda altımızdaki pis somyanın üzerine zevk suları damlıyordu.
Büyük bir zevkle, şehvet denizinde kaybolmuş annemi pompalıyordum adeta… O da benden farksızdı. Ben geri çekilip içinden çıkar gibi olunca annemin kalçaları peşimden geliyordu. O yorulup aşağı inince ben üzerine abanıyor, sikimi dibine kadar amcığına gömüyordum.
Sürekli hareket ediyorduk, sürekli birbirimizin içine girip çıkıyor, inlemelerimiz, feryatlarımız birbirine karışıyordu. Dudaklarıyla benim dudaklarıma yapıştı annem… Isırırcasına somuruyor, zevk inlemeleri ağzımın içinde kayboluyordu.
“Ahhh…” diye bir feryatla son bir hamle yapıp dibine kadar soktum yarağımı, öylece kalakaldım. Taşaklarımdan sikime doğru bir hareket hissettim. Biriken döllerim annemin amına püskürmeye başladı. O da boynuma sımsıkı dolanan kollarıyla istemsizce titriyor, nefes almaya çalışıyordu.
“Hakan… Oğlum… Ahhh…”
Başım dönüyor, dönüyordu durmadan… İliklerimin boşaldığını, annemin içine aktığımı hissettim. Dizlerim titredi. Bacaklarım vücudumu taşıyamaz oldu, kendimi annemin üzerine bıraktım tüm ağırlığımla… Orgazmın bitirici darbesi beni kendimden geçirdi. Dünya bir anda karardı, simsiyah bir perde indi sanki…
“Offf… Anan yanıyor lan!” deyip durdu.
İlk duyduğumda iğrenmeme neden olan bu sözün maalesef doğru olduğu ortadaydı. Annem gerçekten de yanıyordu. Bir yandan arkasından yanaşmış annemi yalarken, bir yandan bakışlarımla onun ne yaptığını takip etmeye çalışıyordum.
Şu odaya girdiğimizde örtülü kapalı, kendi halinde bir kadın olan annemle, en ufak bir sözden alınan, namusu için öfkelenen saldıran annemle, şu önümde domalmış kendini bana yalatan kadın aynı kadın değildi.
Adeta içine şeytan kaçmış gibiydi annem… Kısacık bir zaman içerisinde zavallı annemin ar, namus, haya, edep, utanma gibi duygularını yok etmişti bu hayvanlar… İçindeki orospuyu, erkeksiz kalmış, tatminsizlikler içinde kıvranan kadını meydana çıkarmıştı bu puştlar…
Annem bir orospu gibi davranıyor, bu adi heriflere bir fahişe gibi seks hizmeti veriyordu. Hem de isteyerek, onlarla beraber, onların yaptıklarından zevk alarak…
Tabi üvey annemdeki bu değişiklik benim için iyi miydi, kötü müydü bilemiyordum.
Bir yandan acımasızca, aşağılayarak sevişmeye zorladıkları, kapalı yaşamında hiç yaşamadığı en adi şeyleri yaşattıkları, hiç tatmadığı zevkleri tattırdıkları bu kadına acıyordum. Eski hali gözümün önüne geldikçe içim acıyordu. Utanıyordum onun adına, kendi adıma…
Fakat diğer yandan da, utanarak söylüyorum fakat, bizi yapmaya zorladıkları şeyler için, bu inanılmaz, baştan çıkarıcı, pespaye seks sahnelerinin aktörleri olduğumuz için seviniyordum.
O güne kadar bir kadınla birlikte olmamıştım hiç… Dönem dönem hadsiz hesapsız masturbasyonlarla kendimi harap ediyordum. Fakat daha sonra da içimdeki hayvani arzular yatışınca pişman olup aklıma bile getirmemeye çalışıyordum hep… Gece uykumda şeytan aldatmaları, erotik rüyalar, sabah kalktığımda külotlarımın yapışkan spermler içinde kalmaları…
Özellikle de üvey annemle kendimi çırılçıplak birbirimize girmiş olarak gördüğüm o çılgın rüyalar…Kollarımın arasında kıvrandığı, ona zevk verdiğim, ikimizin de kendimizden geçtiğimiz pis rüyalar…
Bugün ilk kez, gerçekten bir kadınla birlikte olacaktım. Hem de üvey annemle… Annem dediğim kadınla… Tefeci haydutların dayak ve zorlamasıyla, ölüm ve silah tehditleriyle ikimizi sürükledikleri ensest bir ilişki yaşayacaktım. Dakikalarca amını yaladığım, içinden akan zevk sularının tadını dilinde hissettiğim, dilimden aldığı zevkle kalçalarını oynatıp duran kadınla…
Aslında gerçek anlamda ensest sayılmazdı ki bu… Neticede üvey annemdi önümdeki çırılçıplak, köpek gibi amını yalayıp emdiğim, zevkten kıvranan bu kadın… Of… Hem de nefis, seksi, hayallerimdeki, rüyalarımdaki kadın…
“Yeter ulan bu kadar…” dedi sonunda Abuzer… Annemin saçını tutarak sikini ağzından çıkardı. Vakkas da benim saçlarımdan tuttu, hevesle emdiğim annemin amcığından çekip uzaklaştırdı beni…
“Amına koduğumun orospusu… Bu kadar istekli yarak yalanır mı ulan? İliklerimi boşaltacaksın nerdeyse isterik karı…” Vakkas’a göz kırptı, “Şimdi sıra oğlunda… Oğlunu mutlu et şimdi bakalım…”
Annem durakladı. Abuzer’in önünde duruyordu hala, diz çökmüş vaziyetteydi. Başını yana çevirdi, arkasında duran bana, oğluna bakmaya çalıştı gözünün ucuyla… Yandan profilini görüyordum annemin… Az önce iştahla yaladığı kalın yarak nedeniyle ağzından tükürükler sızıyor, çenesine akıyordu. Gözleri çakmak çakmaktı. Parlıyordu.
Elinin tersiyle ağzını, çenesini sildi, temizledi şöyle bir… Abuzer’e döndü, başını kaldırıp yalvaran bakışlarla baktı,
“Yapma beyim…” diye yalvardı. “Bunu yapma bize… Etmediğinizi bırakmadınız. Bunu yapmayın. Günah…” Abuzer bir kahkaha kopardı. Eğildi, annemin çenesinden tutup başını bana çevirdi zorla…
“Ulan kaltak… Az önce oğlun senin amcığını yalarken kalçalarını değirmen taşı gibi sallıyordun zevkten… Baksana… Oğlun da yarrağı dikmiş kule gibi… Senin am suyunu tatmış, amcığının kokusunu almış oğlun… Artık seni sikmeden bırakmaz, ben sana söyleyeyim. Azmış kudurmuştan beterdir derler. Senin oğlan anasını sikecek, başka yolu yok. Günahtan korkma, günahı bizim boynumuza…”
“Bırak bu ayakları yavrum…” diyerek elini annemin amına atan Vakkas da söze karıştı. “Sen de oğluna sikileceksin diye bayram yapıyorsun, numara yapma bize… Bırak da çocuk sevinsin. Yavrunu sevindir hanım… Hayatının ilk amcığını siksin oğlan… Bizden sonra da evde devam edersiniz işte, fena mı?”
Bir yandan sırıtarak pis pis konuşuyor, bir yandan eliyle annemin amını yoğuruyordu. Annem iki eliyle Vakkas’ın elini tutmuş, güya parmaklarının hareketine engel olmaya çalışırken, gözlerini kapatmış,dudaklarını ısırıyor, minik inlemeler kaçıyordu ağzından… Yalvarıyordu bir yandan,
“Yapma diyorum… Yapma… Ohh… Lanet olsun… Yapma…”
İkili gruba Abuzer de katılınca ipler iyice koptu annemde… O da iki eliyle annemin iki memesini tutmuş, mıncıklamaya başlamıştı. Sıkıp sıkıp bırakıyor, kabarık uçlarını parmaklarıyla eziyordu.
“Yapmayın… Bırakın…” dedi annem, gerilmiş dudaklarının arasından bir inleme koptu sonra… “Ohhh… Yapmayınn…”
Annem gözleri zevkten kapanmış, bir eliyle Abuzer’in göğüslerindeki elini tutuyordu, diğeriyle Vakkas’ın amcığını karıştıran elini… İki haydut zavallı anneciğimi olmadık şekillere sokuyorlar, zorla zevk almasını sağlıyorlardı.
“Kalk bakalım şöyle…” dedi Abuzer, annemi kaldırıp somyaya oturttu. İki bacağını ayırdı. Bana döndü bu kez,
“Gel bakalım süt oğlan…” dedi. “Anneni sikmenin zamanı geldi artık… Hazır kaldırmışsın yarrağı, ananı sik bakalım…”
Ne yapacağımı bilemeden, donup kalmış gibi hareketsiz, gözlerimi annemin bacaklarının arasında simsiyah kasık tüylerinin arasından bana göz kırpan ıslak amcığa dikip öylece kaldım.
“Hadi len…” diyerek ense köküme bir tokat patlattı Vakkas… Gözlerimde yıldızlar uçuştu bir an, dünyam karardı. Hemen iki adımda gidip annemin önünde diz çöktüm.
Çaresizce başımı kaldırıp anneme baktım. O da bana bakıyordu. İri iri açılmış güzel gözlerindeki anlamı çözemiyordum bir türlü… Korku mu? Şehvet mi? Benden, olanlardan, olacaklardan dolayı utanç mı? Oğlunun onun için kalkmış sikinden alacağı zevklerin heyecan dolu beklentisi mi? Beş on saniye bakıştık.
“Anne.. Ben…” diye fısıldadım. Annem boğuk, çatallı, pürüzlü bir sesle,
“Yap…” diyebildi. “Ne istiyorlarsa yap, bitsin bu işkence…” Bacaklarını iyice araladı. Kadınlığının dudakları açıldı böylece… Amına girmem için, onu daha rahat sikebilmem için hazırdı annem…
“Yaklaş süt oğlan…” dedi Abuzer… “Sen de oğlunun sikini tut bakalım yavrum. Acemidir, bilemez şimdi, amının deliğini bulamaz.” diyerek bir kahkaha attı tekrar…
“Hayvanlar…” diyerek tısladı annem… Bir yandan da onun dediğini yaptı, önünde, bacaklarının arasında duran sikimi iki eliyle tuttu. “Zevk alıyorsunuz değil mi bunu yaparak?” Vakkas atıldı hemen,
“Hem de nasıl zevk alıyoruz bilsen…” dedi. Siki taş gibiydi önünde, eliyle tutup sıvazladı rahatlatmak istercesine… “Hadi başla bakalım, oğlunun yarağı hele bi am görsün. Annesinin amının tadına baksın bi…”
Annem nabız gibi atan sikimin gövdesini parmaklarının ucuyla tutuyordu. İncitmekten korkar gibiydi. Yavaşça kendine doğru çekti, ben de ona doğru ilerledim dizlerimin üstünde… Heyecandan ölecek gibiydim. Abuzer,
“Bak bak bak…” dedi. “Yüzü kıpkırmızı oldu herifin… Hadi oğlum, ananı bekletme… Göm şu yarrağını ananın amına da, o da oğlunun tadı nasılmış görsün.”
Annem elindeki sikimi kendine doğru yavaşça çekti, amının dudaklarına değdirdi başını… Biraz bastırdı…
Offf… Ateş gibiydi, yanıyordu annemin amcığı… Islak, nemli, bir volkan kadar sıcak… Gözlerimi zevkle kapadım bir an… Sonra da telaşla açıp bedenlerimizin birleştiği yere diktim bakışlarımı… Bu anı kaçırmak istemiyordum.
“Başını sürt biraz, oğlunun siki ıslansın bebeğim…” dedi Abuzer… Annem dediğini yaptı, zevk sularıyla ıslanmış amına sürttürdü sikimin başını… Aşağı, yukarı yaptı. Dudaklarını ısırarak, dikkatle yapıyordu işini…
Offf… Tamam, zorlanıyorduk bunu yapmaya… Tehdit ediyorlardı, dövüyorlardı, küfürler ediyorlardı. Çok ayıp, çok günah, yasak bir şeydi yaptığımız… Ama… Ama lanet olsun… Çok zevkliydi.
Sikimin başı annemin ıslak amının dudakları arasındaydı. Sıcaklığı yakıyordu sanki ince, hassas tenimi… Ya gövdesini tutan yumuşak parmaklarının sıcaklığı? Onlar da ayrı zevk veriyordu. O parmaklar kımıldandı, okşar gibiydi sikimi…
Of, allahım… Annem sikimi okşuyordu sanki… Yoksa bana mı öyle geliyordu? Ama değil… Okşuyordu, evet… Parmak uçları aşağıya kaydı, alt tarafa indi, torbalarıma değdi. Yıldırım çarptı sanki…
“Ohhh…” Zevkle inledim. Annem hafifçe başını kaldırıp bana baktı. Gözleri dumanlanmış, göz kapakları yarı aralıktı, etli, kırmızı dudakları aralanmış, parlıyordu. Yanakları kıpkırmızı, elma gibi… Bakıştık. Lanet olsun… İkimiz de istiyorduk bunu aslında…
“Yeter artık, ıslandı iyice, kayganlaştı. Sok bakalım yarrağı süt oğlan… Ananın amına koy yarrağı… Bak bakalım, am sikmek nasıl zevkliymiş öğren sen de…”
İkisi de iki yanımızda konumlanmışlar, bizi izliyorlardı. Sırıtarak, heyecanla, elleri siklerini sıvazlayarak bize bakıyorlardı iki iğrenç sapık…
Abuzer’in dediğini yaptım. Belimi öne doğru ittim. Sikimin başı amının dudaklarının arasından içeriye kaymaya başladı. Annemin parmakları aramızda sıkıştı biraz… Biraz daha ilerledim. Annem elini çekti aramızdan…
Dudaklarını ısırıyordu, görebiliyordum. O anda her şey silindi adeta, ikimizden başkası yoktu dünyada… Sadece ikimiz… Birleşen çırılçıplak bedenlerimiz… İçine giren erkekliğim… Ateş gibi yanan su içindeki amcığı… Sikimi eldiven gibi saran vajinasının verdiği haz…
Biraz daha girdim içine… Biraz daha… Santim santim gömüldüm annemin kıllı amcığına… Sonunda kasıklarımız birleşince derin bir nefes aldım. Zevkle inledim,
“Ohhh… Annemm…” diyerek üzerine kapanıverdim. Yüzümü annemin boynuna gömdüm huşu içinde…
Annemin içine girmiştim sonunda… Dibine kadar hem de… Sikimin başının derinlerinde bir yerlere değdiğini, baskı yaptığını hissedebiliyordum. Böyle bir zevk olamazdı, harika bir duyguydu, bitiren, yakan bir duygu… Annem de,
“Oğlumm…” diyerek boynuma sarıldı sımsıkı… “Hakan…”
Ne kadar sürdü bilmiyorum, öylece kaldık bir süre… Erkekliğim onun sıcaklığında eriyor, beni de zevkten eritiyordu adeta… Başım dönüyordu. Annem bana sımsıkı sarılmasa düşüp bayılacak gibiydim.
Çıplak iri memeleri göğsümde eziliyordu. Sımsıkı birbirimize yapışmış durumdaydık. Anne oğul olamazdık bu andan sonra… Birbirini isteyen, arzulayan, zevk alan iki insandık. Bir erkek ve bir kadın…
Sonra, sikimi içine gömdüğüm vajinasının istemsizce hareket ettiğini, kasılmaların başladığını hissettim. Boynumu saran kollarının cenderesi, nefes alıp vermeleri biraz daha çoğaldı. Sırtımı okşuyordu elleriyle, tırnaklarının etime battığını hissediyordum.
“Oğlum… Ben… Ben…” Kollarımın arasında bedeni sıtmaya tutulmuş gibi titriyordu. “Hakan… Ooohhhh…”
“Vakkas? Bu karı boşalıyor lan… Oğlunun yarrağına dayanamadı baksana… Daha git gel yapmadan anası boşalmaya başladı. Vay orospu vayy…”
“He vallah ağam… Bi de bize yalvarıyordu yapmayın, etmeyin diye… O kadar siktik, bizden bu kadar zevk almadı karı… Kıskandım valla…”
Adamlar iki yanımızda konuşup dururlarken biz annemle birbirimizin içinde eriyorduk. Boynuma sımsıkı yapışan annem kalçalarını indirip kaldırmaya başladı. Kolları boynumda, başı omuzumda dururken, vücudun alt kısmı sürekli hareket halindeydi.
“Anne… Ahhh…” diyerek ben de harekete geçtim. Hiç yapmamıştım şimdiye kadar, bir kadının içinde gidip gelmemiştim, o zevkleri hiç tatmamıştım. Lakin bedenim ne yapılacağını, ne yapmam gerektiğini biliyor gibiydi.
Kalçalarım refleksle harekete geçti, sikimi annemin amında ileri geri hareket ettirmeye, sokup çıkarmaya başladım ben de… Her sokup çıkarmamda daha bir ıslanıyor, daha bir kayganlaşıyordu annemin amcığı… Sikimi her amından çıkarışımda altımızdaki pis somyanın üzerine zevk suları damlıyordu.
Büyük bir zevkle, şehvet denizinde kaybolmuş annemi pompalıyordum adeta… O da benden farksızdı. Ben geri çekilip içinden çıkar gibi olunca annemin kalçaları peşimden geliyordu. O yorulup aşağı inince ben üzerine abanıyor, sikimi dibine kadar amcığına gömüyordum.
Sürekli hareket ediyorduk, sürekli birbirimizin içine girip çıkıyor, inlemelerimiz, feryatlarımız birbirine karışıyordu. Dudaklarıyla benim dudaklarıma yapıştı annem… Isırırcasına somuruyor, zevk inlemeleri ağzımın içinde kayboluyordu.
“Ahhh…” diye bir feryatla son bir hamle yapıp dibine kadar soktum yarağımı, öylece kalakaldım. Taşaklarımdan sikime doğru bir hareket hissettim. Biriken döllerim annemin amına püskürmeye başladı. O da boynuma sımsıkı dolanan kollarıyla istemsizce titriyor, nefes almaya çalışıyordu.
“Hakan… Oğlum… Ahhh…”
Başım dönüyor, dönüyordu durmadan… İliklerimin boşaldığını, annemin içine aktığımı hissettim. Dizlerim titredi. Bacaklarım vücudumu taşıyamaz oldu, kendimi annemin üzerine bıraktım tüm ağırlığımla… Orgazmın bitirici darbesi beni kendimden geçirdi. Dünya bir anda karardı, simsiyah bir perde indi sanki…
3 years ago